11. Bölüm: Bir kereden ne çıkar

26K 1.2K 177
                                    



Odaya gelince ceketimi çıkarıp ellerimi arkamda birleştirerek karımın odaya gelmesini bekledim. Gelmesi uzun sürmedi. Onu beklediğimi görmezden gelerek hemen dolaba yöneldi ve bana yeni bir takım çıkarıp yatağın üzerine bıraktı. Tam odadan tekrar çıkmaya hazırlanıyordu ki "Nereye çıkıyorsun?" diyerek onu durdurdum.

"Terasa...?" dedi şaşkın bir ses tonuyla.

"Hayır çıkamazsın."

"Allah Allah... nedenmiş o?"

"Üzerimi ıslattığın için sen değiştirmelisin," dedim çapkın bir bakış atarak.

"Hadi ordan be! Çocuk musun sen! Kendin giyinemiyor musun?" diyerek kapıyı açtığında koşar adım kapıya yaklaşıp tek elimle kapıyı ittirken diğer elimi de duvara dayayarak asi karımı kapıyla benim arama sıkıştırdım.

Aramızdaki yakınlıktan rahatsız olduğunu farkettiğimde bundan cesaretlenerek ona biraz daha yaklaştım.

"Ya değiştirirsin üstümü... ya da..."

Titrek bir sesle "Ya da ne a-ağam?" dediğinde gülmemek için kendimi zor tuttum. "Ya işte böyle Asmin Hanım, küçük dilini böyle yutarsın işte," diye geçirdim içimden.

"Biraz daha yaklaşırsan sen yutacaksın küçük dilini," diye olur olmaz yerde gevezelik yapan iç sesimi duymamaya çalışsam da maalesef bu sefer haklıydı.
Asmin'den intikam alacağım derken, kalp krizi geçirmek üzereydim çünkü şu an kalbim kudurmuşçasına atıyordu.

Aramıza biraz mesafe koyarak: "Ya değiştirirsin üstümü... ya da ben seni bacağındaki şalvarınla banyoya sokar duşun altında ıslatırım seni," dedim sırıtarak.

"Aman ağam... sizin dediğiniz gibi olsun, yeter ki ıslatmayın beni," diye yapmacık bir itaatkarlık ile gömleğimin yakasından tutup düğmeleri tek tek açmaya başladı. Düğmeler açıldıkça boğazıma bir düğüm daha ekleniyordu. Gömleği çıkarırken ellerinin tenimde bıraktığı sıcaklık neredeyse tüm bedenimi ateşe verecek kadar yakıyordu beni. Atletimi çıkarmak için iyice bana sokulduğunda boğazımdaki düğümler o kadar çoğalmıştıki nefes alamayacak duruma gelmiştim.

Sıra kemerime geldiğinde geri geri adam atarak: "T-t-tamam... b-bu-bu kadarı yeter," dedim. Sesimin titremesine mani olamadığım için o an kendimden nefret etsem de daha fazla ileriye gitmesini istemiyordum.

Hızlı bir hareketle kemeri çözüp belimden çektiğinde daha sert bir dille "Tamam yeter gerisini ben hallederim," diye uyardım.

"Yok öyle yağma... ağam. Sen aklınca benden intikam mı alacaktın," dedi ve gerilerek elindeki kemeri kalçama indirmesiyle kemerin çıkarttığı sesin odada yankılanması bir oldu.

"Aaghhh!"

Ben acı içinde inlerken bir daha indirdi kemeri üzerime.

"Aaagghhh n'oluyo ya, sen ne yaptığını sanıyorsun?"

"Ne mi yapıyorum? Ava çıkanı avlıyorum. Yürü! Doğru banyoya!"

Kemeri tutan elini havaya kaldırıp gerildiğinde şimdilik dediğini yapmanın en doğru seçenek olduğunu düşünüp dediği gibi banyoya girdim.

"Şimdi soğuk suyu açıp duşun altında duracaksın," dediğinde "Saçmalama" diyerek banyodan çıkmak isteyince tekrar kemerin kalçamda bıraktığı yanma hissi ile inledim.

"Soğuk duş kemerle dövülmekten iyidir" diye düşünerek dediğini yaptım. Pantolonumla birlikte duşun altında sırılsıklam oldum.

Londra'da güne her sabah havuzda yüzerek başladığım için soğuk suya alışkındım fakat karımın dikkatini dağıtmak için üşüyormuş gibi yapıp onun buna gülmesini bekledim. Dediğim gibi de oldu. Asmin bana katıla katıla gülmeye başladığında kolundan tuttuğum gibi onu duşun altına çektim.

Soğuk suyun sıcak tenine değmesiyle nefesi kesilirken, onun bu haline ben de katıla katıla gülüyordum. Kızacağını düşünmüştüm fakat o da gülmeye başlayınca bir süre gülüştük halimize. Sonra ikimizde durumun ne kadar romantik olduğunun farkına varmış olmalıydık ki gülmeye bir son verip sadece sustuk. Suyun altından çıkmam gerektiğini biliyordum fakat ıslak saçlarıyla o kadar çekici görünüyordu ki gözlerimi ondan alamıyordum. Uzun kirpiklerinden yanağına doğru akan damlalar dudaklarına ulaştıklarında adeta orda can verip ölüyorlardı. Ben de ölmek istiyordum o dudakların kenarında.

"Sen de öl, bir kereden ne çıkar?" diyen iç sesimden cesaret alarak: "Sahi bir kereden bir şey olmaz," diye düşündüm.

İstikamet Londra                                      (Töre Mecburiyetim kitabı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin