Özel Bölüm 9

14K 651 766
                                    

"Barış, Barış. Barış, uyan Barış." Dedim. Bu artık kaçıncı deyişimdi.

"Ne oldu?" Diye sordu uykulu bir şekilde.

"Elinin körü oldu. Ne olacak canım erik çekti." Dedim. Şu an dördüncü aydaydık. Hatta yarın cinsiyetini öğrenmeye gidecektik. Ama şu an önemli olan, canım erik çekiyordu! Tamam şu an saat gecenin üçü olabilir ama ben yine de erik istiyorum.

"Al beni ye. Nasılsa erik gibiyim, kütür kütür." Dedi yüzüme bile bakmadan. "Barış diyorum."

"İki gözümün çiçeği, sabret sabah alıp geleyim." Diye seçenek sundu.

"Hayır ben şimdi istiyorum." Dedim. Bir süre ses gelmeyince acıtasyon yapmaya karar verdim.

"İyi. Ben gideyim hamile halimle. Yavrum, baban bizi umursamıyor. Artık kendimiz gideceğiz, başımıza birşey gelirse de yapacak birşey yok." Diyerek yavaş yavaş belirginleşen göbeğimi okşadım.

"Oturun oturduğunuz yerde." Diyerek doğruldu yattığı yerden. "İki kadını tek başına çıkartmam ben bu saatte. Ben varken size ne oluyor." Diye devam etti.

"Aslan kocam benim." Dedim gururla.

"Ayrıca nereden çıktı erik bu saatte?" Diye sordu.

"Uyuyamayınca instagramda dolaşmaya başladım, sonra erik resmi görünce de canım çekti." Diye açıklama yaptım.

"Bundan sonra sosyal medya yasak sana. En azından doğuruncaya kadar."

"Ya Barış saçmalama, sen erik al gel hadi. İri ve olgun olsun ama ha. Öbür türlü kabul etmem." Dedim.

"Yavrum, ben nereden bulayım onu? Daha iki ay var eriklerin öyle olgunlaşmasına. Nisan ayının başındayız daha." Diye yakındı.

"Hormonlu falan bul gel işte Barış. Ben onu bunu bilmem. Hadi naş naş." Dedim. O da üzerine bir tişört geçirip çoraplarını giydi. Altında zaten eşofmanı vardı. Sonra da dudağıma bir öpücük kondurup odadan çıktı. Yarım saat sonra üzerine bir de ananas çekmişti canım. Hemen Barış'ı aradım.

"Efendim gülüm?" Dedi açar açmaz.

"Sevgilim, benim canım ananas da çekti de." Dedim mahcup mahcup.

"Onu da alırız. Manavdayım zaten." Demesiyle aklıma başka meyveler dolmaya başladı.

"O zaman çilek ve muz da al tamam mı. Hatta dur dur, en önemlisi kivi al sen." Dedim. Kiviyi de aşırı severdim.

"Tamam alıyorum." Dediği sırada bir kadın sesi geldi. "Başka bir arzunuz?" Diyordu.

"Kadın sesi mi o?" Dedim kaşlarımı çatarak. "Bak Barış. Hemen diyorsun ki, karım hamile ona götürüyorum diyorsun. Evli ve çocuklu olduğunu vurgula yani." Dedim. Şunu fark ediyordum ki, hormonlarım yüzünden daha da kıskançlaşmıştım. Zaten her gün, sanki reglmişim gibi dolaşıyordum. Bir günüm bir günüme değil, adeta bir dakikam bir dakikama uymuyordu.

"Görüşürüz bir tanem ben de seni öpüyorum hadi, kapatıyorum." Dediği sırada konuştum.

"Yalancı, öpmüyorsun ki." Dedikten sonra yüzüme kapattı. Ulan, yoksa bu beni sevmiyor mu artık? Bence de sevmiyor, tek umursadığı şey karnımdaki çocuk, o yüzden ilgileniyor benimle. Bu düşünceler yüzünden ağlamaya başlamıştım. Yaklaşık on dakika boyunca ağlamıştım ve hâlâ ağlamaya devam ediyordum ki, kapı açıldı ve elinde bir meyve tabağı ile Barış geldi. Elindeki tabağı benim yanımdaki komodine koyup yatağa oturdu ve bana yaklaştı.

"Bebeğim n'oldu?" Dedi kaşlarını kaldırarak.

"Varsa yoksa bebeğin zaten. Kesin bana bebeğimiz için katlanıyorsun, değil mi? Çocuk doğar doğmaz vur Kübra'nın kıçına tekmeyi." Diyerek ağlamaya devam ettim. O ise benim eğdiğim başımı çenemden tutarak yukarıya kaldırdı.

Şerefsiz || Anonim (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin