2.Bölüm

5.2K 128 3
                                    

                                        Nasıl olmalıydı
                                        Bilmiyorum ama
                                        Böyle olmamalıydı...

Bir haftadır Zühreyle hasta olduğu için görüşemiyorduk. Ama bugün görüşecektik
Bende o gelmeden üstümü giyinmek için odama gittim. Ne giyeceğime karar verememiştim. En sonunda beyaz dizimde biten elbiseyi üzerime geçirdim. Yüzümün makyaja ihtiyacı yoktu çünkü tenim beyaz ve pürüssüzdü. Zaten buralarda pek uygun bakmazlardı makyaj yapan kızlara. Siyah belime kadar olan saçlarımı da önce bağlamayı düşünsem de sonradan açık bırakmaya karar verdim.

Ben saçlarımla vakit geçirmek için oyalanırken komidinin üzerinde telefonum çalmaya başladı.
Arayan Zühreydi telefonu açıp kulağıma götürdüm
"Geldin mi"
"Gelmedim gelemeyeceğim Asmin"
"İyileşemedin mi daha"
Sesim meraklı ve üzgün çıkmıştı
"Yok ondan değil Birşah abim ondan izinsiz çıkartmıyor"
Şaşırmıştım abisi katı kurallıydı ama daha önce hiç böyle yaptığını duymamıştım.
"Ne yapacağız"
"Sen bize gelirsin ona kızmaz"
"Tamam canım ben geleyim"
Dedim ve telefonu kapattım babamdan izin alıp Zührelerin konağına doğru yürümeye başladım.

Her zaman giderdim Zührelere ama bu sefer içimi bir sıkıntı kaplamıştı.
Konağın önüne geldiğimde, korumalar beni tanıdıkları için kapıyı açıp geçmeme izin verdiler.
Telefonu elbisemin cebinden çıkartıp geldiğime haber vermek için zühreyi aradım, ama açmadı.
"Açsana kızım şu telefonu"
Yine nereye dalıp telefonunu unutmuştur.
Aklı bir karış havada bu kızın. En iyisi balkonda beklemek diye düşünerek merdivenlerden balkona adımladım.

Balkona çıktığımda karşımda Birşah ağayı görmeyi beklemiyordum.
Bütün heybetiyle bacaklarını iki yana açarak oturmuş kahvesini içiyordu
Üzerine giydiği takım elbiseyle oldukça şık görünüyordu ve heybetine heybet katıyordu. İçindeki gömlekten bile belli olan kasları insanın nefesini kesecek türdendi. Etrafa sert bakan bakışlarını ağır hareketlerle bana çevirmeye başladı.
Daha önce beni görmeyen Birşah ağayla ikidir karşılaşıyorduk.

Bakışlarının tamemen bana döndüğünü gördüğümde, kalbim onu ilk gördüğümdeki gibi, korkudan kanat çırpan kuşlar gibi çırpmaya başladı.
"Asminnnn"
Bu ses zühreye aitti"
Kafamı zührenin sesinin geldiği yöne çevirdim. Ben daha ne olduğunu anlamadan direk boynuma atlayıp sarıldı
"Bir haftada özlemişim seni"
"Bende"
Diyerek sıkıca sarılmasına karşılık verdim
"Odama gidelim mi"
"Olur"
Zührenin odasına çıkarken üzerimdeki bakışları hissediyordum bu beni diken üstünde hissettirmişti.

...
Zühreyle güzel bir gün geçirmiştik benim tek arkadaşım zühre değildi ama zührenin tek arkadaşı bendim. O yüzden bana fazla düşkündü

Aslında onunla arkadaş olmak isteyen çok kişi vardı sonuçta aşiret kızıydı. Ve abisi en büyük aşiretin torunu ve bütün Mardinin ağasıydı. Ama zühre abisi için yaklaştıklarını bildiği için onlarla arkadaşlık kurmuyordu.
Biz her zamanki gibi dedikoduya dalıp sohbet ederken, odanın kapısı tıklatıldı ve içeriye çalışanlardan Hatice abla girdi
"Zühre hanımım Birşah ağamın işle ilgili bir dosyası kaybolmuş bulman için seni yukarı çağırıyor"
Birşah ağanın ismini duyunca içimi tedirginlik sarmıştı
"Birşah abim işe gitmedimi"
"Yok başı ağrıyormuş bugün gitmedi"
Şaşırmıştı bende şaşırmıştım aslında. Kaç yıldır buraya gelirdim ama onu ilk defa bu vakitte konakta görmüştüm
"Abim ve işe gitmemek"
"Hem neden ben bakıyorum siz bu evde boşuna mı çalışıyorsunuz"
"Birşah ağamını emri hanımım özellikle senin bakmanı istedi itiraz etmeden yukardaki çalışma odasına bakacakmışsın"

Ağa KarısıNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