4.Bölüm

4.7K 115 3
                                    

                             Bütün uzaklara gittim
                             Hepsininde dönüşü vardı...

Hafif tebessümle gözlerimi gözlerine diktim. Kömür karası gözlerini hafif kısarak hareketlerimi ölçmeye çalışıyor gibiydi
Elini belimden çekip benden hafif uzaklaştı bu hareketle canımın yanmasıyla yüzümü ekşittim. Ağır hareketlerle cebinden bir şey çıkardı ve yüzümle aynı hizaya getirdi bu benim sıktığım biber gazıydı. Gözlerini gözlerimden ayırmadan çarpıkça gülümsedi

"Eğer bu biber gazını benim gözlerime sıktığın gibi kendi gözlerinede sıkarsan seni rahat bırakırım"
Hayal kırıklığıyla suratına baktım. Hala çarpıkça sırıtıyordu
söylediği kelimeyle donup kalmıştım bikaç saniye. Panikle konuşmaya başladım
"A.ama"
"Şşşh"
İşaret parmağını dudağıma bastırıp susmamı istediğini kesin bir dille belli etti

Soğuk ve hissiz bir sesle
"Ya şimdi kendine  bunu sıkarsın elimden bugünlük kurtulursun"
Bugünlüğü kinaye yaparak söylemişti. Benimle resmen oynuyordu. bırakacağı falan yoktu beni. nasıl inanmak gibi bir aptallık yapabilmiştim hemde bukadar sinirliyken. kendimi ayağa kalkıp alkışlamak istemiştim şu an
"Yada ben zevkle sıkarım"

"Hastasın sen! Anladınmı takıntılı hastanın tekisin"
Ateş saçan gözleriyle suratıma baktı ve saçlarımdan sürükleyerek beni arabadan çıkarmaya başladı. Her adım attığımda bidaha yürüyemeyecek gibi hissediyordum popoma çok sert vurup bunu  defalarca tekrarlamıştı. Bağırıyordum çırpınıyordum ama boşunaydı bırakmıyordu, kaçamıyordum çünkü çok güçlüydü. Elleri sanki şaçlarıma ve vücuduma yapışmış gibiydi...
Göz yaşlarımı tutamıyordum artık dayanamıyordum. 
Nefret ediyordum hayattan, hep üzerime oynuyordu çünkü bıkmıştım.

Beni bir anda yere bırakmasıyla dizlerimin üstüne yere düşmüştüm. Çenemden tutup ona bakmamı sağladı koyulaşmış ateş fışkıran  gözlerine bakınca kanım dondu adeta. Belindeki silahı çıkartıp kafama dayadı.
"Sınırlarımı zorluyosun asmin"
"Zorlama"
Korkudan tir tir titriyordum konuşacak dermanım dahi kalmamıştı.
"KONUŞ"
öyle bir kükremiştiki sesi her tarafta yankılanmıştı kulaklarım çınlıyordu

Kafamı hayır anlamında sallamıştım
bu sefer çenemi sıkıp ağzımın açılmasını sağladı ve silahın ucunu ağzıma soktu
Dişlerini sıkarak tıslarcasına konuşmaya başladı
"Bidaha bana böyle bir hata yapmaman gerektiğini öğrenmişsindir"
"Hayır anlamıyorum bu cesaret nereden geliyo sana? Beynini siktiğim, Zırlayıp zırlayıp başa sarıp beni yine delirtiyosun"
Savunamıyordum kendimi  daha doğrusu konuşamıyordum onu ikna edecek kelimeleri bulamıyordum

Sanki ayağımda bir pranga var ve dibe batıp ne kadar çabalarsam o kadar dibe batıyormuşum gibi hissediyordum
Ağzımdaki silahını hızla iteklemesiyle benim geriye gidip silahında ağzımdan çıkmasını sağlamıştı. Silahın ucunu üzerime silip ustaca hareketle beline tekrar yerleştirdi. Yanıma çömelim sağ elini, kırdığı sol dizinin üzerine koydu.
"Benim istediklerimi yapacaksın başka seçeneğin yok"
Böyle konuşması kanımı donduruyordu gözlerindeki kızarıklık yeni geçmeye başlamıştı  bu onun gözlerinin karasını daha çok ortaya çıkartıp korkudan nefes
Almamı bile zorlaştırıyordu.
"Seninde dediğin gibi ben takıntılı hastanın  tekiyim ve sana kafayı taktım şu an istediğimi alanakadarda bırakmayacağım"
Sesindeki yoğunlukla titremiştim
"Sadece iki günün var sadece iki, ve ben bana olumsuz cevap verilmesinden hiç hoşlanmam"
Dedi ve ayağa kalkıp arabasına binip hızla oradan uzaklaşmıştı.

Yerde öylece oturup çaresizce ağlarken artık bacaklarımın ağrıdığını hissettim. Kendimi çok güçsüz ve bitkin hissediyordum. Birşah o çok tehlikeli biriydi, bunu gözleriyle, sesiyle, yürüyüşüyle, duruşuyla, her şeyiyle belli ediyordu.
Göz yaşlarımı titreyen elimin tersiyle sildim ve yavaşça ayağa kalktım. Kendimde yürüyecek dermanı hissedemiyordum. Adım atmamla canım acımıştı, gözlerimi sıkıca kapatıp acıyı hiçe saymaya çalışarak yürümeye koyuldum.

Etrafıma baktığımda eve vardığımı fark etmem çok zamanımı almamıştı. Kendimi odamdaki yatağın üzerine atıp cenin pozisyonunu alarak uyumaya çalıştım. Aklımdan dedikleri bir türlü gitmiyordu.  bu yüzden uyuyamamıştım. Ben bu değildim biri gelip hayatımın içine edecek bende boyunmu bükecektim, bana bugün yaptıklarını onun  yanına mı bırakacaktım  hayır. Bir plan yapmam lazımdı ondan kurtulmam için. 

Her şeyden önce toparlanmalıydım. Göz yaşlarımı silmeli ve ayağa kalkmalıydım. Düştüğümde kaldıracak kimsem yoktu çünkü. Bu günde anladimki beni kurtaracak kendimden başka kimse yoktu.

Gözlerimi araladığımda hava daha yeni yeni aydınlanıyordu. Dün yorgun olduğum için baya erken uyumuştum.Saate baktığımda 6 ya geliyordu. Yavaş adımlarla yataktan kalkıp banyoya girdim. Yüzüme soğuk suyu çarparak kendime gelmeye çalıştım. Geceliğimi çıkarıp aynadan kendime baktım boynumda hafif morluklar vardı. Arkamı dönüp popoma baktım parmak izi çıkmıştı resmen. Bu yaptıkları sondu bir plan bulmuştum. kurtulacaktım ondan. Kendime gelip üstüme rahat bir şeyler giydim ve aşağıya indim. Saat erken olduğu için daha kimse uyanmamıştı. Hemen mutfağa gidip kahvaltılık bir şeyler hazırlamaya başladım.

Annemler uyanmış kahvaltıya inmişlerdi. Abim hala uyuyordu. kim bilir gece kaçta gelmiştir eve. Artık alışmıştık bu hallerine. Neyse şimdi mevzu bu değildi. Mevzu kendimdim.
"Baba iznin olursa urfaya ananemin yanına gitsem olurmu"
"Nerden çıktı kız şimdi bu"
"Okulun ne olacak"
Allahım sanki okumam çok umrundaydı. Sırf para gelsin diye gönderiyordu beni okula. Benimde ne olursa olsun işime geliyordu orası ayrı.
"Zaten bugün hafta sonu iki gün durup geleceğim sorun olmaz yani"
"İyi gör gel o zaman"
"Tamam baba"

Tam bir hafta olmuştu ananeme geleli. Ama bugün dönüyordum. Mardinden uzaklaşmak baya iyi gelmişti bana. Evde telefonumu bilerek bırakmıştım. Birşah ulaşamasın diye. Başta delirmiştir niye telefonu açmıyorum diye, belkide hiç aramamıştır bile. Mardine dönüncede evden dışarı çıkmayacaktım. Korkumdan akşam otobüsune binmiştim beni görebilir diye. Otobüs durmasıyla oşar adımlarla eve doğru yürümeye başladım. Son bahar ayları olduğu için hava soğuktu. Eve vardığımda avlunun kapısını açıp içeriye girmemle gördüğüm kişiyle kafamdan aşağı kaynar sular döküldü.

İkiye ayırdığı bacağının üzerine diğer bacağını atmış arkasına rahat bir vaziyette yaslanarak sigara içiyordu. Üzerine giydiği beyaz gömleğinin kollarını sıvamış belirgin kasları ve geniş omuzlarıyla çok ürkütücü duruyordu. Korkudan titriyordum artık. Gözlerine bakmaya cesaret edememiştim. Ellerimi önümde birleştirmiş parmaklarımla oynuyordum. rüzgarın etkisiyle gelen sigara kokusu genzimi yakmıştı.Sigara kokusuyla birlikte ona has parfüm kokusuda gelmişti. Aslında genzimi yakan sigaranın dumanı değil onun parfümünün kokusuydu. O kokuyu hissedince içimi korku sarıyordu.

Gözlerim gözleriyle buluştuğunda yüzünde tehlikeli bir gülüş vardı. Gözleri okadar soğuk bakıyorduki burdan kaçma isteği uyandırıyordu bende. Korkuyla başımı yere eğdim. Annemler neredeydi? Aramızdaki sessizliği onun sesi bozmuştu
"Gerçekten bende kurtulabileceğinin düşünecekkadar aptalmıydın"
"B.ben"
dedim ve sustum verilecek cevabım yoktu evet aptaldım hemde büyük bir aptal
"Peki o sokuk beynin bu bir haftanın sonucunu da düşünmüşmüydü"
Göz yaşlarıma engel olamayıp akmasına izin vermiştim.

Buğulu gözlerimi kaldırdığımda kara kaşlarını dünyanın bütün öfkesini üzerine almış gibi çatmış keskin bakışlarla beni izliyordu. Gözlerini gözlerimden ayırmadan sigarasından son bir nefes daha almasıyla dumanı burnundan dışarıya gönderip yere atı
dizinin üzerindeki bacağını yere koydu. Yüzünde baskıcı ve kararlı ifadesiyle güçsüzlüğumü daha çok hissediyordum"
Boynunu sağa sola çevirip kemiklerini kütleterek kaslı omuzlarıyla arkaya yaslandı"
"Sana kim yardım edebilir? Kim birşah kervanlının istediği şeyi elinden almaya cesaret edebilirki? Ki seni uyarmışken birde"

"Bu yaptığının bedeli büyük olacak asmin. Bana oyun oynamayacaktın"
Elbette bunu bana ödetecekti. Sakin gözükmeye çalışıyordum ama başaramıyordum. O cevabından korktuğum soruyu yöneltim ona
"Ne be.d.deli? Ne y.yapacak.sın.bana"
Gözlerini meydan okuyan tınıyla yüzümde, vücudumun her yerinde dolandırdı. Bundan rahatsız olup rahatsızca yerimde kıpırdandım"
"Ben bir şey yapmayacağım. Yaptığının bedelini kendin ödeteceksin kendine"

Bölüm sonu

Bölümü nasıl buldunuz?

Beğenip yorum yaparsanız mutlu olurum🥰🥰🥰

Ağa KarısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin