(26)

978 149 153
                                    

"Minho Hyung"

"Buyrun efendim"

Jisung ona kaşlarını çattı "Bana neden efendim diyorsun?"

"Böyle gerekiyor"

Anlamayarak omuzlarını düşürdü Jisung "Bisiklet sürelim mi?"

"Ödevlerinizi bitirdikten sonra sürebilirsiniz efendim"

"Ödev yapmak istemiyorum"

"Maalesef istekleriniz önceliğimiz değil"

Minho Jisung'a odaya dönmesini belirten otoriter bir bakış attığında "Tamam..." dedi Jisung. Yüzü düşerken başını eğdi ve arkasına takılan Minho ile odasına ilerledi. Masasına oturduğunda Minho Jisung'un yapması gereken kitapları çıkarıp önüne koydu. Jisung'u yalnız bırakıp odadan çıktı

Kapıyı kapatır kapatmaz derin bir nefes aldı. Tişörtünün yakasından tutup çekiştirdi, nefesi daralıyordu sanki

Dün geldiğinden beri Jisung'la resmi dilde konuşuyordu. Hayatında ilk defa bir kelimeyi ağzından çıkarırken bu kadar güçlük çekiyordu. Ona efendim demek aralarındaki engelleri ve gerçekleri kabullenmek, boyun eğmek gibiydi. Saçma şeylerden uzaklaşıp deli gibi Jisung'la eğlenmek istiyordu ama Han Bey'e duyduğu hezimet ve korku duygusu ona nefes almayı bile unutturabilirdi

Boğazındaki yumruyu yutkunarak geçirmeye çalıştı. Sessiz adımlarla aşağı kata inip balkona çıktı. Beyaz sürgülü kapıyı arkasından kapattığında derin bir nefes alarak beyaz banka oturdu

Minik ellerini yanaklarına yaslayıp boşluğa baktı. Hem Han Bey hem de Kangdae ona böyle olacağını söylemişti. Jisung ile aralarına mesafe gireceği konusunda uyarmıșlardı onu. Ama bunlara rağmen gerçeği göz ardı etmiş ve Jisung'u ne kadar özlediğine odaklanmıștı Minho

Keşke dün Han Bey'in odasına çıkmadan önce Jisung'a sıkıca sarılıp saçlarını karıştırsaydı

Çünkü bunu bir daha yapamayacaktı

Kapının açılması ile başını kaldırdı. Korumalardan birisi balkona çıktı. Dalgın görünüyordu ki Minho'yla göz göze gelir gelmez panikledi. Sesini çıkarmadan balkonun diğer köşesine ilerlemeye başladı. Merdivenlerden aşağı inecekti, zaten zemin kattaydı

Adamı süzdü Minho. Anladığı şey ile alayla sırıttı

"Sorun değil, sigara içebilirsiniz. Birisine söylemem"

Adam aniden yerinde durup yüzünde mahçup bir ifade ile arkasını döndü "Kusura bakmayın..."

Minho başını sallayıp önüne döndü. Adam balkonun diğer köşesinde kollarını demirliklere yaslayıp sigarasını yaktı

Bunlar saçma şeylerdi Minho'ya göre. Babasının sigara içtiğini defalarca görmüş ve nedenini sormuştu ama verdiği cevaplar onu tatmin etmemişti

Dertlerinden kurtulmak için içtiği sigaranın dertlerini götürdüğü falan yoktu. Sadece daha fazla dert getiriyordu

İç çekerek bahçeye bakındı. Bu sırada adam sigarasını bitirip yanına geldi ve banka oturdu

"Bir sıkıntınız mı var?"

Adamın ani ve meraklı sorusu karşısında onu süzdü. Onun yokluğunda işe aldıkları birisi olmalıydı çünkü onu daha önce hiç görmemişti

"Hayır, yok"

Adam Minho'ya uzunca baktı. Küçük bir çocuk için fazla olgun görünüyordu. Ayağa kalkarken "Siz bilirsiniz" dedi. Tekrar içeri girerken Minho bir süre daha oturma kararı aldı

Past // MinSung (DG) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin