6🍁Bal Canavarı

856 176 80
                                    

Multimedya: Joshua💙

"Sizi hainler! Sizi pislikler! Sizi hemen ibhar edeceğim! Göreceksiniz gününüzü!"

Ciddi ciddi kendimle konuşuyordum aslında.

Ama sözlerimden sonra mutfağın içerisine âdeta dalan 6 üyeyle şaşkın bakışlarımı onlara çevirdim.

Basılmış gibi hissediyorum. Beni duymuşlar mıydı? Ah,rezalet! Duymaları hadi neyse de şu anki hâlim...

Mutfakta yerde oturuyordum. Tabii ki de bu kadar değil!

Yerde ayaklarımın arasına bir bal kavanozunu almış, ayaklarımla kavanozu sıkıştırırken sağlam olan sol kolumla kavanozun kapağını açmaya çalışıyordum.

Normalde kuvvetli bir insanım. Ama gerek aldığım yaralar yüzünden, gerekse de kavanoz kapağının yapışkanlığı yüzünden bunu yapamıyordum. Bal sonuçta, kapak da iyice yapmışmış.

Gerçekten bala âşık bir insanım. Gördüğüm an zaten aç olan karnım da beni tetiklemiş ve iyice canım çekmişti.

2-3 bal kavanozunu yan yana görünce diğerlerinde de şansımı denedim. Ama onları da açamadım.

Şu an hâlâ biri ayaklarımın arasında, diğerleri çevremde herhangi bir yerde.

Sinirlendiğim zaman genelde de dışımdan konuşurum. Yine öyle yaptım.

Şaşkın bakışlarımla onlara bakmaya davam ettim. Onlar da bana bakınca hemen elimle ayaklarımın arasına aldığım kavanozu aldım.

Bağdaş kurdum. Sahteden öksürdüm.

The8 endişeli yüzünü aniden bir kenara atarak yanıma geldi. Önümde diz çökerek mükemmel bir gülüş yolladı.

"Kavanozlarla mı konuşuyordun?"

Bir süre sonra olayı çaktım. Sizi hainler, sizi pislikler, sizi hemen ihbar edeceğim falan diyince bunlar kesin kendi üzerine alındı. Telaş içerisinde, aşırı bir panikle girme sebepleri bu olmalı.

Oysa ben gerçekten kendimi kaptırmış ve ciddi ciddi kavanozlarla konuşuyordum.

The8'e sorusundan sonra olumlu anlamda başımı sallayıp utanç içerisinde başımı eğdim. Ardından karşımda dizlerinin üzerine çöken bu şirin çocuğun gözlerine bakarak yakınmaya başladım.

"Sizin ne işiniz var burada ya? Tam da zamanında girdiniz. Basıldım resmen. Utanıyorum."

The8 daha çok güldü. İçeriye giren diğer üyeler de rahat bir nefes vererek sırıttılar.

"Acıktın mı? Ben bunu düşünemedim. Özür dilerim."

"Şey... Balı görünce kendime hâkim olamadım. Çok canım çekti. Ama açamadım. Diğer kavanozları da denedim ama onları da açamadım."

"Ver bakalım,bir de ben deneyeyim."

Elimdeki kavanozu sevinçle gülümseyerek ona uzattım. The8 de kalçasını yere koyarak karşımda, halının üzerinde bağdaş kurdu.

Kavanozu ellerinin arasına aldı. Odaklanarak kavanozun kapağını kavradı. Var gücüyle kapağı çevirdi.

Bunu iyice şişen kol kaslarından ve ellerindeki damarların iyice belirginleşmesinden anladım.

Heyecanla onu izledim.

Ancak başarılı olamadı. Şaşkın şaşkın;

"Huh? Sıkışmış."dedi ve bir kere daha kapağı çevirmeye çalıştı.

Yine heyecanla ona odaklandım. Yüzü dahi kıpkırmızı oldu. Çabalasa da açamadı.

"Bu ne ya? Yapışmış sanırsam. Hyung, sen açar mısın?"

İsimsizler //SEVENTEENTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang