V

424 64 114
                                    

Harry garip hissediyordu, beyni çatlayacak gibiydi. Karşısındaki adam kendisinin aynısı yeşilleriyle onu süzerken sanki adamı tanıyormuş hissine kapılmıştı.

Yeşil gözlü yabancı şık ve asil bir görünümdeydi, duruşuyla yanındakinin basit bir çalışanı olduğu izlemini veriyordu. Kendisinden yayılan kara sihir sanki onları da etki altına almaya çalışıyordu. Adam kaşlarından birini kaldırdı ve onları süzmeye başladı.

Biraz sonra öteki adam da onları farketti ve ortamdaki herkes birbirlerine baktı. Şaşırtıcı bir şekilde Delilah bile susmuştu. Yeşilli lord sessizliği bozdu.

"Harry Potter, hah? Burada bile karşılaşmamız esrarengiz bir tesadüf olmalı. Yanındaki hanımefendi de ilgimi çekmedi değil tabi?"

İlk atak karşıdan gelmişti ve şu kısa konuşma bile avantajlı kısımın onlar olduğunu söylüyordu. Adam belli ki Harry'yi tanıyordu, Delilah'ı tanımasını beklemiyordu zaten. Sadece tanımak değildi, birbirlerine bir şey ifade ediyor olmalıydılar.

Harry sanki adamı tanıyordu ama tam çıkaramamıştı, ihtiyacı olan tek bir ipucuydu aslında. Sonra anında hatırlayıverirdi.

Sadece karşısındaki güçlü kişiyi tanımaması değildi sorun, iki adam da buraya kasadakiler için gelmişti. Harry ve Delilah gibi. Ve sorun kimin alacağıydı.

Harry cevap vermesi gerektiğini hissetmişti. "Arkadaşım Delilah oldukça özel birisidir, ancak ben sizi çıkaramamış bulunuyorum. Sanırım tek sorunumuz da bu değil..."

Kural bir, tanıyamadığın güçlü büyücülerin yanında saygılı davran. Ki bilmeden başına bela açma.

"Ben ve sevgili yoldaşım Bartemius da kasadaki birkaç şey için gelmiştik aslında, bize gerekenler kenardaki küçük kutu ve ayna. Gerisini de alsaydık güzel olabilirdi ancak geri kalanını siz de alabilirsiniz, bir seferlik dostluk için."

Adam sakin ve otoriter konuşuyordu ve söylediği şeylerle Harry'nin düşüncesini doğrulamıştı. Yanındaki Bartemius diye adlandırdığı adam onun altındaydı.

Bir diğer güzel gelişme ise sandık için kavga etmemeleri gerektiğiydi, ancak adama da güvenmiyordu. Beyni bu kadar baskı altındayken karşısındaki kişinin normal birisi olmasını beklemiyordu. Adamın sözleri ile kasayı tekrar inceledi. Beyaz kuvars kaplı sandık dışında yerde küçük bir kutu, kenarda bahsedilen işlemeli ayna ve daha büyük bir dolap vardı.

"Biz ise sandık için buradayız, herhangi bir anlaşmazlık yaşamadığımız için mutluyum ancak. Sanırım elinizdeki anahtarı alıp kilidi açarsınız?"

Dikkatlice verilen cevaplarla iki taraf da birbirlerine göz dağı veriyordu. Adam gözlerini elindeki kuşa çevirdi ve boynundaki anahtara uzandı.

Beklenmeyen şey ise o anda biblonun canlanışıydı.

Küçük serçenin boynundaki anahtar aynı şekilde duruyordu. Hafif sarımsı rengiyle canlı bir ötüş koyverdi kuş.

Yeşil gözlü adamın beklemediği bir şey olacak ki kuşu bir anda bıraktı. Küçük serçe kasanın önündeki kaideye kondu. Belli ki porselenken orada duruyordu.

Kuş sanki ne yapacaklarını soruyordu, kafasını yana eğmişti. Harry bir adım öne çıktı ve küçük kuşu yakaladı.

Boynuna uzandığında serçe debelenip elini gagalamaya başladı, her ne kadar bundan hoşlanmasa da Harry kuşu yerinde tutmak için biraz daha sıktı.

Garip bir şekilde anahtar çıkmıyordu kuşun boynundan. Harry artık hareketsiz duran kuşu sıkmayı bıraktı.

Avcunda hareketsizce yatan kuş ölmüştü, yanındaki adamlar sessizlik içinde onu izliyordu, ki Delilah dakikalardır sessizce durmaktan sıkılmışçasına yanında bitti.

banned rituels ¦ harry potter. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin