4. Bölüm

130 17 128
                                    

Guinevere kapıda dikilip seneler önce annesinden ona kalan kolyeye bakıyordu. "Teşekkür ederim Miya. Nasıl olur da düşürdüğünü fark etmem." diye sahteden eliyle alnına vurdu.

"Rica ederim, kral Lancelot fark edip sana teslim etmemiz için bize verdi."

"Eminim öyledir." Diye ağzında geveledi Guinevere.

"Anlamadım?"

"Teşekkür ederim." diyip gülümsedi Guinevere.

"Rica ederim. Sen iyi misin?"

"Evet, evet elbette iyiyim. Sorun yok gidebilirsin. Alucard'a selamlar." sonra ikisi de birbirine el salladı ve Guinevere kapıyı kapattı.

"Senden nefret ediyorum Odette!" Guinevere sinirle kolyeyi attı. Sonra peşinde koşup attığı yerden alıp sarıldı. "Özür dilerim anne."

Kafası hiç olmadığı kadar karışıktı.

"Abimi benden aldın, annemi ve babamı aldın. Daha ne alacaksın? Sırada arkadaşlarım mı var?" diye bağırdı. Kafasını yastığa gömüp ağlamaya başladı. Bir süre sonra göz yaşları arasında uyuyakaldı.

------------------------------------------------------------

Lesley yeni güne gözünü açıp hemen kahvaltıya oturdu. Bugün Gusion ile konuşmaya gidecekti.

Uzun süresir ayrılardı. İlişkilerine ara vermek istemişlerdi. Lakin gece Gusion'dan haber alana kadar.

Gusion son kez oturup Lesley ile konuşmak istiyordu.

İkisi de birbirini deli gibi seviyordu ve ikisi de bunun farkındaydı. Ama beraber de yapamıyorlardı, değilken de yapamıyorlardı.

Lesley hızla hazırlanıp Gusion ile sürekli oturdukları kafeye doğru yol aldı.

Daha kafeye varmadan Gusion ile yolda karşılaştılar. Birbirlerini gördüklerinde ikisi de yerinde donup kalmıştı. İlk adımı atan Gusion oldu.

Lesley'e doğru adım attı. Lesley de ona doğru. Ortada buluştular ve uzun bir süre bakıştılar.

Gusion dayanamayıp Lesley'e sarıldı. Bu hamleyle Lesley'nin gözleri dolmuştu. Kendini toparlayıp Gusion'ı biraz itti ve kollarının arasından sıyrıldı.

"O kollarınla daha bir kaç gün önce Guinevere'i kucakladığını görmedim mi sanıyorsun?"

"Hadi ama Lesley, Guinevere'i kıskanmış olamazsın."

"Hayır, onunla olan bu yakınlığın bana çok tuhaf geliyor. Bir şeyler sakladığını biliyorum Gusion. Aramızda sırlar olduğu sürece seninle bir daha olmayacağım. Bunu çok önceden de söylemiştim."

"Bu kral ve benim aramda olan bir sır Lesley."

"Koca kralın seninle nasıl bir sırrı olabilir ki Gusion? Hala beni kandırmaya çalışıyorsun."

"Bu zamana kadar sana karşı bir kere bile yalan söylemedim Lesley. Lakin bunu sana bir türlü anlatamı-" Gusion'ın lafı gelen saray habercisi ile yarıda kaldı.

"Kral sizi huzurlarında görmek istiyor."

"Al işte, konuşmak için bile rahat yok Gusion. İyisi mi sen kralla işin bitince benimle konuşmaya gel. Tamamen işin bitince." ve Lesley arkasını dönüp hızla yürümeye başladı.

"Hayır, bekle Lesley!" diye arkasından bağırdı Gusion ama nafile. "Lanet olsun ya. Yürü hadi, gidelim." o da muhafızla beraber geldiği yönün tersine, saraya doğru yol aldı.

-----------------------------------------------------------

Hanzo her zamanki gibi Hanabi ile oturuyordu. Elini elinin üstüne koymuş gözlerinin içine bakıyordu. Sevdiği kadını kaybetme korkusu günden güne artıyordu.

BÜYÜK DEĞİŞİM Where stories live. Discover now