Çikolatam ve kuşum

1.2K 111 5
                                    

Başlamadan önce lütfen yıldızlayın
Karol
Hoca sınıfa girdi ve hepimiz yerimize geçtik. Hoca ders anlatmaya başlamıştı daha ilk derste matematik işlemek çok kötü bir şeydi ama neyseki matematiğim çok iyiydi. Not ala ala dinlemeye başladım.
Öğlen teneffüs saati
K:ayy yeter kızlar hadi gidip yemek alalım acıktım ben
V:tamam hadi gel
J&A&M&CHU&P: öhö öhöm Karol kızlar dediğinize göre biz gelmiyoruz.
Güldüm.
K:off yanlışıkla söyledim hadi çocuklar
Çocuklar kelimesini bastırarak ve gülerek söyledim.
G:ayy çok boş yaptınız ama
K: tamam hadi inelim.
Kantin
Ruggerolar her zaman oturdukları masadan gülerek bize bakıyorlardı tabiki güvenilir ajanımdan aldığım bilgilere göre masamıza boya sürmüşlerdi. Ama grup bilmediği için masamıza yöneldi

K:Mike
M:efendim Karol
K:oraya oturmayalım
M:neden? Burası bizim masamız

Bende kaş göz haraketleriyle Ruggeroların masasını gösterdim oda yanıma yaklaştı . Mike orda ajanım olduğunu biliyordu.
Sadece Mike'ın beni duyabileceği bir sesle

K:boya
M:"oda kısık sesle"anladım
K:çocuklar gelin şuraya oturalım
Dedim ve orası Ruggeroların masasının yanıydı. Yüzlerinin asıldığını görebiliyordum.
Ruggero
Karolun masaya boya sürdüğümüzü bildiği her halinden belliydi bir yerden bilgi almış olmalıydı.
İç ses:seni ayakta alkışlıyorum bu beyinle bunu bile çözmen zordu
R:sen sus
Evet iç sesimle kavga ediyordum. Delice değil mi? Bizim masaya döndüm ve yakınlaştım.

R:masaya boya sürdüğümüzü biliyor olmalılar ama nasıl?
CA(carolina):iyide grubta bize kim ihanet edebilir ki
R:bilmiyorum
Karol
Onlarında bizde ajanı vardı biliyordum ama bunca zaman çaktırmıyordum. Grubumda o ajan hariç herkes bunu biliyordu bizde hiç bir önemli bilgiyi onun yanında paylaşmıyorduk.
Yemeyimi hızlıca bitirdim ve onlardan intikam almaya karar verdim tabikide gerizekalı gibi yapacağım şeyi ajanın önünde söylemeyecektim.

K:çocuklar ben bi lavabo'ya gidecem Valu sende gelsene sınıftan makyaj malzemelerinide al makyajımızı tazeleriz

Tabikide lavabo'ya gitmeyecektim. Valu zaten kardeşim gibiydi ne yapıcağımı hemen gözümden anlardı şimdide anlamıştı. Zaten yüzümde makyaj olmadığınıda biliyordu.

V:tamam hadi sınıfa gidelim makyaj çantam orda

Dedi ve sınıfa gittik yaptığımız şey 25 dakika sürmüştü. Ne mi yapmıştık? Tabikide sıralarına Valu'yla birlikte yapıştırıcı sürdük toplam 5 sıraya sürmemiz gerekiyordu zaten. İş bitince Valu'yla elimizi tokuşturduk ve anlamasınlar diye 5 dakikada hafif bir makyaj yaptık. Sonrada zil çaldı zaten. Bizimkilerde onlarda sınıfa girdi.

G:öhhh be kızım nerdesiniz siz
K:makyaj uzun sürdü knk
Dedim ve gio'ya göz kırptım oda beni direk anladı zaten. Ben bunları düşünürken karşı grup sırasına oturdu.
C:ıyyy bu ne yapış yapış
R:evet

Malena'yı,carolina'yı,lio'yu ve ana'yı severdim bu yüzden onlara varla yok arasında sürmüştüm. Yani seviyorum derken kendi içlerinde iyi ve tatlı bir insan olduklarını biliyordum herkes herkesle iyi anlaşmak zorunda değildi sonuçta onlarda benle iyi anlaşamıyorlardı. Aslında size bir sır veriyim ajanımın oturduğu tarafa bir gram sürmemiştim. O da rol yapıcaktı artık ne yapalım?

AN:bende varla yok arasında
CA:bendede
C:bana boşaltmışlar resmen
O sırada grubumla kahkahalarla gülüyorduk ki Valu'yla el tokuşunca makyaj için sınıfa gittiğimiz ve geri gelmediğimizin akıllarına geldiği belliydi.

K:ne oldu siyah cadı? Yapıştırma büyüsü mü?
Dedim ve bir kahkaha daha attım
C:sen varya sen artık fazla olmaya başladın ama görüceksin sen
K:sen hahahah sen ordan bir kalkda gözüm bozuk değil ben görürüm.

Dememle bizim grup gülmekten ölüyordu. Sonra hoca girdi ve ders anlatmaya başladı.
Ama o sırada bir şey farkettim Agustin Carolinayı yiyecek gibi bakıyordu. Biz Agustinle çocukluk arkadaşıydık,onun Carolina'ya aşık olduğunu başından beri biliyordum ama Carolina'da ona boş bakmıyordu bunu bir tek ben fark etmiyordum değil mi?
(Kısık sesle)
K:Agustin
A:....
K:Agustin
A:Ha efendim balım
K:istersen karşı takıma geçebilirsin
A:Karol saçmalama her gün size özelliklede sana laf atılmasını izleyemem ben
K:bunu biliyorum ama bal gibide Carolina'ya aşıksın oda sana
A:Bunun için sağol Balım ama boşver ben sabretmeyi iyi bilirim bilirsin
K:evet (buruk bir şekilde gülümsedim) bilirim.

Dedim ve tabikide artık onun için bir şeyler yapmam gerekiyordu. Zil çaldı ve telefonumdan ajanın olmadığı grubumuza mesaj attım. Hepsi gördü ve kafa sallamakla yetindiler. Sonra Ruggero yanımıza geldi.
R:bugün grup olarak o parka gelin Karol konuşmamız gereken şeyler var
K:tamam
Dedim ve gitti.
Sonunda okul bitmişti ve parka gitmiş onları bekliyorduk. En sonunda geldiler.

R:tamam direk konuya giriyorum sizin aranızda ajanımız var ve ben artık kankamı sizden almak istiyorum dedi ve sırıttı bende sırıttım tabiki buna şaşırdı daha çok benden "nee"gibi bir cevap bekliyordu sanırım.
K:biliyorum pasquale'de al ve git
P:Karol ben olduğumu nerden biliyorsun?
K:inan bana bütün grup başından beri biliyordu ama sana çaktırmıyordu. Ama Allah işte ajan olarak geldiğin grupta,gruptan birine aşık oldun pasquale
R:Karol bunu nerden biliyorsunuz?
K:tamam söyleyecem zaten bende kankamı,kuşumu size bırakmam......Carolina gel artık kuşum
CA:ohh be sonunda Karol
Ruggero'nun grubu&R:NEEE

Agustin kulağıma eğildi ve
A:teşekkürler balım
K:bir şey değil çikolatam

Dedim ve birlikte gülüştük. Herkes çikolatayı çok sevdiğimi bilirdi. Sonra Carolinakuşumla birbirimize sımsıkı sarıldık.kulağına
K:kuşum Agustine sarılınca direk kulağına onu sevdiğini söyle kaç senedir senden başkasını gözü görmüyor.

Bunu Agustin veya bizimkiler duymamıştı ama karşı takımın duyduğunu anlıyordum. Şaşırmışlardı ama sebebi Carolina ve Agustinin birbirine aşık olması değildi sanırım bendim çünkü ayrıldığımızdada hala o gözlerle bana bakıyordular. Sanırım bu kadar iyilik meleği olduğuma şaşırmışlardı onlara hem dayanıklı ve inat Karol'dum. Bildikleri tek zayıf yönüm geçmişim yani aile hayatımdı ama birbirimizi asla ordan vurmadığımız için bu geçersiz bir zayıflıktı. Carolina benden ayrılıp Agustine sarıldı.kulağına
CA:seni seviyorum
A:bende seni
Tabi ben hepsini duymuştum ve artık onlar için çok mutludum.
Akşam
Artık eve gittim ve üstümü değiştirip yatağa uzandım. Olanları düşündüm,kankamı nihayet onlardan alabilmiş ve çikolatamla kuşumu kavuşturabilmiştim. Broşumu elime aldım biraz baktıktan sonra elimle onu göğsüme yasladım ve göz yaşları serbest bıraktım. Sonrada uyudum.

Mayın (Finish)Where stories live. Discover now