Şehir Efsaneleri

Bloody Mary

Herkesin bildiği "Bloody Mary" hikayesinin orijinalidir.

Neler yapabileceğinden önce bu Kanlı Mary kimdir ona anlatalım.

1. Marry, 16 yy.'da İngiltere ve İrlanda Kraliçesiydi. Katı bir katolik olduğundan protestanlara karşı pek iyi davranmadığı bilinir. Çok sert kurallar koyarak protestanları idam ettirdiği, hatta diri diri yaktırdığı bile söylenmektedir. Bu nedenlerle kendisine Bloody Mary (Kanlı Mary) denmekteydi.

Başka bir hikayeye göre ise (Bloody Mary) Kanlı Mary, 19.yy'da İngiltere'de yaşamış bir kız çocuğuydu. Doktorlar tarafından öldü sanılıp gömülmüştü. Ancak ailesi onun öldüğüne inanmadılar ve Mary'nin eline bir ip bağlayıp, ipin ucuna da tabutun dışında kalacak şekilde bir zil yerleştirdiler. Böylelikle eğer hala canlıysa, uyandığında ipi çekerek zilden ses çıkartabilecekti. Ertesi gün anne ve babası mezarlığı ziyarete gittiklerinde zilin yere düşmüş olduğunu görüp heyecanlandılar ve tabutu açtılar. Mary kanlar içinde yatıyordu. Söylenene göre Mary, zili yere düşürene kadar ipi çekmiş ve kimseden tepki gelmediğini anlayınca tırnaklarıyla tabutun iç kısmını kazımaya başlamış. Ancak çıkamayıp havasızlıktan mezarın içinde ölmüş.

Kanlı Mary (Bloody Mary) efsanesindeki Mary'nin kim olduğu hakkında böyle farklı hikayeler mevcut. Efsanenin aslına gelecek olursak; loş bir ortamda bir aynanın karşısına geçip 3 kere arka arkaya " Bloody Mary " derseniz, gelip arkanızda duruyor ve aynadan onu görebiliyorsunuz. Geldikten sonra neler yaptığı ise tam bir muamma. Kimine göre gözlerinize ve yüzünüze zarar verip gidiyor, kimine göre sırtınıza bir bıçak saplayıp gidiyor. En korkutucu olanı ise size dokunmadan belli bir süre bekleyip kendiliğinden kaybolursa, bu başka bir yakınınızı öldürmeye çalışacağı anlamına geliyor. Şunu da söylemek gerekir, eğer Mary'yi aynada görür görmez ışıkları açabilirseniz, hiçbir şey yapamadan çekip gidiyor.