32

9.3K 639 166
                                    

Cuma

"Arka koltukta biraz donut var. Yemek istersen..." Ayaz hemen arkadaki pakete uzandı ve kucağına koyup açtı.

"Oha, bunlar bırakılır mı? Enayi misin sen?"

Can gülerek "senin için aldım onları." diye cevapladı. "Kendime alıyordum, dedim bu velete de alayım. İnsanlık olsun diye."

"Eyvallah kral." derken ağzı dolu olduğu için sesi buğulu çıkmıştı.

"Afiyet olsun. Bu arada, nasıl gidiyor?"

"İyii. Normal işte. Baya düzeldim aslında."

"Güzel. Çıkmana ne kadar var peki?"

"Eğer tamamen düzelirsem, Şubat'ın sonunda. Ama belki uzatma da olabilirmiş, bir ay falan." Can bir şey demeden başını salladı.

"Can."

"Hı?"

"Senin sevgilin yok, değil mi?"

"Niye sordun?"

"Ne bileyim. Tipinden sap olduğun anlaşılıyor da." diye sırıttı.

"Ha ha. Hayır yok sevgilim."

"Niye?"

"Olması mı gerek?"

"Değil mi?"

"Karşılıklı sorulaşacak mıyız?"

"Evet." Donuttan bir ısırık daha aldı. "Yani, insanın sevmeye ve sevilmeye ihtiyacı vardır, dolayısıyla bir sevgiliye. Hayatını paylaşacak birine falan."

"Ne gereği var? Yalnız olmak en iyisi bence. Mesela şu an bir sevgilim olsaydı, sürekli bir haber verme içerisinde olurduk veya benimle ilgilen durumlarına girerdik büyük ihtimalle. Ben iyiyim böyle, kalsın."

"Peki ya böyle olmayacağın biri olsaydı?"

"Öyle biri yok dünyada. İnsanlar ilgi bekler karşısındakinden. Ya da merak eder, nerede olduğunu ne yaptığını bilmek ister. Bu insanların doğasında var. Merak, ilgi isteği, sevmek.. En kötüsü de herkesin birine ihtiyaç duyduğunu sanması. Herkes kendine yetebilir, sadece yapmıyorlar ve kendilerine bir sevgili edinip ondan sürekli çeşitli konularda yardım bekliyorlar kendileri yapabilecek olmalarına rağmen. Ya da sürekli bir destek bekliyorlar yerli yersiz."

"Ya gerçekten sevdiğin biri olursa?"

"Ayaz, neye zorluyorsun paşam? Yok işte." diyerek güldü ve dikkatini tekrardan yola verdi.

"Peki, zorlamıyorum ve donutlarımın tadını çıkarıyorum."

Addicted (bxb)Where stories live. Discover now