Büyük Hayaller

207K 11.4K 2.2K
                                    

Kate garip garip gülmeye başladı ve bu beni korkutuyor. Aslında hepimizi korkuyuyor.

KATE: "Kaybettin" mi? Bu kelimeyi duymayalı uzun zaman oldu. Oldukça ağır bir kelime,değil mi?

VICTORIA: Katil olduğunu kabul ediyor musun? Kate kıkırdadı ve kafasını evet anlamında salladı.

JESSIE: Sonunda itiraf etti.

Kate, suratında gülümsemeyle konuşmaya başladı. Faket gülümsemenin sahte olduğu belli oluyordu.

KATE: Katil olduğum ortaya çıktı. Dansımın bittiğini biliyordum. Müdür!  Artık bu işi bitirebilir misiniz? Başlayabilirsiniz.

MÜDÜR: Öyleyse sıra, dört gözle beklediğiniz oylama vaktinde.

Önümüzde yine o butonlardan çıktı. Kate'in suratının olduğu butona bastım. Kate'e baktım. Hala gulumsuyordu ama acı bir gulumsemeydi.

MÜDÜR: Oylama bitti ve hepiniz doğru cevabı verdiniz. Bunca olayın sorumlusu olan gerçek suçlu Kathy Zach Luthenberg.

KATE: Off. Şu Micheal domuzu sessizce ölseydi ya... Ne yazık. Anlaşılan kendime bir ortak bulmakta hata ettim.

DEAN: Onu soyunma odasından çalan sendin sendin öyleyse? O derken şu Alex'in bilgisayarından bahsediyorum.

KATE: Evet,bendim. Micheal'ı kandırmak için kullandım. Daniel'ın odasında bulunuyor. Micheal'a, Daniel'ın ben bilgisayarı görünce bana şiddet uyguladığını söyledim. O da delirdi ve bana ortak olmak istedi.

Herkes şaşırma sesleri çıkarttı.

BLAKE: Plana göre,  Micheal ölü taklidi yaptıktan sonra ne yapmalıydı? Ve senin diğer adın neden Zach?!

KATE: Yeniden ortaya çıktığında söylemesi gereken tek şey kılpayı kurtulduğuydu. Ailem erkek ikizler bekliyormus ondan biz digmadan once ismimizi koymuşlar. Benim kız olduğumu öğrenince bu ismi silmeye usenip Kathryn eklemisler. Bu benim en büyük sirrimdi. Tate bile bilmiyordu.

EVA (B.M.): O Micheal salagi gerçekten buna mı inandı! Hahahaha

KATE: O sorgulanirken ben bir başkasını öldürecektim. Böylece mazereti olacak ve masum sayılacaktı. Ikimiz de buradan canlı çıkacaktık. Son nefesine dek buna inanmıştı. Aşk, gerçekten de insanı delirtebilirmiş.

CHRISTIE: Yani başından beri Micheal'ı öldürmeyi düşünüyordun.

KATE: Elbette. Planımdaki ölü taklidi yapan kişinin sonradan gerçekten de ölmesi gerekiyordu.

DEAN: Neden bu kadar ileriye gittin?

ZACH: Evet! Başından beri birlikte yaşamamızı söy-

KATE: Yalan söylediğim barizdi! Ben buradan kurtulmayı herkesten çok istedim! Fakat kardeşimi ne yapacağımı düşünüyordum. Tabi o kendi sonunu hazırladı bana da engel kalmadı. Buradan gerçekten çıkmam lazımdı. Anlarsınız ya, bir hayalim vardı. Avrupa tarzı bir şatoda yaşamak! Hayatımın kalanını orada yaşamak benim rüyam,hedefim ve hayatımın anlamıydı! Tüm bu kumar dünyasına girmem bile bu hayalimi gerçekleştirmek içindi. Müdürün para ödülünü ekleyebilseydim hayalim gerçek olacaktı.

Dikkatlice Kate'i dinliyorduk. Yavaş yavaş alçalan sesini sakinlestirip, gülümseyerek konuşmaya devam etti.

KATE: Bitiş çizgisini gördüm ama geçemedim. Hayalim sessizce solup gitti.

CHRISTIE: Nasıl bu kadar sakin olabilirsin? İdam edileceksin! Korkmuyor musun?

Kate yine çakma gulumsemesiyle kıkırdadı.

KATE: Yalan söyleme yeteneğimle gurur duyarım. Sadece başkalarını değil, kendi kalbimi de kandirabilirim. Yeniden doğduğumda kesinlikle Marie Antoinette olacağım.

ZACH: Yine idam edileceksin yani.

Kate, Zach'e gülümsedi vel olduğu yerden Dean'in yanına gitti. Tokalasmak için elini uzattı.

KATE: O bilgisayar gerçekten de bir umut ışığımıydı?

