44.Bölüm

253 41 93
                                    

Yoongi'nin Ağzından

Bana yıllar gibi gelen 2 günün sonunda odamdan çıktım. Chilyo'nun yokluğunda kendimi mutsuz hissediyor ve odamdan çıkma gereği bile duymuyordum.

Kuruyan boğazım için mutfaktan koca bir su içtim. Boğazımdan geçen her bir damla ferahlamamı sağlıyor beni mutlu ediyordu

Bugün de diğer günler gibi aynı geçecekti. Uyan-kahvaltı et-uyu-kalk- oyun oyna-uyu

Yani 2 günüm böyle geçmişti belki arada film de izleyebilirdim. Gerçi Chilyo olsaydı her şey daha eğlenceli olurdu ya

Aklıma gelen o gün ki anılarla tekrar bir su daha içtim. Atamıyordum kafamdan ve bu beni daha da yıpratıyordu

Gün içi aktivitem için bu sefer Chilyo'nun yanına gittim. Beni duyuyor muydu bilmiyordum ama ona her şeyi anlatıyordum.

İlk gün ona onu ilk gördüğüm anı, o gün ki düşüncelerimi,tepkilerimi anlatmıştım. Arada kendi kendime gülüyordum anlatırken ama senin de gülmeni isterdim.

İkinci gün seni ne kadar çok sevdiğimden bahsettim sonra kaçırıldığımızda senin için ne kadar çok endişelendiğimi

Ve bugün de ona hayatımın bir kaç anısını anlatmak istiyordum. İleride sevgili olacaktık ve benim ile ilgili şeyleri bilmek hakkı diye düşünüyordum

Belli mi olurdu belki evlenirdik

Düzine düzine çocuklarımız olurdu. Kafamı eğdim sonra o bir robottu ve bende bir insan

Çocuk yapabileceğimizi sanmıyordum ama koruyucu aile olarak evlat edinebilirdik (Birtanecik yazarınız burada smut yazmayacagini kesinlikle belirtiyor benden demesi (; )

Olduğu odaya girerek yere oturdum elini tutarak. Ona pek fazla eskiyi anlatmak istemesemde anlatacaktım. Çünkü fazla mutlu olduğum anım yoktu.

"Biliyor musun Chilyo? Hastaneye kaldırıldım ama merak etme hafif bir bayılmaydı sadece. Annem hastane çıkışı beni limuzinle almaya gelmişti"

Güldüm,öyle değildi ama komikti

"Bak bunu çok iyi hatırlıyorum.4 sene önce yani 10 yaşımdayken Shin ahjumma ile alışverişe çıkmıştık. Canım sıkılıyordu ve sürekli ahjummayı dinlemeyip yaramazlık yapıyordum. En sonunda yanlışlıkla kafama boya kutusu döküldü. Hemde pembe olanından. Eve gidene kadar boya kurumuştu ve çıkarmak 2 gün sürmüştü ve ben 2 gün boyunca pembe saçlı gezmek zorunda kalmıştım."

Yine güldüm,çünkü biraz değişiklik yapmış olabilirdim. Yaramazlık yapmamıştım çok iyi hatırlıyordum. Benim yaşlarımdaki bir çocuk beni itmişti ve bende düşerken boya kutusunu düşürmüştüm. Ayrıca o 2 gün boyunca dalga geçerler diye dışarı dahi çıkamamıştım

Ama geçmiş geçmişti çoktan onun o anın duygusundan kurtulmuştum. Eski bir anı için üzülmezdim

Bir kaç şey daha anlatıp yine aynı suratla odadan çıktım. O kırmızı gözlerle uyansın,zarar versin ama yeter ki uyansın istiyordum.

Sadece uyansın

Biz kötü olalım ama o yinede iyi olsun.

Can sıkıntımdan dışarıdaki herhangi bir korumanın yanına gittim. Koreli olmadığı belliydi,gür saçlı ve çok esmer tenliydi

Dikkat çekici ve karizmatik duruyordu

"Merhaba"

"Merhaba efendim"

"Benden yaşca büyüksünüz Yoongi yeterli"

"Peki Yoongi o zaman niçin geldiniz?"

"Sana bir şey sormak istiyorum."

"Kaç tane sevgiliniz oldu?"

Normalde sevgiliniz oldu mu diye sormak isterdim ama bu tiple değil 1 kız en az 50 kızla çıkmış olabilirdi.

"Ah ben evliyim üstelik karım hamile"

"Kaç yaşındasınız?"

"32"

Oysa ki ben 20'li yaşlarda biri zannetmiştim

"Nerelisiniz?"

"Türküm"

Woah dedim hayranlığımı tutamayarak Türklerin kendi dili ve bizim dilimizin arasında dağlar kadar fark vardı ama o şivesine kadar doğru konuşuyordu.

Etkileyiciydi

"Sizce aşkın yaşı var mıdır?"

"Birisinden mi hoşlanıyorsun?"

"Evet"

"Heves olmadığından emin misin?"

Bilmiyordum ama seviyordum işte

Chilyo sadece bir heves olabilir miydi?

Olamazdı.

Hayır manasında baş salladım. Gözlerimin içine bakarak güldü. Benimle konuşurken gözlerimin içine bakıyordu, korkutsa da alışabilirdim

"Kaç yaşındasın?"

"14"

Tekrar güldü. Neden gülüyordu ki?

"Ben birinden ilk defa hoşlanırken 6 yaşındaydım ve birden o aklıma geldi pardon"

Gülmesini tutamıyordu fakat gülmekte haklı mıydı ki? Herkesin zaman zaman böyle ahmaklıkları olabiliyordu.

Ben ilk defa birinden gerçek anlamında hoşlanıyordum ve o Chilyo'ydu

"Hoşlandığım kişi 20 yaşında"

Aslında 20 yaşında bir görüntüsü vardı oysa ki bir insan olsaydı 1 yaşında olurdu

"Yoongi o 20 yaşında ve bir reşit sen ise daha ortaokula giden birisin"

"Biliyorum ama bende 20 yaşında olacağım mutlaka değil mi?"

"6 yıl bekleyebilir misin?"

Bilmiyordum,bekleyebilir miydim ki?

Çok uzun bir süreydi

"Bak Yoongi bende senin geçtiğin yollardan geçtim. Hoşlandığın kişiye hemen ona aşık oldum gibisinden damga vurma. Hayat uzun,daha çok insan var,bir sürü kadın var. Gerçekten ama gerçekten ona aşık isen o 6 yıl 6 saniye gibi geçer. Bekleyeceğim diyorsan yapabilirim diyorsan ne ala ama hemen vazgeçersen bu aşk olmaz. Düşün ve sonra kararını ver. Gözlerinde o ışığı gördüm. Sana güveniyorum."

"Bana çok yardımcı oldunuz ıııı-

"Arda"

"Bana çok yardımcı oldunuz Ada Bey"

"Ne demek rica ederim Yungi Bey"

Gülerek tekrar eve girdim. Konuşmak iyi gelmişti ve ben bu konu için biraz düşünmek istiyordum.6 yıl iyi bir zaman dilimi miydi?

İçimdeki huzursuzluk hissayatıyla odama geçiyordum. Ta ki annemin 'buldum' diye bağırarak Chilyo'nun odasına girene kadar

Türk birisini ekledim sonunda, gavur gavur nereye kadar ahoelmlwkdakspqjdjewolwla

Kitabın finali uzadıkça uzuyor mıhlama gibi

Canım çekti yaw olsa da yesem neys bir sonraki bölümde görüşürük aşkuşlarım💜

I'm Robot✔Where stories live. Discover now