1.Bölüm

5.9K 128 10
                                    


Çıkacağız yola
Hesap günü gelince
Yağmur yüzümüze değince
Güneş bir mızrak
Boyu yükselince...

Asminden

Zühre ile birlikte baya eğlenirken vaktin nasıl gectiginin farkında bile değildik. vaktin geç olduğunu, dışarıda yağmur başlayınca anlamıştık. Zühre telaşla saate baktı
"Eyvah abim beni öldürecek saat kaç olmuş"
"Söylersin annenlere lafa daldık diye bunun için hiç kızılırmı"

Zühre bana ciddi misin bakışı atmıştı
"Sen kendi abinle bir tutuyorsun galiba birşah abimi ona kalsa beni konaktan dışarıya çıkartmaz"
Haklıydı onun abisiyle kendi abimi nasıl bir tutmuştum. Benim abime abi denirse tabi, geçtim abilik yapmayı eve bile adımını atmıyordu.

Zühreyle birlikte hemen odamdan çıkıp avluya indik ve kapıya doğru koşturmaya başladık. Kapıya geldiğimizde zühre elini bileğime koyarak

"Asmin sen gelme hava iyice karanlıyacak dönerken aklım sende kalacak" dedi
Kaşlarımı çatarak, kızgınca konuştum
"Hadi yürü yürü birşey olmaz bana asıl benim aklım sende kalır"
Bu lafımdan sonra bıkkınca omuzlarını indirdi bu onun dilinde kabul etmekti
"Peki ama dönerken bizim şoförle döneceksin tamammı"
Başımı olumlu anlamda salladım ve bizim evin önündeki yolun köşesine geçerek hızımızı artırdık.
Zühre hiç susmuyor telaşla hem koşuyor hemde ağzının içinde birşeyler geveliyordu. Yağmurun sesinden ne söylediğini anlayamamıştım.

Abisi gerçekten korkacağı kadar vardı daha önce birkaç kez görmüştüm uzaktan. Sinirli bir yapıya sahipti. Sinirli hallerinden ziyade, başka şekillerdede görmüştüm.
Bir gördüğümde elinde silah tutmuş birinin kafasına doğrultmuştu, birinde de konağın avlusunda korumaları önüne dizmiş kükrüyordu resmen, sinirliyken gözü hiç birşey görmezmiş Zühre arada bahsediyordu. Zaten normal duruşu bile ürkütücü ve heybetiydi sinirli hallerini düşünemiyorum bile.

İyice şiddetlenmeye başlayan yağmurla konağada yaklaşmıştık. Tam sokaktan dönecekken, bir araba ani frenle önümüzde durmasıyla, yağmurdan biriken su birikintileri ayağıma ve dizlerime sıçramıştı. Bununla birlikte kalbimde yerinden fırlayacaktı korkudan, neredeyse çarpacaktı bize araba canımıza kastımı vardı içindeki kişinin yahu bize?

Sahi kimdi bu arabadaki kişi?

Arabanın farı yüzümüze vurmasıyla gözlerim kamaşmıştı. Ellerimle gözlerimi siper ederek farlardaki ışığın gözlerimi kamaştırmasını engelledim. arabanın kapısının açılmasıyla içerdeki kişi atik bir hareketle çıkıp arabanın kapağını sertçe kapatmıştı.
Hızlı ve emin adımlarıyla, bütün heybetiyle, yanımıza gelen kişiye baktım.
Birşah ağaydı bu, Bitmişti Zühre dişlerini sıkarak, çok sinirli bakıyordu çünkü canım arkadaşıma. Ben bile korkmuştum bakışlarından.

Birşah ağayı ilk defa bu kadar yakından görüyordum. Siyah saçları yağmurdan alnına inmişti. Gözleri ve kaşlarıda, saçıyla aynı tonda olunca, çok beyaz olmayan tenininde vermiş olduğu zıtlıkla, bakışlarını çok keskin kılıyordu. Hafif kirli sakalıyla, çene hatları oldukça keskin ve ciddi gözüküyordu. Şuda kaçınılmaz bir gerçektiki gerçekten yakışıklıydı. Bütün kızların hayran kaldığı kadar vardı yakışıklılığı.

Siniride sanki her geçen saniyede dahada artıyordu. dişlerini sıkarak zührenin kolunu sertçe tuttu ve bağırmaya başladı

"LAN NE İŞİN VAR SENİN BU VAKİTTE DIŞARIDA BEN SANA BENİM HABERİM OLMADAN ÇIKMAYACAKSIN DEMEDİM Mİ"

Ağa KarısıWhere stories live. Discover now