Dean ifadesiz kalmaya çalıştı fakat yutkundugu belli oluyordu. Elini uzatıp Kate'in elini tuttu. Kate de diğer elini, Dean'in elinin üzerine koydu.

KATE: Bende öyle düşünmüştüm. Başka söze gerek yok. Kendinize iyi bakın. Sonraki hayatlarımızda yine buluşmak ümidiyle.

Müdür yanındaki butona bastı ve o el çıkıp Kate'i götürdü. Bizde onu takip ettik. Yeniden kocaman bir yere geldik. Burası 4 katli bir bina buyuklugunde ve bir o kadar da geniş bir yer. İçi herkesin ölüm şekline göre değiştiriliyor. Bu sefer duvar tarafina kocaman şato maketi yapmışlar fakat gercekten büyük. Buraya nasil sığmış onu bile anlamadım. Bu maketin yanlarında kale korumak için olan duvarların maketi var. Kate ise üst üste yığılmış samanların tepesinde, bir kazığa bağlanmış şekilde tam ortada duruyor. Hoparlörden bir ses geldi. "Versay Usûlü Cadı Yakma Ayini" dedi müdürün sesi. Ve samanların ucundan alevler yükselmeye başladı. Gide gide Kate'e yaklaştı. Gözlerimi kapadım ve Kate'in bir anda attığı çığlık sayesinde kulaklarımı da kapattım. Çığlıkları gide gide güçlendi ve en sonunda durdu. Gözlerimi açtığımda müdür elindeki hortumla kalan azıcık alevi de sonduruyordu. Alevler tamamen söndüğünde Kate'in yanmış vücudunu gördüm.

------------------------------

Kate'in ölümünden bir gün sonrasindayiz. Dean ile birlikte bilgisayarı bulmak için o kamerasız odaya gittik. Şu bilgisayarı ilk bulduğumuz yere.

DEAN: Benimle tokalasirken elime bir şey koydu. 7 numaralı dolabın anahtarı. Bunca zamandır burnumuzun dibindeymis demekki.

Ne ara kaybolmuştu ya? Ben onu bile hatırlamıyorum. Neyse hatırlarım. Burada yalnızken bende aklımdaki soruyu soriyim.

VICTORIA: Hey Dean. Gün boyu tek başına ne yapiyordun?

DEAN: Şimdi söylememe gerek yok.

VICTORIA: Senin için endiselenmistim. Hiçbir şey söylemeden ortadan kayboldun. Böyle devam edersen-

Dean durdu ve sözümü böldü.

DEAN: Herkes beni kötü adamın ajanı sanar ,değil mi? Arkasını -yani bana doğru- döndü. Sende mi ben supheleniyorsun?

VICTORIA: Hayır! Sana güveniyorum!

DEAN: Bana guveniyorsun?

VICTORIA: Elbette! Arkadaşız sonuçta. O yüzden senin de bana guvenmeni istiyorum.

DEAN: Öyle mi? Anlıyorum. Belki de ben de sana güvenmeyi deneyebilirim. Araştırmalarım sırasında bir oda buldum. İkinci kattaki erkekler tuvaletinde. Içeride herhangi bir kamera yok. Malzeme dolabi göreceksin. Onun içinden git.  Duvara dokundun mu ters dönüyor.

VICTORIA: Gizli bir kapı mı?

Dean'in dediği yere gittim. 2.kattaki erkekler tuvaleti. Içeri girdim. Kimse yok. Normal okullardaki tuvaletlere benziyor. En sondaki depo olan tuvaletin kapısını açtım ve oranın duvarını ittim. Hani kitabini cekince dönen kutuphaneler var ya gizli odalara acilan. Onlara benziyor. Iceri girdim. Heryer kitap dolu. Tam karşımda büyük bir kitap duruyor. Uzerinde "*** Lisesi Öğrenci Listesi" yazıyor. Kitabı aldım ve ilk sayfasını açtım. Biri bir not bırakmış kitabın içine. "Sakin buradan ayrılma" yazıyor. Bu da ne demek? O sırada bir anda kafamda berbat bir acı hissettim. Ben ne olduğunu anlamadan biri kafama vurdu ve bayıldım.

------------------------------

Zar zor gözlerimi açtım. Nerede olduğumu anlayabilmek için biraz etrafa bakındım. Hala gizli odadayım. Fakat burada bir değişiklik var. Bütün kitaplar yok olmuş! Hemen buradan çıkmam lazım. Tuvaletten çıkıp merdivenlerden aşağıya,  yani 1.kattaki erkekler yatakhanesibe doğru giderken bir ses duydum. Bu ses spor salonundan geliyor. Spor salonuna gittim. Kapı birazcık açıktı. Açık olan aralıktan içeriye baktım. Bu da ne?! Jessie ve müdür birlikte ayakta durup bir yere bakıyorlar!

Sırlar OkuluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin