5|mühür

6K 410 79
                                    

.
.
.
Güzel geçen bir öğleden sonra ormana karanlık çökmüştü. Hava soğuktu bu yüzden herkez erkenden çadırlarına girdiler. Ava gitmeyen beşe yakın alfa ormanı geziyor, omega ve betaları koruyordular.

Jimin çadırın içinde onun için getirilen akşam yemeğini yiyiyordu. Jungkook kendine getirmemişti. Erzakları bitmek üzereydi ve yemeklerinin gelmesine bir günden fazla vardı. Öncelik çocuklar ve omegalarda. Onların sağlığı ve hissiyatı herkez için önemliydi.

"Jungkook lütfen biraz da sen ye. Sabahta yemek yemedin. "Jimin dudaklarını büzmüş Jungkook 'un da artık yemek yemesini istiyordu. Kendisini düşünmesi hoşuna gitsede, kendine de bakması lazımdı.

"Benim yemem önemli değil. O tabak bitecek. "Sonlara doğru alfa sesiyle konuşmuştu. Jimin'i böyle ikna edebileceğini düşünmüştü.

Jimin alfadan gelen sese itaat etmek istesede oda kararlılığını göstermek istedi. Eğer Jungkook onun alfasıysa, dominatlığını kullanabilirdi.

Jimin, kucağında olan tepsiyi yere bıraktı. Emekleyerek Jungkook 'un yanına ilerledi. Jungkook, jimin'in yanına geldiğini anladığında elinde olan küçük kılıcını bıraktı.

Jimin, bağdaş kurduğu bacaklarına oturdu Jungkook 'un.

Jungkook boşta kalan ellerini kucağında ki bedenin beline sardı. Jimin, jungkook 'un yüzünü elleri arasına aldı ve göz göze gelmelerine sağladı.

"Lütfen biraz yemek ye. "

Jungkook, duyduğu ses ile gözlerinin kırmızı olmasını engelleyemedi. Sadece kafasını salladı ve onayladı. Jimin'in aldığı iki cevap vardı. Jungkook onun alfasıydı. Denediği bu küçük oyun bunu kanıtlar nitelikteydi.

Jimin, mutlulukla karşısında ki bedenin dudaklarına kapadı dolgun dudaklarını. Jungkook böyle bir hareket beklemiyordu. Biraz beklediler öylece. Sonunda Jungkook kendine gelmiş ve jimin'in dolgun alt dudağını dudakları arasına almıştı.

Dolgun dudakları ilk önce öpüyor sonra emiyordu. Jimin de karşılık vermeye başlamıştı.

Yüzünde olan ellerini ensesinde buluşturdu ve daha yakın olmalarını sağlamıştı. Yerinde bir kez zıpladı ve kendi için güzel bir yer ayarladı.

Alfadan derin bir inleme çıkmıştı. Belinde olan ellerini sıklaştırdı ve dolgun dudaklara dişlerini bastırdı.

Jimin zevk dolu inlemesini bıraktı ve ağzını araladı. Jungkook fırsattan dolayı dilini Jimin 'in ağzına gönderdi.

Dilleri birbirleri ile dans ederken inlemeleri git gide arsızlaşıyor, ikiside durmak istemiyordu.

Jimin, ince dudakları son kez öptü ve ayrılıp nefes almalarını bekledi. Ikisinin de yüzünde büyük bir gülümseme oluşmuştu. Bu kadar ileri gitmelerini beklemiyordular ama bu yakınlık ikisininde gözlerini açmış ve gerçekleri tekrardan görmüştüler.

"Az önce ne yaptın bana. "Jimin, oturduğu kucaktan indi ve tepsisini aldı. Karşılıklı oturdular ve tepsiyi önlerine koydu.

"Hadi yemek yiyelim. "Jimin kaşığı lapaya daldırdı ve jungkook'un şişmiş dudaklarından içeri gönderdi.

Küçük kasede ki lapayı birlikte yemişti. Lapa ikisinide doyurmamıştı ama mutluydular.

Jimin tepsiyi aldı ve köşedeki boş tarafa koydu.

"Dün kaldığımız yerden devam edelim. Öğrenmen gereken harfleri sana anlatacağım. "Jimin köşede ki defteri aldı ve tekrardan alfa ile karşı karşıya oturdu. Defteri bacağının üstüne koydu ve dün işledikleri konuyu anlatmaya devam etti.

BELONG TO HIM | JIKOOK |Where stories live. Discover now