aşerah

46K 3.6K 1.6K
                                    

Telefonu kapatıp sinirle sıranın üzerine koydum. Beynime kan sıçramıştı.

"Ahsen ben gerçekten çok korkuyorum. " dedi telaşlı bir şekilde.

"Kimden? " dedi çubuk krekerini yerken. "Şu amcası imam olan sapığından mı? "

"Evet. "

"Valla ilk defa başına böyle bir şey gelmesine rağmen... sakinsin. "

"Ahsen saçmala. Evden nasıl çıktığımı hatırlamıyorum bile. " dedim,  sonra da titreyen ellerimi gösterdim. "Baksana ellerime hala titriyor. "

O sıra da Ahsen aniden karnımdan dürtükledi beni. Gözüyle kapıdan içeri girenleri gösteriyordu.

"Fıratlar geliyor. " dedi fısıldayarak.

"Kalk gidelim. Gördükçe iğrenesim geliyor. " dedim.

Fırat ve yanındaki üç dört kişilik karışık arkadaş çevresi kantine giriş yaptığında tek yaptıkları şey etrafı süzmek oldu.

Tıklım tıklım olan dolu kantinde bizim kalktığımızı gören Fırat ve işe yaramaz arkadaşları yönlerini çoktan buraya çevirmişti bile.

Ahsen benden önce giderken bende onu arkasından takip ediyordum. Göz göze gelmeye bile değmeyecek kişilerdi bunlar.

Her türlü pisliği beklerdim onlardan hele de  o Fırat'dan. Bu ismi haketmiyordu bile.

Tam bu haldeyken Ahsen elindeki çubuk kraker paketini yere düşürdü ve önden gelenler biri ayağıyla paketi çiğneyiverdi.

Krakerler ayağının altında çatırdarmıştı.

"Krakerlerim. " diyerek kaşlarını masum bir şekilde çatan Ahsene baktım.

Ah be yavrum bu kadar saf gözükme.

Hiçbir şey olmamış gibi geçip çoktan bizim kalktığmız yere oturmuşlardı.

Ahsen eğilmiş paketi toparlamaya çalıştığı sırada ayağa kalkıp onlara doğru döndüm.

Hiç biriyle göz teması kurmuyor direkt olarak masanın ortasına bakıyordum.

"Keşke bir özrünüzü beyan etseydiniz." dedim.

O sırada gülüşmeye başladılar.

"Ayak altında durmasaymış o zaman. " dedi Fırat.

Gerçekten sesini duymayı bile katlanamıyordum.

"Hasbinallah.. " diyerek söylendim kendimce.

"Büyü mü yapıyor ne? " dedi içlerinden bir başkası.

"Muaz geldin mi abi. " dedi Fırat. "Şu elindeki çubuk krakerlerden birini önündeki kıza versene. "

Arkama döndüğüm sırada elinde abur cubur paketleriyle dikilen Muaz'a baktım.

Yanlışlıkla göz göze gelmiştim. O ilk defa gördüğüm ela gözleri anlık olarak hoşuma gitmişti. Reflex olarak hemen bakışlarımı başka bir yere çevirdim.

İlk bakıştan bir şey olmaz herhalde.

"Efnan değil mi? " dedi Muaz çubuk krakeri uzatırken.

"Hı hı. " dedim ve çubuk krakeri aldım.

"Özür beyan yerine geçmiştir umarım Efnan Hazretleri. " dedi Fırat.

"Affedildiniz. " dedim samimeyetsizce sırıtarak.

Ve Ahsen'i de alarak oradan ayrıldım.

~

Şu bilenmeyen hakkında tahminlerininizi alayım......

Haram Bro |TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin