4.Bölüm.

11.7K 510 113
                                    

Sert bir şekilde yutkunmuştum. Hemen dizimi kaldırarak Cihan'ın malum yerine vurdum o acıyla inleyerek iki büklüm olurken ben kendimi ondan kurtarmıştım.

İki dizini yere koyup "Ne yapıyorsun ya?" dedi acıyla.

O kadar sert vurduğumu zannetmiyorum. Şaşkınlıkla bir ona bir Utku'ya baktım. Utku dudağını kıvırıp gülümseyerek uzaklaştı durduğu yerden. Neden gülmüştü bu?

Kafam karman çoman olmuştu. Cihan'a baktığımda yerde oturup kaşlarını da çatıp bana bakıyordu.

Kafamı 'Ne?' diye salladım. Şu an kıvrılması kendisinin suçuydu. Kim bana sarılsın dedi? Özür dilememi beklemiyor herhâlde.

Arkamı dönüp okula giderken, "Ya bir yardım etseydin," dedi arkamdan.

Durup "Neden yardım edecek mişim?" dedim şaşkınca.

Yüzünü buruşturup "Genelde insan olan varlıklar öyle yapar da, tabii ki sözüm sana değil. Üstüne alınma." dedi alayla sırıtarak.

Gözlerimi kısarak "Hem suçlu hem terbiyesiz hem de hödük! 3'ü birinde sensin galiba." dedim yapmacık bir tebessüm ederek.

Arkamı dönüp okula gittim. Şu anda düşünmem gereken, bir Utku vardı. Ona Cihan'ın bana neden sarıldığını açıklamam gerekiyor mu? Gerçi ortada sarılma diye bir durum yoktu da. Sarılmak karşılıklı olan bir olaydır. Ben resmen buna zorlanmıştım. Bu durum Utku için gerekli olabilir mi?

Hayır, hayır! Neden açıklama yapmak zorunda kalayım ki? O beni tanımıyor bile. Tanısa bile bu onu ilgilendiren konu değil.

"Masal!" diye bağırıp önüme koşan Güneş'in kafasına şaplağı geçirdim.

"Deli misin, kızım?! Ne diye Masal diyorsun bana?!" diye çemkirdim.

"İnanmayacaksın, ama ismin Masal." dedi kıkırdayarak.

Bu kez Melisa şaplağı geçirdi. "Kızım, Esin diyeceksin. Esin. Anladın mı? Milyonlarca defa dedik ya. Kıt mısın?" dedi Güneş'in alnına vurarak. Bana bakıp "Vallahi kıt bu." dedi tekrar.

----------

"Nereden çıktı ya?" diye onu görünce kafama kapüşonumu geçirip kafamı eğerek hızlı hızlı yürüdüm. Ders bittikten sonra bahçede dolaşma kararı almıştık kızlarla. Tabii ki, huzurum şu an biri yüzünden kaçmış durumdaydı. Şimdi Güneş, Alkım ve Melisa'nın değişik bakışları üstümdeydi kesin.

"Kızım, nereye?" diye bağırdı Melisa arkamdan.

Adımlarımı daha hızlandırırken kafamı bir yere çarpınca hızla çarptığım şeye kaldırıp baktım.

Karşımda Cihan'ı elleri cebinde pişkin pişkin sırıtarak görünce ben de suratıma yapmacık bir gülümseme koyup "Ne vardı, Cihan'cım?" dedim dişlerimin arasında.

Anlaşılan tosladığım kaya vücut ona aitti.

Anlaşılan tosladığım kaya vücut ona aitti

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Tombik!Where stories live. Discover now