TUTKU

SARHOŞ

Akşam olduğunda kısa ve hatlarımı belli eden,dikkat çekici bir elbise giydim.Makyajımı da yapıp ayakkabılarımı giydim.Simge iş çıkışı gittiği için ben tek başıma gitmek zorunda kaldım.Hızla bir taksi çevirdim,bindikten 15-20 dakika sonra mekanın önüne gelmiştim.İçeri girdiğimde boğazımı yakan sigara kokusuyla hızla ağzımı elimle kapattım.Simge'yi gördüğümde yanına koşar adımlarla ulaştım.
Selamlaştıktan sonra Simge'nin erkek arkadaşı yanımıza geldi.
Onunlada selamlaştım.Içkimi söyledikten sonra Simge kulağıma eğildi
- Mert birkaç arkadaşını çağırmış.İstersen onlarlada bir tanış
Yerimden zorla kalkıp Mert ve arkası dönük iki adama doğru ilerlemeye başladım.
-Merhaba
Dediğim sırada
Araf ve Murat bana doğru döndüğünde birbirimize şok olmuş bir şekilde bakıyorduk.
Araf'ın meraklı çıkan sesi kulaklarıma ulaştı.
-Ayliz?
Dediği sırada Simge araya girdi.
-Siz birbirinizi tanıyor musunuz?
Düşüncelerimi toparlayıp Simgeye döndüm.
Bir kaç kelimeyle ortamı gecistirmeye çalıştım.
-Bir lavaboya gitsek iyi olur.
Simge ilk başta anlamasada 'tamam'
Diyebildi.
Lavaboya girer girmez beni köşeye çekti.
-Hemen açıkla, bunların hepsi ne demek oluyor?
Derin bir nefes alıp anlatmaya başladım.
-Öpüştüğüm, sonrada patronum olduğunu öğrendiğim adam;Araf.Aşık olduğum adam!
-Sen ciddi misin?Onlar Mert'in çok yakın arkadaşları.
Çaresizlik içinde Simgeye döndüm.
-Şimdi napıcaz?
-Akışına bırak ama Araf'a fazla güvenme,onun ilişkileri hep oldu,seninle de oynarsa bunu kaldıramazsın Ayliz
Güven vermek istercesine omzumu sıvazlamaya başladı.Tuvaletten çıktıktan sonra hâlâ orda olduklarını gördüm.
Barmenin yanına geçerek bir bardak daha içki söyledim.
Elime alır almaz tek dikişte içtim.
Bir tane daha ve bir tane daha...
Bilmem kaçıncı bardağımı da kafama dikiceğim sırada bileğimden tutulan ellerle durmak zorunda kaldım.Buz mavisi gözlerle karşılaştığımda sinirle soluyordu.
-Çok fazla içtin,yeter!
Artık tamamen sarhoş olmuştum ve bu gece kendimi rezil etmezsem iyi olucaktı.

Araf'tan

-Çok fazla içtin,yeter!
Dememle dudaklarıma yapıştı.
Ne olduğunu anlamaya çalışırken karşılık verdim.Deliler gibi öpüşüyorduk ondan ayrıldığımda gözlerinin içine baktım.O sırada duyduğum kırılma sesiyle arkamı döndüm.Anladığım kadarıyla klasik bir bar kavgasıydı.
İçkiden sarhoş olmuş Ayliz'in belinden tutup kendime yasladım.Mertleri bulduğumda konuştum.
-Mert ,simgeyi al ve git.
Simge bana dönerek devam etti.
-Ayliz?
-Onu ben bırakırım merak etme.
Muratla da konuştuktan sonra arabaya ilerledim.İlk önce Ayliz'i bindirdim ardından arabaya bindim.
Hız limitini aştığımı fark ederek Ayliz'e döndüm.
-Kemerini bağla.
Beni umursamayınca arabayı sağa çektim.
Tam gözlerinin içine bakarak konuştum.
-Sana kemerini bağla dedim Ayliz!
Hâlâ bağlamadığını görünce önüne eğilip emniyet kemerini bağlamak üzereyken beni kendine çekti
-Öp beni Araf
Aldırış etmesemde tekrar ve tekrar söyleniyordu.
-Sarhoşsun ve ne dediğini bilmiyorsun.
Eve geldiğimizde onun uyuduğunu düşünüp kucağıma alarak üst kata çıkardım.Yatağa bıraktığımda bileğimden tuttu
-Yanımda yat
Yanına uzanıp saçlarını okşamaya başladım.
Kulağına doğru acıyla fısıldadım.
-Keşke bunları ayık halinle de bana söyleyebilsen,boynuma sıkıca sarılarak "seni deliler gibi seviyorum"demen için nelerimi vermezdim bir bilsen Ayliz.

Kahve tonu gözlerini üzerime dikerek çıkmaya başlayan sakallarımda elini gezdirdi.

-Ben sana aşığım Araf Özdemir.

Bayık gözlerle gözlerime bakıyordu kendinde olmadığının farkındaydım ama istemsizce beni mutlu etmişti.
Yanağına minik bir buse kondurarak geri çekildim.

-İyi geceler güzel kadın.

Hafifçe bana tebessüm ederek gözlerini kapadı,onsuz yapamayacak kadar acizdim artık.