Past // MinSung (DG)

(21)

"Minho! Ah, bebeğim"

Tanımadığı bir kadın boynuna sarılarak ağlamaya başladı. Minho'yu ne kadar özlediğini sayıklarken Jisung onlara şaşkın şaşkın bakıyordu. Şaşıran tek kişi Jisung değildi. Minho da tanımadığı bu kadının yaptığı şey karşısında şaşırmıştı. Han Bey
ise kadının oyunculuğu karşısında

"Merak etme annecim. Bundan sonra seni hiç bırakmayacağım"

"E-Efendim?"

Minho dönüp endişeli bakışlar ile Han Bey'e baktı. Han Bey ona gözlerini kırparak sorun olmadığını söyledi

Kadın ayağa kalkarak tamamen ıslanmış yüzünü sildi. Minho'nun elinden tutarak Han Bey'e döndü

"O benim oğlum bayım. Lütfen onu bana geri verin"

"Ne?!" çatılmıș kaşlar ile bağırdı Minho "Hayır, istemiyorum!"

Jisung koşarak Minho'ya sarıldı "Hayır, abimi götürmeyin!!"

Dolmuş gözler ile Minho'ya sarıldığında Minho elini kadından kurtararak Jisung'a sardı

Tam olarak Han Bey'in düşündüğü gibi davranıyorlardı. İçinden gülümsemek geldi ama duygularını dışa vuracak kadar aciz bir insan olmadığını hatırlattı kendine

"Sakin olun, önce konuşalım"

Jisung ve Minho'yu orada bırakarak kadını sırtına koyduğu eli ile salona geçirdi. Jisung Minho'nun elinden tuttu ve odalarına çıkardı onu

İkisinin gittiğini bilerek rahatça oturdular. Kadın yüzünü sildi ve bacak bacak üstüne atarak ciddi haline büründü

"Kangdae'nin size teklifi Minho'nun gerçek ailesini bulduk bahanesini ileri sürmeniz. Jisung Kangdae'yi önceden gördüğü için o gelemezdi, çocuğun annesi de yokmuş sanırım. O yüzden beni gönderdi"

"Anlıyorum" sabah kesmesine rağmen tekrar çıkan sert sakallarını kaşıdı "O halde nasıl yapmayı düşünüyor? Minho birazda gerçek ailesini tanısın diyip birkaç aylığına götürecek misiniz?"

"En başta 3 aylığına götüreceğiz. Ardından Minho düzenli olarak üç haftada bir eve gidecek"

Başını salladı Han Bey "Pekala"

"Hemen götürecek misin?"

"Evet"

Han Bey hizmetlilerden birisini çağırarak Minho'yu getirmesini istedi. Çocukların odasına çıkan hizmetli Jisung'u tek başına yatakta otururken buldu

"Minho Bey nerede acaba?"

"Bilmem ki" ayaklarını salladı "Burada değil"

Hizmetli Jisung'un yüzüne bakarak bir şeyler sakladığını anladı. Yere eğilerek yatağın altına baktığında Minho ile göz göze geldi

"Minho Bey, lütfen dışarı çıkın"

Jisung sinirle ayağa kalktı "Hayır! Çıkarsa onu götürürler!"

Hizmetli Jisung'a hüzünlü gözlerle baktı ve başını salladı "Üzgünüm efendim"

Jisung'un hırçın haline karşın Minho sakince yatağın altından çıktı. Jisung gözleri tekrar dolmuştu. Koşarak Minho'nun elini tuttu

"Gitme"

Gülümseyerek Jisung'un saçlarını okşadı

"Geri geleceğim"

__________________

"Hoş geldin"

"Hoş bulmadım"