YAŞAM ATEŞİM

ARJİN'İN GEÇMİŞİ: Tanışma

    2014-PRAG

Durup kaldığı yerde, vaktin nasıl geçtiğini farketmeden öylece boşluğa bakıyordu. O ana kadar hissettiği hiçbir acıyı hissetmiyor, tüm yüreğini anlam veremediği hafif ızdırap veren bir huzur kaplıyordu. Burununun içerisinden dolan serin havayı ciğerlerinde hissediyordu. İlk kez nefes alan bir bebek gibi ciğerleri yanıyordu adeta. Onu bir kez daha görebilmek için sessizce dualar ediyordu.

    Cebinde çalmakta olan telefonunun sesi, dağılan dikkatini toplamaya yetmişti. Telefonun uzun çalışından sonra zihnini yeterince topladığını düşündüğü an cevap verdi.

" Buyrun Albay'ım."

" Arjin ne durumdasın?"

    Albayın konuşmayı pek uzatmayacağı aceleci ses tonundan belliydi. Arjinin de onu bekletmeye pek niyeti yoktu.

" Görüşmeyi yaptım. Emriniz üzerine dinleme cihazını yerleştirdim ve kişisel bilgisayarına erişim sağladım."

" Harika Yüzbaşı Arjin. Aldığınız raporları ilettiğiniz zaman tekrar görüşürüz."

" Emredersiniz Albayım."

&

    Aklının bir kısmı Letna Park'ta karşılaştığı ruh ikizindeyken, kalan kısmı ise Kamil Ertuğ-Carter Martinez ilişkisini çözüme kavuşturmaktaydı. İnandığı kaderin onları tekrar karşılaştıracağından emindi. Yoksa içinde hissettiklerinin ne anlamı olurdu ki koca evrende. Abisinin anısına ithafen yüklendiği ülkesine hizmet etme görevini de yerine getirecekti elbette. Ama çok iyi biliyordu ki hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.

    Önünde duran bilgisayarını açtı ve Kamil Bey'in bütün dosyalarını incelemek üzere işe koyuldu. Diğer yandan da kulağına iliştirdiği kulaklık ile odasını dinliyordu. Akşamüstü olduğu için holdingten ayrılmış olabileceğini düşünüyor olmasına rağmen hiçbir ayrıntıyı atlamak istemiyordu.

    Saat gece yarısını geçmişti. Arjin bilgisayarın tüm dosyalarını, maillerini hatta daha önce silinmiş tüm verilerini incelemişti. Adamın illegal denilecek bir tane bile işi yoktu. Profesyonelce ve dürüstçe çalışan bir iş adamı imajından başka bir yüzünü keşfedememişti. Oldukça dürüst çalışıyor olması içini gıdıklıyordu. Bütün gece dinlediği holding odasında da bir kıpırdanma yoktu.

    Kulağındaki kulaklığı çıkarıp gelişigüzel, bilgisayarın üzerine fırlattı. Bardağın dibinde kalan son yudum suyu da içtikten sonra ruhunu bıraktığı kadını düşünerek yatağa ilişti. Onu bir daha nerede ve ne zaman göreceğini düşünerek uykuya daldı.

&

    Çalan alarmının sesine uyandı. Zorlukla vedalaştığı yatağından ayrılarak Kamil Ertuğ'u takip etmesi gerektiğini hatırlayıp hızla hazırlandı. Odasından çıkmadan önce son kez kafasına geçirdiği kasketi kontrol edip bir şeyler atıştırmak için kafeteryaya doğru adımlarını hızlandırdı. Gün boyu onu idare  edecek enerjiyi topladıktan sonra aracına yöneldi.

    Holdingin önündeki cadde de Kamil Bey'in aracını görebileceği bir yere park etti ve çıkacağı anı beklemeye koyuldu. Çok uzun bir süre geçmemişti ki telefonunun ekranında Kamil Bey'in aramasını görünce soğukkanlılıkla cevapladı.

"Buyrun Kamil Bey."

"Mehran Bey, eğer bu akşam müsaitseniz sizi evimde misafir etmek isterim."

    Sesindeki samimiyeti gereksiz bulmasının yanı sıra fırsatın ayağına gelmiş olmasına inanamıyordu. En özelinde onu dinleyecek olmak bu işi daha kısa sürede bitirmesini sağlayacaktı.