29

9.7K 675 129
                                    

"Selam." diyerek annesinin ve kardeşinin oturduğu masaya ilerledi Ayaz. İkisi yan yana oturuyordu, o yüzden önce onları öpüp sonra karşılarına oturdu. İlayda öpülmesinden dolayı şaşkındı.

"Nasılsın oğlum?"

"İyiyim anne. Yorgun olmasam çok iyiyim de..."

"İyi iyi. Arkadaşların var mı?"

"Evet birkaç kişiyle takılıyorum falan." Annesinin bir şey demesine izin vermeden tekrar konuştu. "Anne, bize İlayda'yla birkaç dakika verir misin? Daha sonra o bize izin verir." Annesi başını salladı ve sorgulamadan uzaklaştı çünkü çocuklarının düzgünce konuşacak olmasına ilk kez şahit olacaktı.

"Okulda benim hakkımda konuşuyorlar mı?"

"İlk başta çok konuşuyorlardı ama şimdi tek tük."

"Sana laf atan var mı?" İlayda düşünülmesinden dolayı gülümsemişti.

"Hayır yok. Sen nasılsın burada?"

"Güzel. Evdekinden daha iyi en azından."

"Anladım." Birkaç saniye sessizlik oldu.

"Anlatmamı istiyordun ya, kendi bildiğimi söyleyeceğim şimdi sana. Ama bu konu hakkında sonradan düşünme çünkü çok yanıldığımı fark ettim ve aslına bakarsan sana karşı kötü hissediyorum."

"Kötü hissetmene gerek yok. Bir nedeni olmasa böyle yapmazdın zaten. Şimdi de, madem iyiyiz, kötü hissetme."

"Tamam. Bak, annem hamileyken babam kız olmamı istiyormuş ama erkek olmuşum. Doğunca babam bunu haliyle umursamamış ama sen doğduktan sonra, yaramazlıklarım gözüne batmaya başlamış sanırım ve bir süre sonra beni dövmeye başlamış. Bir çocuktan ne beklediğini anlamış değilim, tabii ki yaramazlık yaparım yani. Neyse, sen çok usluydun ve o sürekli seni seviyordu ya. Küçüklüğümden beri içimde seni suçlayarak büyüdüm ve bu gittikçe arttı. Ama şimdi, senin hiçbir suçun olmadığını anlıyorum çünkü başka bir şey olduğuna eminim. Bu senin suçun değil, babamı bana karşı doldurmadın veya başka bir şey yapmadın. Babamın başka bir şeyden dolayı bana nefreti var. Ve bunca sene sana böyle davrandığım için özür dilerim."

"Önemli değil abi. Dediğim gibi, şimdi iyiysek önemli değil." Masanın üstünden kısa bir sarılış gerçekleştirdiler.

"Annemle bana biraz izin versen şimdi sen?"

"Tamam. Görüşürüz o zaman. Haftaya bir daha gelirim."

"Tamam, görüşürüz." İlayda uzaklaşınca annesi gelip oturdu.

"Anne, çok uzatmadan bir şey soracağım. Babam benden neden bu kadar nefret ediyor? Şu zamana kadar İlayda yüzünden olduğunu düşündüm. Hatta bebekken olan şeyleri bile biliyorum ve nasıl hatırladığımı bilmiyorum ama artık başka bir şey olduğunun farkındayım. Sen de biliyorsundur. Neden?" Annesi bir an mahcup olur gibi oldu.

"Bilmiyorum Ayaz. Keşke bilsem. Ne zaman senin konun açılsa hep kalkıp gidiyor ya da susturuyor beni. Gerçekten bilmiyorum." Yalan söylüyordu ama Ayaz bunu bilmiyordu tabii. Aslında, tüm gerçeği şu an yüzüne söylemek isterdi ama yapamazdı.

"Ama bir şey olmuş olmalı. Düşünsen? İlayda doğmadan önce beni seviyordu, o doğduktan sonra değişti. İlayda'dan dolayı değil eminim, başka bir şey var." Ayaz böyle olduğuna kendisine inandırmıştı. Bu fikirleri nereden bulduğunu bilmiyordu annesi, ama doğru değildi. Babası Ayaz'ı hiç sevmemişti.

Küçüklüğünde olduğunu düşündüğü bütün şeyler kendi zihninin bir oyunuydu çünkü Ayaz öğrenmek istiyordu ve elinde hiçbir şey olmayınca beyni onun için bir şeyler uydurmuştu. Farkında bile değildi.

"Bilmiyorum Ayaz'cım. Böyle olmasını ben de istemezdim ama oldu işte. Baban yerine özür dilerim."

"Gerek yok anne. Sen her zaman çok iyi bir anne oldun, o adam yerine özür dilemene gerek yok tamam mı?" Ayaklarının üstüne biraz basıp annesine yaklaştı ve alnından öptü.

"İlaçlarımı almaya gitmem lazım. Sonra görüşürüz, tamam mı?"

"Tamam oğlum. Hadi kendine iyi bak."

"Sen de annecim."

Kapıdan çıkarlarken annesi dolmuş olan gözlerini sildi İlayda görmesin diye. Ama kız zaten görmemişti çünkü abisine el sallıyordu. Kendini hiç olmadığı kadar mutlu hissediyordu çünkü ilk kez abiye sahip olmanın hissini tatmıştı.

Ayaz da aklındaki sorularla kalmıştı. Annesinin bir şey bildiğini biliyordu çünkü bilmemesi imkansızdı. Evli olduğunuz kişi çocuğunuzdan nefret ediyor ve siz bilmiyorsunuz ha? İnanılır bir yani yoktu ona göre.

Addicted (bxb)Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu