Moon Garden(Kaisoo)

(14)

Evet hepinizin tahmin ettiği gibi baekhyun beni dinlemedi. O konuşmadan sonra okulu asıp her zaman geldiğim sahil kenarına geldim.

Ve yine babamın sözünü bozacaktım. Elimdeki şişelerden birini boşaltmaya başlamıştım bile.
Hem içip hem de gözyaşlarımın akmasına izin veriyordum.

Burda ne kadar kaldığımı hatırlamıyorum ama elimdeki bütün şişeler tamamen boşalmıştı. Ama bu şekilde eve gidersem yine babamdan dayak yerdim. Uzun bir süre denizi izledim. Kendime geldiğimi anlayınca da eve doğru yola koyuldum.

Kai 'nin anlatımından;
Acilen kyungsoo 'yu tatlı bulmayı ve onu kıskanmayı bırakmalıydım. Son bir haftadır kafamdaki bu sorularla savaş veriyordum. Yani insan nefret ettiği insandan nasıl hoşlanır onu nasıl severdi ki.

Bu sefer kesinlikle kafayı yemiş olmalıydım. Ama onu gördüğüm her an kıskanmaya başlıyordum. Bunu nasıl bırakmalıyım bilmiyordum. B-bir dakika eğer ona eskisi gibi kötü davranmaya devam edersem ondan soğuyabilirdim değil mi? Evet evet bundan sonra ona eskisi gibi olmalıydım.

Yarın okul vardı ve şuan gecenin beşiydi. Tanrım cidden bu saate kadar onu mu düşündüm ben. Hemen bu düşüncelerden kaçıp kendimi uykuya bıraktım.

Lanet alarmla yine uyandım. Bu sefer üstüme bol şeyler giyip okula geldim. Bahçeye bakmadan direk sınıfa geldim. Keşke bahçede kalsaydım. Çünkü sınıfta san ve soo 'dan başka kimse yoktu ve ben onu yine kıskanmaya başlamıştım.

Ben ona kötü davranacaktım değil mi? Evet o yüzden onları görmezden gelmem gerekir. Onlara bakarak sesli bir şekilde homurdandım.

Soo 'nun anlatımından;

"Aşkınızı başka yerde yaşayın sizi salaklar."

San saçlarımı okşarken ikimizde kai 'nin dediği şeyi duymuştuk. Ama kai onun wooyoung ile sevgili olduğunu bildiği halde neden böyle bir şey dedi ki?

İkimizde aynı anda ona bakarken o homurdanmasına devam etmişti. Cidden iyi şeyler söylemeyince bu sefer bende ona doğru konuşmaya başladım. 

"Onun bir sevgilisi olduğunu biliyorsun kai. "

"Belki de sevgilisini seninle aldatıyordur ha kyungsoo."

Son dediğini duyunca gerçekten sinirlenmiştim. Biraz da hayal kırıklığına uğramıştım. Cidden benim hakkımda böyle mi düşünüyordu.