selese ve hamsun

22.3K 2.3K 2K
                                    

Doktorun verdiği izin bitmişti. Kendimi toparlamış ve tamamen eski halime dönmüştüm. Bir daha dışarı atkısız ve eldivensiz çıkmayacaktım.

Şimdi ise okula gitmek için hazırlanıyorduk. Dün akşam Süleyman meselesini babamla konuşup biraz daha sinirlenmesini önlemiştim.

İçim rahat değildi. Babama yalan söylerek ve onu kandırarak günlerimi geçirmek istemiyordum.

Küçüklüğümden beri babamdan gizli yaptığım bir şey yoktu. Babam da zaten bir şey saklamamı istemiyordu. Bunun için her zaman benim arkamda olmuş ve beni desteklemişti.

Süleyman'ın ani dürtüklemesi ile kafamı ona çevirdim. "Ne oldu? "

"Ben o Rıdvan denen Hoca'nın arabasına binmem."

"Neden ?"

"İspikledi beni. Otobüsle gideceğim ben. "

"İyi sen bilirsin." dedim. "Bu arada babamla dün konuştum. İkna olduğu söylemenez ama şuanlık idare eder."

"Sağol abla." dedi ve yanımdan koşarak ayrıldı.

Şaşırmıştım. Gün geçtikçe daha çok iyi davranmaya başlamıştı.

Böylece soğuk havaya direnmeye çalıştığım dakikalar sona erdi ve Rıdvan Hoca arabasıyla bulunduğum noktaya kadar geldi.

Üşüyen ellerimle kapıyı açıp arabanın koltuğuna oturdum. Ahsen her zamanki gibi ön koltukta somurtkan bir şekilde oturuyordu.

"Selamün Alyeküm." dedi Rıdvan Hoca.

Gülümseyerek cevap verdim. "Aleyküm Selam."

Kısa süren araba yolculuğundan sonra okula gelmiş ve hızlıca binaya girmiştik. Ahsen'den hala ses çıkmıyordu.

Arkasından omuzuna dokunarak "Ahsen, iyi misin sen? " dedim.

Gülümseyerek bana döndü. "İyiyim tabii. Asıl sen iyi misin kaç gündür izinlisin nasıl oldun? " dedi

O sırada dolap katına çıkmış ve kendi dolaplarımızın olduğu yöne doğru ilerliyorduk.

"İyiyim ben bir şeyim yok ama seni kötü buldum."

Dolapları açıp üstümüzdeki kıyafetleri içeri tıkmaya başladık. Ahsen hala bir şey demiyordu.

Gözletimi dikip ona baktığımı fark edince güldü. "Vallaha bir şey yok ya."

"Yemin ettin. Eğer bunun altından bir şey çıkarsa 10 fakiri doyurmak zorundasın biliyorsun değil mi? "

"Ne gerçekten mi? " dedi şaşırarak.

"Aha. İşte biliyordum. Bir şey var. Ne hadi söyle çabuk. "

"10 fakiri nerden bulacağım ben ya!?" diyerek söylenmeye başladı. "O kadar param yok benim."

"O zaman üç gün oruç tutacaksın. Neyse. Konu bu değil, ne oldu sen onu anlat? " diyerek koluna girdim ve birlikte sınıfa doğru yürümeye başladık.

"Ailevi sorunlar sonra anlatırım." diyerek geçiştirdi. "Ben şimdi oruç mu tutacağım? "

"Boşa yemin etmeyeceksin kızım." diyerek güldüm.

Bu sorunla daha sonra ilgilenecektim.

~

Gün boyunca Buğra ile konuşmak için bir fırsat kollamıştım ama uygun bir vakit olmamıştı. Baran meselesini herkese söylemeden önce ona söylemem gerekiyordu. Böylece büyük bir tartışma ortamının önüne geçmiş olacaktık.

Haram Bro |TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin