(19)

873 151 149
                                    

~5 yıl sonra~

"Minho Abi!"

Kendisine koşan küçük kardeşine el sallayarak gülümsedi Minho. Jisung boynuna atladığında ona sarıldı ve kendi çantasını da taşıyor olmasına rağmen Jisung'un sırt çantasını aldı

Minho'yu 5 yıl önce okula yazdırma kararı almıştı Han Bey. Dersleri önceden öğreniyor ve Jisung'a evde ders çalıştırıyordu. Özel öğretmene bile ihtiyaçları yoktu. Jisung'un anlayacağı şekilde anlatıyordu zaten

Kısa süre sonra Jisung'da okula yazılmıştı. Birlikte okula gidip gelmeye başladılar. Aşırı saygılı ve titiz davranışları ile Minho hem öğretmenlerin hem de kızların gözdesiydi. Böyle havalı bir abiye sahip olduğu için Jisung'da kendi çapında popülerdi

Minho'nun tuhaf karşıladığı şey Jisung'un özel okula değil sıradan bir devlet okuluna gitmesiydi. Halbuki Han Bey'in oğlunu en iyi şartlar altında eğiteceğini düşünmüştü Minho

Jisung ona bugün neler olduğunu anlatırken gülümseyerek ona baktı. Dediği şeylere gülüp onu özel arabalarına bindirdi

Eve vardıklarında Jisung koşarak anne babasına sarıldı. Heyecanlı bir şekilde neler olduğunu herkese anlattı

Minho ona gülüp çantasını yukarı, odasına çıkardı. Yıllar geçip gitse bile Jisung'un enerjisinden hiçbir şey götürmüyordu. Hala daha sevimli ve hiperaktif bir bebek gibiydi o

Aşağıya inip Jisung'u zorla odaya çıkarttı. Formasını çıkarmasına yardım edip üstünü giydirdi. Ellerini yıkattı ve odayı düzeltmesini isteyip aşağıya indi. Jisung odayı toplarken hizmetli ablalara masayı kurmalarında yardım etti

En son terasa çıkmış, bacaklarını aşağıya sarkıtmıș halde etrafı izliyordu. Jisung'un neşeli sesi bütün evde yankılanıyordu

Gözleri yeşil bahçede dolandı. Gülümsedi sonra. Güneş ışıkları Minho'nun sarıya çalan saçlarına değerken huzurlu hissediyordu. Gözlerini kapatıp ışığın göz kapaklarının arasından süzülmesine izin verdi. Etrafında uçuşan lanet olası sineklerin vızırtısı bile mutlu hissettiriyordu Minho'ya

İşte bu yüzden yazı seviyordu. Yaşadığını hissediyordu. Kış geldi mi her şey bir kenara çekiliyor ve etraf sessizliğe bürünüyordu

Oldukça sessiz bir evde büyümüştü Minho. Gereksiz konuşmalar olmazdı. Duyduğu yüksek sesler sadece kardeşlerinin ağlaması veya annesiyle babasının öfkeli sesi olmuştu. Hoşuna gitmiyordu bunlar. Jisung'un heyecanlı sesi ve evdekilerin neşeli kahkahalarını duymak hoşuna gidiyordu. Deşarj oluyor gibiydi Minho

"Minho Bey"

Dönüp arkasındaki korumaya baktı "Han Bey sizi istiyor"

Gülümsemesi yüzünde donup kaldı

Sadece 4 kelime ve bütün hayatı kararmış gibiydi

Yüzü düşerken "Peki" dedi ve yavaşça ayağa kalktı. Korumayı arkasında bırakıp Han Bey'in odasına çıktı

Kapıyı tıklatıp komutunu aldıktan hemen sonra içeri girdi. Ellerini önünde birleştirip bilgisayarı ile ilgilenen Han Bey'in konuşmasını bekledi

"Jisung'un okulu nasıl gidiyor?"

"Not konusunda herhangi bir sıkıntısı yok, derslere de katılıyormuș. Arkadaşlarıyla iyi geçiniyor. Sadece son zamanlarda Jimmy onunla dalga geçmeye çalışabiliyormuș"

Onu sonuna kadar dinledikten sonra kaşları çatıldı Han Bey'in

"Ne hakkında?"

Yutkunarak gözlerini kaçırdı. Minik elleri korkudan titremeye başladı

Past // MinSung (DG) Where stories live. Discover now