(28)

182 10 7
                                    

Sehun 'u uyuttuktan sonra üzerimi değiştirip yanına uzandım. Ellerimi beline sarıp uyumaya çalıştım.

Sabah yüzüme kondurulan öpücükler ile uyanmıştım. Şimdi ise kahvaltı hazırlıyordum. Aniden belime dolanan kollar ile irkildim.

"Sevgilim az önce benden mi korktu yoksa?"

"Hayır tabii ki. Sadece öyle aniden sarılınca irkildim. Hem bana sarılmayı bırakta gidip hazırlan. Okula geç kalmak istemem."

Odama çıkınca beni dinlemesi hoşuma gitmişti. Kahvaltımızı yapıp evden çıkmıştık. Her ne kadar yürümek istese de otobüs durağına gelmiştik bile. El ele otobüsü beklerken sıkılmıştım.

Ders vakti gelmişti bile ama hala duraktaydık. Beklemeye devam ederken sarhoş bir adam bize doğru yaklaşmaya başlayınca biraz daha sehun 'un arkasına gitmiştim. Bizim önümüzde durunca kesinlikle kavga çıkacağını anlamıştım.

"Hey baksana. Bu güzel çocuk senin mi?"

"Kapa çeneni ve uzaklaş burdan. Bana bulaşmak istemezsin."

"Ah peki. Eğer bu çocuğu bir geceliğine bana satarsan neden olmasın değil mi? Hem inan bana onu bir güzel becerip altımda inleteceğim."

Ben adamın dediklerine şaşırırken sehun çoktan adama vurmaya başlamıştı bile.

Onları ayırmaya çalışırken sehun bir anda kalkıp kolumdan çekiştirmeye başladı. Sinirli olunca neler olduğunu bildiğim için eve geri gelene kadar hiç konuşmadım.

Eve gelince beni adeta fırlatıp odama çıkmıştı. Yine duş alarak sinirini geçirmeye çalışacaktı. Acıyan kolumla gözlerimin dolması bir olmuştu. Yerden kalkıp acıyan koluma krem sürmeye çalıştım. Çalıştım çünkü cidden çok açıyordu.

Sehun yanıma gelip sinirli bir şekilde oturduğunda dolu gözlerle bakmaktan başka birşey yapmadım.

"S-sehub be-"

"Şuan değil luhan. Yoksa cidden hiç iyi şeyler olmayacak. Şuan değil."

"Ben. Özür dilerim."

Bana dönüp ağladığımı görünce pes edip sarılmıştı. Başımı boynuna gömüp daha fazla ağlamaya başlayınca boynumu öpüp saçımı okşamaya başlamıştı. Bu hareketi her ne zaman beni sakinleştirsede bu sefer olmamıştı.

Bir kaç saat sarılı kaldıktan sonra benden ayrılıp gözyaşlarımı sildi.

"Asıl ben özür dilerim sevgilim. O adam sinirimi cidden çok bozdu. Ve biliyorsun sinirlenince seninle konuşmayı pek istemiyorum. Çünkü eğer sinirliyken konuşursak durumumuz ayrılığa kadar gelebilir ve ben bunu hiç istemiyorum sevgilim. Özür dilerim."

"Biliyorum. Biliyorum ama seninle konuşmayınca da üzülüyorum. Çünkü benim yüzümden sinirlisin sehun."

"Hayır senin yüzünden değil sevgilim. Sana asla sinirlenmem. Şuan sadece şerefsizin teki yüzünden sinirliyim o kadar. Ama... Ama eğer sevgilim bana kendi elleriyle yemek yaparsa sinirim geçer belki de ha."

"Peki. Sevgilin sana kendi elleriyle muhteşem yemekler yapacak."

Mutfağa gidip onun en sevdiği yemekleri yapmaya başlamıştım. Bir süre sonra işim bitince yorulduğumu farkedip biraz oturmuştum.

Sehun 'da gelince yaptığım yemekleri yemeye başladık.

"Senin yemeklerini çok seviyorum sevgilim. O kadar güzel yapıyorsun ki yememek elde değil."

"Beni utandırmayı bırakıp yemeğine döner misin sehun."

"Ah. Benim geyiğim utanmış mı?"

Yanıma oturup yanaklarımı sıkmaya başlayınca ona ciddi misin bakışları atmıştım. Yemeye odaklandığında biraz olsun rahatlamıştım. Çünkü yanaklarımı acıtmıştı.

Yemeğimizi bitirdikten sonra mutfağı toparlayıp odamıza çıktık. Sehun kendini direk yatağa atarken ben üstüme bol birşeyler giydim. Onun yanına uzanıp ona sarıldığımda huzuru bulmuştum sanki. O da hemen bana sarılıp boynumu öptü.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 19, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Moon Garden(Kaisoo)Where stories live. Discover now