oтra vιda..

73 5 4
                                    

Kalabalık, insanların itişe kakışa geçtiği sokağın tam ortasında dizlerimin üstüne çökmüş senin gitmenin acısını dinliyorum. Herkes üstüne yine bencilliğini giyerken ben bugün çırılçıplak öylece oturuyorum sokakta.. Dudaklarımdan küçük melodik mırıldanmalar süzülüyor havaya. Yavaşça, bana geceleri hiç söylemediğin ninnileri kendime fısıldıyorum.
Gözlerim, ağlayamamanın verdiği zorlamayla kuru yapraklar gibi batıyor. Vücudum üşüyor, ellerimin ve dudaklarımın morardığını hissedebiliyorum. Yağmur damlalarının saç diplerimden yüzüme doğru süzüldüğünü tenimde hissedebiliyorum.

Ama..ama bir yandan da hiçbir şey hissetmiyorum. Üşüyorum ama hissetmiyorum. Hissediyorum dediğim her şey ​içimdeki boşluğa dokunamıyor. Niçin böyle oldu ki? Ben sadece beni sevmeni istemiştim. Sen gittiğinde sadece sensiz kalacağımı düşünmüştüm, ama şimdi bana kalanın sadece bedenimden ibaret olduğunu görüyorum. Çırılçıplak bir beden bıraktın arkanda..çırılçıplak, uçurtması bir öfke uğruna yırtılmış bir çocuk..

Mutlu musun padre? Yaşanması gereken anılarımızı, nefeslerimizi, evimizi, bizi ve hayatımızı başkaları yüzünden bıraktığın için mutlu musun?

Biliyor musun, altımdaki karı üzerime yorgan yapmak isteyecek kadar bitkinim. Artık içimde yaşama dair bir şeyler kalmadı. Sen, yalnızlığımın içindeki kalabalık bir hayattan ibaretsin artık. Seni benden uzaklaştıran her adımının izini yakmaktan başka çarem yok. İzlerinin her birini teker teker yakarken, dudaklarımdan tek bir fısıltı çıkacak. Ve sana söz veriyorum bunu benden başka kimse duymayacak.
İzlerinin hepsi dünyadan silindiğinde ise, sana son vedamı kendi bedenimin ölümünde yapacağım.

Güle güle git padre..

Sonsuzluğun içindeki küçük bir yıldız parçası bu gece kaydı. Ben ise..ben, bana yaşam veren yaratıcımdan vazgeçtim..

𝔂𝓸, 𝓮𝓼𝓽𝓪𝓫𝓪 𝓯𝓮𝓵𝓲𝔃Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin