ondört,

8K 625 110
                                    

Kapının önündeki tıkırtıları duyunca elimdeki boş tabağı hızla masaya koyup kapıya yaklaşarak yere çöktüm. Geldiğini biliyordum. Başımı kapıya yaslayıp derin bir nefes aldığımda kısık sesi kulaklarımı doldurdu.

"Başıma bela?"gülümseyerek bakışlarımı yere indirdim. Bana böyle seslenmesi hoşuma gidiyordu, sanki beni kabullenmiş gibiydi."Geldiysen üç kere vur."kıkırdayarak elimi yumruk yaptım ve kapıya üç kere vurdum. Onun gülüşü de kulaklarımı doldurunca içimi bir huzur kaplamıştı.

Gülüşünü görmek isterdim.

"Şimdi ben tek mi konuşacağım?"gülümseyip hırkamın cebinden telefonumu çıkarttım ve hızla ona mesaj yazmaya başladım.

/

X: buradan konuşabiliriz.

Ares: sesini tanıyor muyum ki?

X: bilmem.

Ares: konuş da duyalım.

X: konuşmayı sevmem.

Ares: gülmeyi iyi biliyorsun.

X: konu sen olunca gülüyorum tabi.

Ares: kapının arkasındayım ha haberin olsun.

X: bu sıralar bana karşı çok iyisin.

Ares: kötü olmamı mı isterdin?

X: hayır tabi ki

X: sadece bozulacak diye korkuyorum.

Ares: herkes bir şeylerden korkar.

X: doğru.

*görüldü*

/

"Gidiyorum ben."dediğinde sıkıntılı bir nefes verip doğruldum ve elimi kapının kulpuna koydum.

Sanki açabilecekmişim gibi.

Açıp ona sımsıkı sarılmayı o kadar isterdim ki fakat yapamazdım.

Yutkunarak başımı yere eğdim.

"İyi geceler."diye mırıldandı ve ardından merdivenlerden iniş sesini duydum."İyi geceler sevdiğim."diye fısıldadım duymayacağını bile bile.

Ona dokunamamak canımı çok yakıyordu.

Kapının kulpunu yavaşça indirip bir cesaretle dışarı çıktım. Yavaş yavaş merdivenlerden iniyordu, sırtını görebiliyordum. Konuşmak için dudaklarımı araladım fakat konuşamadım.

Gitmesini istemiyordum.

Artık görsün, duysun, burada olduğumu bilsin istiyordum.

Ve bir cesaretle dudaklarımı aralayıp konuştum.

"Ares?"

balkonWhere stories live. Discover now