OKULUN ARIZA KIZI 1

21. Bölüm: Özür dilerim.

20. Bölüm: Safir Mavisi Gözler (Bölüm Sonu)

Ben sadece düzgün bir şekilde yaşamak istemiştim. Gerçi benim neyimeydi ki düzgün yaşamak? Hayatım düzgün olmamışken, kaderim düzgün olmamışken benim neyimeydi düzgün yaşamak?

Belki de herkesin söylediği gibiydi. Bir kelebek yarına aşık olmuştu...

21. Bölüm: Seni Seviyorum Sevdiğim.

Eve geldip hemen bir duş aldım. Üstümü giyinip saçıma havlu doladım. Telefonu elime aldım direkt. Ne bir mesaj vardı ne bir arama...

Daha fazla duramayıp Meriç'e mesaj attım.

Gönderilen: Benimki
Naptınız? Durum ne? Haber vericem dedin. Meraktan çatladım.

Telefonu masanın üstüne koyup beklemeye başladım. Bir kaç dakika sonra mesaj geldi. Ama kimden? Tabi ki de ölüm bataklığı beyimiz.

Gönderen: Ölüm Bataklığı
Her şey için şimdiden özür diliyorum Deniz. Beni karşında gördüğünde benden nefret edeceksin ama her şeyin bir açıklaması var. İnan bana.

Mesajı okuduktan sonra anlamayarak kaşlarımı çattım. O mavi gözler bana yabancı gelmiyordu. Kimdi bu kişi? Kimdin sen? Kimsin sen?

Telefon tekrar titreyince yine baktım.

Gönderen: Ölüm Bataklığı
Kapının önündeki paspasın altına bak.

Hemen dışarı çıktım. Paspası kaldırdım ve bir not daha...

Kâğıdı avucuma alıp kapayı kapatarak içeri gittim.

Mahvoldun. Dermanın kalmadı. Yaşamaktan vazgeçeceginden eminim. Sadece beni bekliyorsun. Peki gidip benden önce arkadaşlarınla konuşmayı denedin mi Deniz Kızı? Belki de onların sana ihtiyacı vardır.

Ne saçmalıyordu bu? Kumsalla konuşmayız ki oraya gidemem zaten. Nasıl gideyim? Aslında gitsem. Olur mu ki? Hem Barıştan da haber alamadım. Aras ne yaptı acaba? Delirmiştir ki bulamadıysa. Kardeşine yüz vermezdi ama çok severdi. Kendisi hariç her şeyi sevebilirdi.

Beni sevmeyen sevdiğim... Çok üzülme olur mu?

Telefonun melodisi kulağıma dolunca kimin aradığına baktım.

Aras... Arıyor...

" Efendim? "

" Müsait misin? "

" E-evet. "

" Nerdesin gelip alıcam seni konuşacağız. "

" Evdeyim. "

Bir şey dememe izin vermedi. Yüzüme kapattı. Sinirliydi. Peki neden yanıma geliyordu? Neden alacaktı beni? Barışa ne oldu? Eve geldi mi?

Bir süre sonra zil çalınca kalkıp açtım kapıyı.

İşte karşımdaydı. Gözlerine kurban olduğum. Gözleri kızarık değildi. Ama gözaltıları morarmıştı.