Düşman-Dostlar

1M 26.6K 21.5K
                                    

 Okula girdim. Okulda daha çok siyah ve gri tonları hakimdi. Yerde kırmızı bir halı vardı. Sanki Harry Potter filmindeki Hogwarts' ta idim. Kapıdan girip büyük bir koridoru yürüyüp büyük bir odaya geldim. Odanın dört kenarında koltuklar ve her birinin yanında masa vardı. Sağ ve soldan merdivenler aşağıya ya da yukarıya gidiyordu. Duvarlarda bir sürü sanatsal tablo vardı. Burayı kim dizayn ettiyse zevkini baya sevdim. Ben burayı incelerken hoparlörden yetişkin bir erkek sesi duyuldu.

''Bütün öğrencilerin dikkatine. Lütfen herkes en kısa zamanda konferans salonunda toplansın.''

Şimdi konferans salonunun nerede olduğunu bulmalıydım. Nereye gideceğimi bilmiyordum. Koridorun sonuna doğru yürüdüm. Genelde okullarda konferans salonu en alt katta olur. Bende hislerime güvenerek alt kata indim. Merdivenlerden indiğim gibi gözüme büyük bir kapı çarptı. Kapı kapalıydı ve yanında duvara asılmış ''KONFERANS SALONU'' yazısı vardı. 6.hissim hep kuvvetli olmuştur. İçeriye girdim. İçeride tahminen benim yaşlarımda yaklaşık 15-20 kişi vardı. Bunların öğrenci olduğunu düşündüm.

Fakat bu işte bir terslik var. Neden sadece 15-20 kişi? Bugün okulun ilk günü ve normal okullarda yüzlerce öğrenci olmaz mı? Bazı yüzler bana tanıdık geldi. Ben bu kişilerin kim olduğunu çıkarmaya çalışırken bir çocuk bana yaklaştı ve konuşmaya başladı.

''Sende mi yeni gelenlerdensin? Diğerleri nerede?''

O da en az benim kadar kafası karışmış görünüyordu. Çocuk zenciydi ve afro saçları vardı. Kocaman gözlerini sanki daha da imkanı varmış gibi açmış ve bana merakla bakıyordu. Bu çocuk bana tanıdık geldi. Biraz daha yüzünü incelediğimde nereden tanıdık geldiğini anladım. Bu çocuğu bir yetenek yarışmasında görmüştüm. Çık başarılı bir sihirbazlık gösterisi yapıp yarışmayı birincilik ile bitirmişti. Ben tam ağzımı açıp bir şeyler söyleyecekken sahnenin arkasından bir ses geldi ve herkes oraya baktı. Sahneye tahminen 40 yaşlarında, sarışın, minyon bir adam geldi. İlk önce hepimize teker teker baktı, sonra konuşmaya başladı.

'' Merhaba öğrenciler. Ben yeni müdürünüzüm. Önceden başka bir müdür vardı ama onun yerine ben geldim. Bu yıl, normalde olandan daha da değişik bir öğretim yılı olacak. Sizi bu okula çağırdım çünkü sizlerin de arasından en iyisini görmek istiyorum. Biraz fazla hızlı gitmiş olacağım ve sizin bunları sindirmeniz zor olacak fakat ne mutlu bana. Siz buradayken bütün kapıları ve camları kilitledim. Buradan yalnız biriniz çıkabilecek. Ailem ne düşünür diye merak etmeyin, o işi de hallettim. Buraya telefonla gelmek yasaktı ki bunu zaten biliyorsunuz ama size bir tablet vereceğim. Bu tabletlerde okulun haritası, öğrenci kimliğiniz vb. şeyler olacak. Şimdilik okulun sadece ilk 2 katı açık. Siz ne kadar azalırsanız bende okulun katlarının kapısını o şekilde açacağım. Bunları hızlıca geçiyorum. Çünkü sizinle uğraşamayacak kadar meşgulüm. Zaten siz burada durdukça her şeyi daha da iyi anlarsınız.''

Hiçbir şey anlamamıştı. Eminim ki bu suratımdan da anlaşılıyordu. Başta müdüre, sonra da etrafımdaki çocuklara baktım. Diğer çocuklar da aynen benim gibi bakıyorlardı. Korkmuş, endişelenmiş, anlamamış, boş...

Müdür anlamadığımızı anlamış olacak ki sıkıntıyla bir iç çekti ve kızgın bir ses tonuyla bizimle yeniden konuşmaya başladı. Bu sefer daha bir heyecanlı konuşuyordu.

'' Hala anlamadınız mı? Buradan çıkabilmek için hepiniz birbirinizi öldüreceksiniz. Her bir cinayetten belli bir süre sonra bir toplantı düzenleyeceğiz ve siz öldürenin kim olduğunu bulmaya çalışacaksınız. Eğer doğru bulursanız öldüren kişi öldürülecek. Ama eğer doğru bulamazsanız, öldüren kişi buradan kurtulacak ve onun dışındakilerin hepsi ölecek. Kurallar basit. Öl ya da öldür. Hepiniz özel ve bu yarışta en çok işe yarayabilecek yetenekleriniz sayesinde buraya seçildiniz. İyi şanslar şimdiden.''

Sırlar OkuluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin