Gülümse

2K 95 20
                                    


Ocak ayının 2'siydi. Kapıdan gelen tıklamayla uyandım. Her 3 saniyede bir tıklanıyordu. Terliklerimi giydim ve merdivenlerden aşağı indim. Aşağı doğru inerken, tıklama sesi hızlandı, kalp atışlarına benziyordu. Kapıya ulaştığımda, tıklama durdu , dışarı baktım ve orda hiç kimse yoktu.

Bunun çocukların yaptığı bir şaka olduğunu düşünerek odama geri döndüm ve yatağıma girdim. Saat 04:21'de ön kapının çarpma sesine uyandım. Dehşet içinde yerimden zıpladım. Donmuş pencereme baktım ve buzlu camın her yerine yazılmış "Gülümse" yazısını gördüm. 911'i aramaya hazır halde yanımda duran telefonu aldım, üstünde "Sana gülümsemeni söyledim." yazan bir mesaj vardı. Ağlamaya başladım ve hayatım için dışarı koştum.

Dışarı çıktığım anda yolun karşısında bulunan komşularımın kapısını çaldım. Kapıyı açtılar ve ben hıçkırarak ağlarken bana sarıldılar. Ardından polisi aradılar. Polisler evimi iyice aradıktan sonra saat tam 5:42'de geri geldiler. Bana evimde benden başka birinin bulunduğuna dair hiçbir iz bulamadıklarını söylediler. Penceremdeki yazılar gitmişti, telefonumdaki mesaj da. Bana biraz uyumamı, kaygı ve stres problemim için bir doktora başvurmamı söylediler. Canınız cehenneme . Bana olan şeyi gerçek olduğunu biliyordum.

O günü takip eden akşamda, bütün bir günü komşumun evinde geçirdikten sonra , eve gittim. Yatak odama çıktım ve bir kamera yerleştirdim. Kamera odanın kapısına ve yatağıma odaklanmıştı. Kayıt tuşuna bastıktan sonra uykuya daldım. Çok şükür, kesintisiz bir şekilde uyumuştum. Ancak kamera görüntülerini izlediğimde, gördüklerime inanamadım.

Saat 03:00'da, bir şey yatağımın altından çıktı. Tamamen çıplak ve bir anoreksiya hastası* gibi görünüyordu. Ayağa kalktı ve yatakta yatan bana baktı. Hiç hareket etmeden 1 saat boyunca öyle durdu. Sonra hareket etti. Kameraya yüzü görüntünün tamamını dolduracak kadar yaklaştı. Aşırı derecede solgundu ve kafasının her yerinde şişkin damarlar vardı. Gözleri tamamen siyahtı, ağzında kocaman bir gülümseme vardı. 2 saat boyunca kıpırdamadan, gözünü kırpmadan kameraya baktı. Sadece kafasını hafifçe döndürüyordu.

Kameraya baktığı 2 saat geçtikten sonra, yatağa geri döndü ve tekrar altına girdi. Yataktan kalkıp kameraya doğru yürüdüğümü gösterinceye kadar videoyu ileri aldım. Video bitti. Korkudan donup kalmıştım. Kamera kaydı onun geri dönüp yatağın altına tekrar girdiğini göstermişti, gitmemişti. O şey her ne ise, hala ordaydı.

Çok fazla arka arkaya bölüm yayımladım. Sonraki bölüm efsane mi, olsun ritüel mi, yoksa korku hikayesi mi? Siz karar verin sizi seviyorum
Korkmuş kalın *-*

Şehir EfsaneleriDonde viven las historias. Descúbrelo ahora