41.Bölüm

230 41 60
                                    

Yoongi'nin Ağzından

Ağzımın kurumuşluğuyla saatin kaç olduğunu bilmediğim bir vakitte gözlerimi açtım. Tanrı'dan her şeyin bir rüya olmasını dilemiştim ama kabusa dönüyordu sanki

Çünkü Chilyo hala bıraktığımız gibi yatakta duruyordu. En azından bir anda gözlerini açıp olan bitenin hepsinin bir şaka olduğunu söylemesini bekliyordum. Gerçekten buna ihtiyacım vardı

Yerde uyumuşluğun dezavantajıyla sırtımı tutarak ayağa kalktım. Belim tutulmuştu belki de biraz boynum ağrıyordu

Olur olmadık yerlerde uyuyordum alışıktım ama yerde uyumak canımı acıtıyordu.

Dilimi dudaklarımdaki kurumuşluğun adına dudaklarımı yaladım. Boğazıma adeta bir yumru oturmuş yutkunmamı bile zorluyordu.

Başımıza ne geldiyse atlatacaktık öyle umuyordum çünkü öyle olacaktı

Camdan bakarak öncelikle korumaları gözetledim. Hepsi yerli yerinde duruyordu

Acaba bir ihtimal Chilyo bilmeden kendine zarar vermiş olabilir miydi?

Düşüncelerim beynimi kemirmeden önce sessizce odadan çıktım. Bir an önce suyumu içip uykuma devam etmek istiyordum.

Zaten tamda böyle oldu suyumu içtikten sonra odama geçtim. Fakat farklı bir şey vardı odamda

Göremediğim bir yerden kırmızı ışık geliyordu. Korkuyla ışığı açtım. Buraya geldiğimizden beri başımıza gelen 3.olaydı bu sürülerce koruma olmasına rağmen

Bu işte bir iş varmış gibi gözüküyordu

Işığı açtıktan sonra etrafa bakmaya başladım. Ne bir ışık vardı ne de o gördüğüm kırmızı ışık

Belkide bünyem zayıflaşmıştı ve halüsünasyonlar görüyordum. Çok gerçekçiydi gerçek olmama ihtimali yoktu

Chilyo'nun yanına uzanmak için ışığı kapattım. Uyumak istiyordum.

Yine çıktı karşıma o kırmızı ışık

Tekrar ışığı açtım,yoktu!

Tanrım deliriyor muydum?

Işığı açıp kapatmaya başladım. Karanlık iken gözüken ışık,ışığı açtığımda yok oluyordu

Pes etmişçesine ışığı kapatıp Chilyo'nun yanına uzandım. Göz kapaklarım uyumam için adeta yalvarıyorlardı bana

Kırmızı ışık tekrar belirirken aklıma keskin nişancı silahı geldi. Namlusundan yaydığı buradaki ışık gibi

Aniden yutkunup yorganı kafama kadar çektim. Bebek gibi davranıyordum resmen,kendime gelerek yanimdaki telefonumu aldım. Baş korumaya olanları anlatacaktım o da etrafı daha fazla koruma altına alabilirdi.

Bu kadar koruma varken nasıl bir şekilde bizi böyle korkutabiliyordu? Üstelik korumalar evin etrafını sarmış bu da yetmemiş gibi belirli yerlerde evi koruyorlardı

Gerçekten garipti

Telefonumdan favori müziklerinden birini açtım. Belki korkumu alırdı böylelikle uyuyabilirdim.

Ancak öyle olmadı kulağıma gelen cızırtılı bir ses daha da korkmamı sağladı. Kendimi korku filminde gibi hissediyordum!

Sese biraz daha yakınlaştım. Chilyo'dan geliyordu sanırım belkide kablolarında bir sorun vardı

İçimdeki telaşla ayağa kalktım. Korumalardan birini çağıramazdım, internetten yardım alamazdım, durumu anneme telefondan iletemezdim

Seçenekler tek tek aklımda elenirken sesin ne taraftan geldiğini anlamak için ona yaklaştım. Babamın arkadaşı sandığım ama aslında pis bir hain çıkan geri kafalı adamdan gördüğüm gibi kabloları yapabilirdim belki

Sol ayağındaki dizine dokunur dokunmaz Chilyo'dan tek bir ses yükseldi.

"Sung Ji"

Gözleri kırmızıya döndü ve yine o gün ki gibi oldu.

"Chilyo bana bakmalısın,Chilyo"

Kolundan tutarak bana dönmesini bekliyordum ama o beni bir kenara iterek kapıyı kırdı ve odadan koşarak çıktı.

Masanın sivri yerine çarpan koluma üfleyerek ayağa kalktım. Peşinden hızla gitmeli ve nereye gidiyorsa onu engellemeliydim. Kafasındaki o kocaman delikle herkes onu hortlak bile sanabilirdi!

Tüm gücümü ayaklarıma vererek koşmaya başladım. Merdivenlerden indim,bahçeye çıktım fakat yoktu

Korumalar bir şeyler fısıldaşırken içlerinden duyduğum Sung Ji adıyla onun müştemilatına doğru koşmaya başladım. Ayak tabanlarım şimdiden ağrımaya başlıyor,dizlerime ağırlık çöküyordu

Yavaşlamamam lazımdı

Kesik kesik aldığım nefeslerle olduğu müştemilata vardım. Seslerini duyabiliyordum.

Sung Ji'nin çığlık sesini

Onu öldürmemesi için dua ettim kesik nefeslerimle

Katil olamazdı o olmamalıydı

Seslerin geldiği yöne doğru döndüm fakat artık her şey için çok geçti.

"Sana tuttuğum parmağım var ya sızıntı olmayan tek yer şimdi içimdeki tüm elektrik akımını bu parmağıma toplar ve sana ateş ederek seni öldürebilirim."

Ve ben daha dur diyemeden arkasından gelen büyük bir patlama

Cidden kaossuz yapamıyorum, yakışıyorda hani kitaba

Final uzadıkça uzuyor bu arada eheheheh

Beğenmediğiniz bir kısım var mı?

Bundan önceki bölüme gelmiş 2 vote şimdi ben nasıl hemen yb atayım ama yorumlar 70 felan o yüzden atıyorum. Değerimi bilin

Yorum yapın bana yorum sjsjjsjsj

I'm Robot✔Where stories live. Discover now