balkon

beş,

X: zarfı aldın mı?

Ares: bu kolyeyi nereden buldun?

X: bendeydi hep.

Ares: yangında düşürdüm sanıyordum.

X: bende düşürdün

X: yangın sayılır.

Ares: sende?

Ares: her neyse.

X: umarım o kolyeyi sana vererek seni mutlu edebilmişimdir

X: dün eskileri hatırlatarak canını sıktım

X: özür dilerim.

Ares: canımı sıkmadın

Ares: bir bok hissetmedim.

X: hissedemedin*

X: çünkü artık hiçbir şey hissedemiyorsun

Ares: kaybedecek bir şeyi olmayan bir insan nasıl hissetsin ki?

X: ben hissediyorum.

Ares: güldürme.

X: benim hakkımda hiçbir fikrin yok

X: ne yaşadığımı bilmiyorsun.

Ares: aşık oldun diye karalara mı bağladın?

X: senin nasıl iyi bir kalbe sahip olduğunu biliyorum

X: böyle soğuk davransan da işlemiyor, tanıyorum seni.

Ares: bak beni nereden tanıdığın hakkında hiç bir fikrim yok ama ben eski ben değilim.

Ares: senin tanıdığın o insan değilim yani.

Ares: kimsin? önceden sana nasıl davrandım? ne yaşadın? nerdesin? Hiç biri umrumda değil.

Ares: konuşmak bile istemiyorum hatta.

Ares: sıkıntı geliyor, bunalıyorum

Ares: bunaltıyorsun beni.

X: özür dilerim.

Ares: ve biliyor musun?

Ares: artık bu kolyeye de ihtiyacım yok.

X: ama derdin ki 'bu kolye bana uğur getiriyor'

Ares: sikmişim uğurunu

Ares: kapıya bırakıyorum

Ares: ister al ister alma beni bağlamaz.

X: sen nasıl istersen öyle olsun.

Ares: öyle olacak.

X: çok bencil bir insana dönüşmüşsün

X: gerçi küçükkende böyleydin, aldığın dondurmaları kimseyle paylaşmazdın. Benim dışımda...
[Bu mesaj silindi]

Ares: ne o?

Ares: aşk itirafları mı yapıyorsun yine?

Ares: yazdın siliyorsun.

X: önemsiz bir şeydi.

Ares: öyle olduğuna eminim.

X: :)

*görüldü*