108. *Özel Bölüm*

16.4K 861 84
                                    

26 Eylül 2017

Kübra...

"Sedef'e destek olmak için saçını beyaza boyatması çok tatlı bence." Dedim Gizem'e.

Soner ile Sedef çıkmaya başlamışlardı. Ve bu gözlerimin önünde olmuştu. Ama fazlasıyla ayran gönüllü olduğum için bunun üzüntüsü birkaç gün sürmüştü. Tabii bunlar geçen sene olmuştu.

"Aynen." Diyerek onayladı beni."

Hatta Soner'i tamamen unuttuktan sonra 11. Sınıflardan vir çocuktan hoşlanmaya başlamıştım. Hatta adı Tugay'dı ve arada gözgöze geliyorduk falan ama her şeyi Barış yüzünden mahvolmuştu. Yürürken omuzları birbirine değdi diye, kavga çıkarmıştı. Sonra ise beni dehşete düşüren bir şey söylemişti herkezin ortasında. Beni sevdiğini!

Tabii ondan sonra Tugay benden kaçar olmuştu. Kendinden büyük birisini bile nasıl korkutabiliyordu bu Barış salağı?

Arkamdan omuzuma dokunan el ile önce başımı, sonra tamamen kendimi, bana dokunan kişiye -yani Sedef'e- döndüm.

"Selam," dedi kısık ve nazik bir sesle.

"Selam," diyerek cevap verdim ben de.

"Şey, spor salonuna gelir misin? Bir şey var da." Dedi yine aynı tonla.

"Tamam." Dedikten sonra, arkasını dönüp spor salonunun yolunu tuttu. Biz de arkasından onu takip ettik.

Spor salonuna girer girmez Sedef, kalabalığın arasında kaybolmuştu. Birden çalmaya başlayan bateri ile, salonun ortasına kurulmuş olan sahneye döndü bakışlarımız.

(Şarkı multimedia da.)

Sahnede Barış, Soner ve Yamaç vardı. Soner'in elinde bir gitar, Barış'ın elinde başka türde bir gitar vardı. Yamaç ise baterinin başındaydı. Dudaklarım, şaşkınlıktan, hafifçe aralanırken şarkının girişinden tanımıştım. Şarkının adı Gibi Gibi idi. Barış girişi yaptı. Ve yaparken bana bakıyordu.

Şarkı biraz ilerledikten sonra, özellikle şu sözleri sırıtarak söyledi; kimse sevemez benim gibi seni, kırk yılda bir gelir 'Barış' gibisi.

Bu tesadüf beni biraz güldürürken ifademi bozmamaya çalıştım. Bir süre sonra başarılı olmuştum.

Şarkı bittikten sonra, Barış sahneden inip yanıma geldi. Kafamı doksan derece yukarıya kaldırmak zorunda kalmıştım ama neyse...

"Sanki biraz naz ediyorsun ama, senin de bana gönlün var gibi gibi. Yüzüme karşı git diyorsun ama, sanki gözlerin kal der gibi gibi." Diyerek şarkıdan alıntı yaptı. "Ama dikkat et, kırk yılda bir gelir barış gibisi." Diye de devam etti. Aynı şekilde sırıtmaya da.

"Peki bana ne? Ayrıca gönlüm de yok sana, sen anca avucunu yala." Diyerek kafiye yaptım.

"Aman ne olacak, o da olur." Dedi ve eliyle elimi tutup dudaklarına götürdü. Hemen elimi çeksem de çoktan öpmüştü.

Şerefsiz || Anonim (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin