22.Bölüm

488 85 61
                                    

1 k'nın şerefine 🎉🎉

Yoongi'nin ağzından

Ambulansa binerken Chilyo'nun elini tuttum.Robot olduğunu öğrenirlerse onu bizden alırlar mıydılar?

Doktor önce Chilyo'ya baktıktan sonra bana döndü.

"Sen iyi misin? Yaralandın mı?"

"Hayır iyiyim noannama bakın siz"

Steskopu hemşireye vererek yanıma geldi.

"Bana her şeyi anlatmalısın."

"Neyi anlatmalıymışım?"

"Noannananı"

"Neden?"

"Yarasına dikkatli bakıldığında içindeki kablolar gözüküyor madem o bir robot devlet bunu öğrenir öğrenmez el koyar anladın mı?"

Ya yalan söylüyorsa ya robotu istiyorsa diye düşense de Yoongi riske girerek onun robot olduğunu ve bir kaç bilgiyi vererek geri yaslandı.

Artık iş işten geçmiş her şeyi anlatmıştı.

"Bak Yoongi bana yardım edersen nunana yardım edebilirim."

"Dinliyorum sizi"

"Polise sadece o ölen adamın sizi kaçırdığını ve nunanı taşıyan kişinin size yardım ettiğini söylersin. Nedenini sorarsa bilmiyorum der ve geçiştirirsin. Hastaneye gitmeyeceğiz yara almamışsınız gibi gösterceğim sizi böylelikle polis nunana bakmak zorunda kalmaz.Anladın mı?"

Bir şey demeyerek baş salladım. 1 günde başımıza gelmeyen kalmamıştı

Ambulansın içersinde siren sesleriyle bilmediğim bu yerde sadece hiç birşey yapmayarak oturdum.

Kim bilir babam nasıldı?

Durumu iyi miydi acaba?

Yarım saatin ardından ambulans dururken etrafa baktım.Hastane değildi,sadece yazlık bir evin olduğu tahta bir bina vardı

Adını bilmediğim ama her şeyi anlattığım doktor hyung kapıyı açarak Chilyo'yu kucağında çıkardı. Bende arkasından inmiştim. Kötü ya da iyi biri miydi bilmiyorum ama tek bildiğim güvenebileceğim birine benziyordu.

Kapıyı şifreyle açarak içeri girmemizi sağladı. Koltuklar beyaz örtüyle sarılmış uzun zamandır buraya kimse gelmemiş görüntüsü veriyordu.

"Yoongi benimle gel."

Chilyo hala onun kucağındayken merdivenlerin başına geldi.

"Burada olanlar burada kalacak tamam mı?"

"Peki söz"

Merdivenin korkuluğundaki kulpa basarak merdivenin açılmasını sağladı. Yukarı çıkan merdiven aşağı doğru açılmıştı.

Bu çok şaşırtıcıydı

Kaç bin yıl çalışsam böyle birşey asla yapamazdım

"Korkma Yoongi"

Destek verircesine gözlerime baktı. Nedenini bilmiyorum ama içim ısınmıştı bu adama

İçimdeki korku kırıntırılarıyla Chilyo
ile aşağı inen hyungla birlikte aşağı inmeye başladım.

Klostrofobiler için daraltıcı bir yer olsa da led lambalarla aydınlatılmış güzel bir atmosferdi.

Hastane yatağı gibi olan sedyeye yatırdı nooannamı

"Bana yanında duran çekmeceden alet edavat çantamı verir misin?"

Çekmeceyi açarak söylediği çantayı aldım. Sarı büyük kare şeklinde bir kutu gibi bişeydi

İçinden eşyaları çıkarıp kabloların ucunu pense yardımıyla sıktı.

Kafasındaki kurşun deliği izinide kapatırken diğer deliğide halletmiş şu an ise kablolarla elektirik veriyorduk.

Umarım çalışırdı yine gözlerini açardı yine birlikte uyurduk

"Hadi yukarı çıkalım Yoongi"

"Ama ya uyanıp bizi bulamazsa?"

"Yarım saat sonra enerjisi dolacak o zamana kadar tekrar ineriz aşağı"

Beraber beyaz örtüleri kaldırıp koltuklara oturduk.

"Bişey içer misin?"

"Hayır teşekkür ederim"

Sessizlik hakim kurarken sıkıntıdan etrafa baktım. Geyik boynuzu olan değişik bir tablo vardı,ilginç ama güzeldi,halılar daha çok eskiye ait gibi duruyordu,koltukların rengi soluk durmasına rağmen dekarosyona uyum sağlamış güzel duruyordu.

"Size birşey sorabilir miyim?"

"Tabiki"

"Bize neden yardım ettiniz?"

Gözlerini kaçırıp etrafa bakmaya başladı. Ne saklıyordu ki acaba?

"Bak bu konu nasıl desem senin baban Taedong ile ilgili"

Konu daha da dikkatimi çekerken can kulağıyla dinlemeye başladım. Bu adamın babamla ilgili ne alakası olabilirdi ki?

"Biz babanla çok eskiden dosttuk. Sanırım belki de sen doğmadan önce diyebilirim.İkimizde doktor olacaktık ama o bilim adamı olacağım diyip duruyordu. Aramızda çıkan hüsümet sonucu yollarımızı ayırdık. Bundan 5 ay önce benimle buluşmak istedi. Arkadaşlığımızın hatrına kabul ettim ve beraber bir kafede oturup konuştuk. Bana robotlarla alakalı birşeyler dedi ve insan dokusuna benzer birşeyler yapmamı söyledi. Konuyu bana bahsedince küslüğü bir kenara bırakıp insan Dna'sın da ki dokularla kendi çabamca çalıştım ve yaptımda yani işte öyle"

Gülümseyerek hyunga teşekkür ettim. Belki de o olmasaydı nooannam yanımda olmazdı.

"Peki babam şu an iyi mi?"

"İkiside iyi demek isterdim ama-

"Bir dakika ikiside derken"

"Annen o da bayılmış."

Sıkıntıyla iç çektim. Annem,babamı çok seviyordu o haliyle gördüyse acıdan dayanamamıştır.

"Peki annem iyi mi?"

"Gayet iyi ama aynı şeyi baban için söyleyemeyeceğim."

Gözünden yaş düşerken ölmüş ihtimaline karşı adeta boğazıma bir yumru oturdu.

O gerçekten ölmüş müydü?

İşte o sıra merdivenin gizli yerinden sesler gelmeye başladı. Chilyo uyanmıştı sanırım

"Bir şey olmuş olmalı yarım saatten az bir sürede uyandı."

Gözyaşları içinde giderken ben olduğum yere çökmüştüm. Olaylar gerçekten çok fazlaydı ve benim delirmeme ramak kalmıştı

Bu bölümde bitti pek içime sinmese de artık idare edecez napalım

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere 💜💜






I'm Robot✔Kde žijí příběhy. Začni objevovat