52.BÖLÜM

1.8K 119 29
                                    

Jimin

Jungkook bize kahvaltı hazırlamıştı. Her şey çok lezzetli görünüyordu. Ay bir de elleriyle yediriyordu.

"hmm çok lezzetli"
"sen kadar olmasa da"
"yaa deme şöyle şeyler utanıyorum"
"biliyorum" gülümsedi

Nalet olsun yine midem bulandı. Bir şey demeden banyoya koştum. Az önce yediğim her şeyi çıkarmıştım. Jungkook yanıma koşarak gelmişti.

"jimin iyi misin?"
"iyiyim"
"böyle olmayacak kalk hastaneye gidelim."
"gerek yok iyiyim jungkook"
"itiraz istemiyorum. "

Jungkook ile hastaneye gelmiş, maalesef sıra bekliyorduk çünkü randevu almamıştık. Uzak diye özele de gitmemiştik.

"jeon jimin"
"senin sıran geldi aşkım hadi içeri girelim"

"hoşgeldiniz, şikayetiniz nedir acaba"
"midem çok bulanıyor"

Muayene bitmişti. Doktor bana sadece soğuk algınlığı demişti.

Eve gelmiştik. jungkook soğuk algınlığına en çok ne iyi gelir diye araştırmıştı. En kısa sürede iyileşmem için uğraşıyordu.

Jungkook

Hastaneye gideli 3 gün olmuştu. Jimin hala iyileşmemişti. İyileşmesi için elimden gelen her şeyi yapmıştım. İyileşmemesi beni korkutuyordu.

"jimin hadi hazırlan hastaneye gidiyoruz"
"istemiyorum. Hastane kokusu daha çok midemi bulandırıyor"
"ama gitmeliyiz. Ben çok endişeleniyorum. Lütfen, benim için"
"Peki tamam"

Jimin'i bu kez özel hastaneye getirmiştim. Doktor jimin'imi muayene etmişti. Şimdi jimin ile oturmuş doktorun ve sonuçların gelmesini bekliyorduk.

Nihayet doktor gelmişti.

"muayene sonuçlarına baktım. Hiçbir şey görünmüyor. Size önereceğim bazı bitkiler var. Hastalığı tam olarak bilmediğimiz için ilaç yazmayacağım"
"nasıl bilmiyorsunuz hastalığı? "
"tam bir tespit koyamıyoruz. Sanki daha önce görülmemiş bir şey gibi"
"bu kötü bir şey mi?" dedi jimin
"sizi korkutmak istemiyorum ama bir bilgimiz yok. 2 gün sonra eğer geçmezse tekrar muayeneye gelin"
"tamam teşekkürler"

Doktorun odasından çıkmıştık. Kapıya doğru gidiyorduk. Jimin endişeli görünüyordu. Ben de öyleydim. Sevdiceğimin neyi vardı? Ona bir şey olmasından çok korkuyordum. O da korkuyordu..

Jimin

Jungkook bana korktuğunu belli etmemeye çalışsa da anlıyordum. Kokuyordu. Ben de korkuyordum. Bana bir şey olmasından ya da ölmekten korkmuyordum. Jungkook'u kaybetmekten, onu yalnız bırakmaktan korkuyordum. Daha yeni kavuşmuşken bir daha ayrılmaktan kavuşamamaktan korkuyordum.

Jungkook ile evimize varmıştık. Beni yatak odasına çıkarmıştı.

"bitki çayını yapıp hemen gelrceğim sevgilim. Uyumaya çalış olur mu?"
"sensiz uyumak istemiyorum"

Aslında uyumak istiyordum. Kendimi yorgun hissediyordum ama bir daha uyuyup uyanamamaktan korkuyordum. En azından uyanamayacaksam bu jungkook'un yanında onun kokusuyla onun kollarında olmalıydı.

"geldim sevgilim al iç"
"teşekkür ederim"
Jungkook verdiği çayı pek beğendiğim söylenemezdi ama onu kırmamak için hemencik içtim.
Tam bardağı mutfağa koymak için yanımdan kalkıp gidecekti ki

"burada kal gitme ne kadar zamanımız var bilmiyorum ama salise bile ayrı kalmak istemiyorum."
"böyle konuşma sen hasta değilsin sadece soğuk algınlığı"
"çok yorgunum uyuyalım mı?" bir şey demeden yanıma uzandı

Bölüm nasıl olmuş sizce?
Daha kısa sürede atacaktım ama ne yazmam gerektiğine karar veremedim
Sizi seviyorum ❤️
Oylamayı unutmayınnnn
Muah

My Ceo - JikookWhere stories live. Discover now