onyedi,

8.2K 605 182
                                    

Ares: saat gece 3.45

Ares: çıkıyorsun balkona

Ares: bir dal sigara alıp dudaklarına götürüp yakıyorsun

Ares: sigaranın ucu yerine benim yüreğim tutuşuyor.

/

Bakışlarımı elimdeki telefondan kaldırıp karşı balkona çevirdiğimde Ares'in gülümseyerek beni izlediğini gördüm. Gözleriyle parmaklarımın arasındaki sigarayı gösterince derin bir nefes verip sigaranın ucunu kül tabağına bastırarak söndürdüm. Kollarımı balkon demirine yaslayıp başımı kollarımın üstüne koydum ve onu izlemeye başladım.

"Biz küçükken sanki hayat daha güzeldi değil mi?"diye konuştum. Sesimi duyması için biraz bağırmış olabilirdim fakat sesim boş sokakta yankılanınca bağırmama bile gerek olmadığını farkettim."Şimdi kirlendi sanki."gülümseyerek o da kollarını benim gibi demirlere yasladı ve başını kollarının üzerine koydu. Gözleri bu kadar uzaklıktan bile o kadar güzeldi ki, baktıkça daha çok sevesim geliyordu.

"Biz büyüyünce kirlenmedi dünya çiçeğim. Küçükken görmüyorduk, hepsi bu."dudaklarıma bir tebessüm yayıldığında onun dudaklarında da bir tebessüm oluştu.

O gülümseyince kalbimde bir sürü çiçek açıyordu sanki.

O gülümseyince dünya duruyordu.

"Mayıs?"kaşlarımı kaldırıp başımı iki yana salladığımda derin bir nefes alıp verdi."Hani bana demiştin ya 'seni dizimde saçlarını okşayarak uyutmak gibi hayallerim var' diye..."gülümseyerek başımı bir kez daha olumlu anlamda salladım."Hala var mı öyle hayallerin?"

"Var."diye mırıldandığımda kafasını demirden kaldırıp dudaklarını yalayarak gülümsedi."Benim de çok uykum var."

"Kapıyı açıyorum."hızla oturduğu yerden doğrulup içeriye girdiğinde gözlerimi kapatıp derin bir nefes alarak gülümsedim ve ardından gözlerimi açarak doğruldum.

Birinin gerçekten yanımda olduğunu hissetmeyeli o kadar uzun zaman olmuştu ki bu hissi çok özlemiştim.

Yavaş adımlarla içeriye girip dış kapıya doğru ilerledim ve kapıyı açarak beklemeye başladım. Bir kaç saniye sonra Ares merdivenlerde belirince dudaklarıma yine o tebessüm yayılmıştı.

İçeriye girip buruk bir şekilde gülümsediğinde kapıyı kapatarak derin bir nefes verdim.

Ona baktıkça çocukluğum aklıma geliyordu, mutlu oluyordum bir yandan. Yan yanaydık, artık biliyordu, yalnız değildim ama bir yandan da canım yanıyordu.

Bir ailem olmadığı yüzüme tokat gibi çarpıyordu.

Onların öldüğü.

Gözlerimin önünde öldüğü.

Ares gözlerini gözlerime çıkarttığında kaşları çatılmıştı. Dudaklarını aralayıp bir şey söyleyeceği sırada gözlerimin dolmasını engelleyemedim.

Ailemi çok özlemiştim.

"Senin daha çok ihtiyacın var."diye fısıldadığında sol gözümden akan yaşı elimin tersiyle silerek burnumu çektim."Neye?"

"Dizime yatmaya, saçlarını okşamaya, uyumaya."diyerek kolumdan tutup beni kendine doğru  çekti ve sımsıkı sarıldı. Hıçkırıklarım yükseldiğinde başımı boyun girintisine sakladım. Canım çok yanıyordu."Ağla çiçeğim, dök içini."

"Ben çok yoruldum."diye fısıldadığımda beni kanepeye doğru çekerek dizlerine yatırdı ve saçlarımı okşamaya başladı."Ben geceleru korktuğum zamanlarda hep annem gelir, yanıma uzanır, bana sımsıkı sarılırdı..."diye mırıldanıp gözlerimi sımsıkı kapattım."Ben geceleri çok korktum, annem yoktu."

"Özür dilerim."titreyen sesi kulaklarımı doldurduğunda sırtüstü yatarak bakışlarımı onun yüzüne çevirdim. Gözleri dolmuştu. Yutkunarak elimi kaldırdım ve yanağını okşayarak gözlerimi sımsıkı kapattım."Çok özür dilerim, yanında olamadığım için."gözlerimi açarak derin bir nefes verdim."Annen gibi sana sarılmadığım için, baban gibi seni koruyamadığım için, özür dilerim."

"Şimdi yanımdasın, özür dileme."başımı dizlerinden kaldırıp yüzümü boyun girintisine saklayarak ona sımsıkı sarıldım."Böyle uyuyalım sadece."

"Uyuyalım güzelim, uyuyalım."

/

Uyuyalım :')

balkonWhere stories live. Discover now