YAŞAM ATEŞİM

Kim bu Kamil Ertuğ

Eve güç bela atmıştım kendimi. Hayaller, doktorun demesiyle sanrılar, peşimi bırakmıyordu. Soğuk suyu yüzüme çarpıyordum. Arjin'i de beraberinde kafamdan alıp götürsün diye suyu ensemden aşağı akıtıyordum. Biraz daha rahatladığımı düşündüğüm anda kaldırdım kafamı ve Arjin'in aynadan bana bakan gözleri vücudumda adeta bir yumruk etkisi yaratmıştı. Vücudum korkunun verdiği etkiyle banyonun içerisinde savruldu. Temzilik ve kozmetik malzemelerini saçıvermiştim banyonun yüzeyine. Yığıldığım yerde ne kadar kaldığımı bilmiyorum. Ayaklarımın titremesine engel olamıyordum. Midem beynimi yakarcasına bulanıyordu. Biraz önce içtiğim o kafa hapıyla beraber tüm midemi kustum.

    İlacı bir daha içip içmemem konusunda kararsız kalmıştım. Ertesi gün Nezir Bey'e uğrar böyle durumlarda ne yapmam gerektiğini sorarım diye düşündüm. Çünkü kendime olan nefretimi vücudum, kusma gibi bir eylemle dile getiriyordu. Bunu farkındaydım. Sürünerek çıktığım banyodan yatağıma ne kadar süre varmış olabilirdim bilmiyordum. Yatağıma gömülür gömülmez bendenim kendini kapattı.

&

   Violette'nin telefonuyla uyandım.

" Leylacığım.Kamil seyehatine ara verip görüşmelerini İstanbul'dan yürütecek. Akşama baş başa yemeğe çıkabileceğimizi söyledi. Şık bir restaurant olduğuna ekledi. Bana akşam için yardım etmeni isteyebilir miyim?"

    Violette kötü zamanlardan geçtiğimi biliyordu. Beni iş için zorlamıyordu. Anlayışından kaynaklanan rica etmeleri beni mutlu ediyordu. Bunun rica değil işim olduğu bilincinde;

"Hemen geliyorum. Senin adında sevindim." diyerek toparlanmaya başladım.

&

   Koca öğleden sonrayı Violette ile geçirmiştik. Ona şık bir elbise seçmiştik. Saçlarını ve makyajını yaptıktan sonra ufak ama biçimli fiziğine hayranlıkla bakakaldım. Büyüleyici görünüyordu.

" Çok güzel görünüyorsun. Seni görünce aklı başından gidecek."

" Nerde o günler." diye sitem etti. " Kafası o yoğun işlerinden bir kalkarsa,  gözleri belki ancak o zaman görebilir beni."

" Seni yolcu ettikten sonra Nezir Beye uğrayacağım. İlaçları alma konusunda biraz sıkıntı yaşıyorum da."

" Mutlaka kullanmalısın Leyla ilaçlarını." Bu sefer gülümsemeden gizli gizli uyarmıştı beni.

    Violette'nin toparlanmasını beklerden koltuğa yığıldım. Can sıkıntısına iyi geleceğini düşünerek gazeteleri karıştırıyordum.

   " ÜNLÜ İŞ ADAMI KAMİL ERTUĞ'UN BAŞARILI ADIMLARI" kocaman manşeti görünce gazeteyi toplayarak kıvırdım.

" Kamil Ertuğ ABD'li inşaat şirketi CXL-STONE yöneticileri arasında anlaşma imzalandı. Türkiye sınırına yakın, kuzey ırak'ın Taktak bölgesinde çalışmalar tümhızıyla devam etmektedir. ERTUĞ Holding ve CXL-STONE işbirliğinde açılacak olan kuyunun ülkemiz içinde bir itibar kaynağı olduğu belirtildi. Nihayetinde Türkiye - ABD işbirliği ve Irak hükümeti desteğiyle petrol çıkarımının artması bekleniyor."

   Haberi Violette'ye uzatarak;

" Büyük iş."

" Aynen, hem de tahmin ettiğimizden daha büyük."

     Kamil Bey ile henüz yüz yüze tanışma fırsatımız olmamıştı ama artık bir müddet İstanbul'da olduğuna göre tanışabilecektik. Violette gibi genç ve güzel bir kadının yanında çok da yaşlı durmuyordu. Orta boylarda atletik vücutlu bir adamdı. Gazetelerde ve dergilerde gördüğüm boy boy fotoğraflarında öyleydi gerçekten. Griye dönmüş saçları masmavi gözleriyle bulutlu bir gökyüzünü andırıyordu Forbes dergisinde. Sert ifadesi erken samimiyet kurmak için pek acele etmeme konusunda uyarıyordu insanı.