Moon Garden(Kaisoo)

(20)

Soo 'nun anlatımından;
Bu dersimiz baek 'in dersi ile aynıydı. Beden dersi. Soyunma odasında giyinirken baek, kai ve sehun ile beraber kantinde oturacağımızı söyledi. Kabul etmekten başka bir şansım olmadığı için bişey dememiştim.

4 kişi birlikte kantine geldiğimizde en arkadaki ve kimsenin oturmadığı masaya oturmuştuk.
Sehun ve baek yiyecek bir şeyler almaya giderken kai ve beni yanlız bırakmışlardı.

"Cidden bu ikisi neyin peşinde?"

Kai bana dönerek birden konuşunca irkilmiştim. Ama sorduğu sorunun cevabı olmadığı için bilmiyorum diyerek geçiştirmiştim. Şuan da tek bildiğim şey sebaek ikilisinin gerçekten bir şeyler çevirdiğiydi.

İkisininde eli dolu bir şekilde masaya geldiklerinde bu kadar şeyi nasıl bitireceğimizi düşündüm. Ama kısa sürmüştü çünkü yanımızda baek ve kai kadar aç insanlar olduğu sürece 2 dakikada biterdi bunlar. Hele de kai 'nin tavuğa olan aşkını herkes biliyordu.

Uzun bir süre oturup sohbet ederken yine sebaek ikilisi bir işleri olduğunu söyleyip yine bizi başbaşa bırakmışlardı.

Kai 'nin anlatımından;
Bu ikili soo ile beni yanlız bırakıp gidince neler çevirdiklerini anlamıştım. Aklı başlarınca bizi her fırsatta yanlız bırakıp birlikte olmamızı sağlayacaklardı. Ama bilmiyorlardı ki bu planları gerçek olmayacaktı.

"Sence bu iki salak bir şeyler çevirmiyor mu?"

Soo 'nun aniden sorduğu soruyla afallamıştım. Ne yani o da mı anlamıştı.

"Bence de bir şeyler çeviriyorlar.  Yoksa sende biliyorsun ki bu ikisini beraber görmek neredeyse imkansız bir şey."

"Acaba ne planlıyorlar. Merak ettim şimdi."

"Anlamak zor değil soo. Tabii ki her fırsatta bizi başbaşa bırakıp sevgili yapmaya çalışıyorlar. "

"Ne!?"

Birden ne diye bağırınca söylediklerimden güzel bir pot kırdığımı anladım. Hadi ama hangi salak bütün planı söylerdi ki. Evet. O salak ben oluyorum ne yazık ki.

Baek 'in anlatımından;
Sehun ile o ikisini duyacağımız bir yere geçtikten sonra onları dinlemeye başladık.
Bir süre sonra kai 'nin bütün planımızı anlayıp bir nefeste soo 'ya söylediğini duyunca ikimizde şaşkına uğramıştık. Bu çocuk cidden salaktı. Yani kim böyle bir şeyi umursamıyormuş gibi bir nefeste söylerdi. Evet. O kişi kai idi.

Yavaşça sehun ile saklandığımız yerden çıkıp sınıfa doğru yürürken bir yandan da planı nasıl değiştiririz diye konuşuyorduk.

Soo 'dan devam;

"Ne!?"

Kai onların her şeyini bir anda ortaya dökerken nasıl böyle rahat olurdu anlamıyordum. Yani o ikisi neden bizi sevgili yapmaya çalışıyordu ki. Baek 'i biliyordum. Çünkü o büyük bir kaisoo hayranıydı. Ama sehun. Cidden ondan bunu beklemezdim.

Kantinden ayrılıp bugünlük okulu asmaya karar vermiştim. Sınıfa çıkmadan direk sahildeki her zaman ki yerime gelmiştim. Burayı baek bile bilmiyordu. Kayalıklara oturup biraz düşünmeye başladım.

Aslında kai ile sevgili olmamızda bir sorun yoktu. Sanırım onu seviyordum. Ama eğer o beni sevmiyorsa diye düşünmekten de kendimi alamıyordum. Ah tanrım! Bu düşünceyi kafamdan nasıl atıcaktım ben.