48.Bölüm

228 47 42
                                    

Yorum yaptınız mı? Vote verdiniz mi? Öyleyse bölümü okumaya dewamke sjsjsjsjsj

İyi okumalar efenim~

Cha'dan devam

Gözlerimi kapatarak geriye yaslandım. Bu patronum dediği kişiyle konuşursam her şey yoluna girecekmiş gibi bir his vardı içimde

Umarım yanılmıyorumdur

"Patron görüşmenizi kabul etti fakat kafede buluşmak istediğini söyledi."

"O zaman ne bekliyoruz hemen gidelim."

Baş sallayarak vestiyerden ceketini aldı ve eş zamanlı dışarı çıktık. Böyle yerler bana göre hep korkunçtu hala da korkunçtu

Bebek gibi ağlayabilirdim

"Arabayla gideceğiz."

Baş salladıktan sonra onu takip ettim. Bir kaç sokak sonra zaten arabasına varmıştık.

Böyle zengin olduğunu bilmiyordum, arabası son model bir bmw'di

Kafeye varana kadar ikimizdende tek bir çıt çıkmadı, sessizlik beni ürkütse de yinede konuşmamayı tercih ettim.

O bir devlete çalışan ajandı biz ise devletten kaçan bir aile

Chilyo'yu elimizden almamaları için çok çabalamıştık şimdi hemen bir kaç saçma deney için onu onlara veremezdim. Manevi kızımdı o benim

Sipariş ettiğimiz limonatalarda önümüze konulunca artık konuşmamız gerektiği kanaatine vardım. Bu sessizlik ciddi anlamda beni korkutuyordu

Sanki çok kötü bir şey olacakmış gibi hissediyordum

"Artık konuşacak mıyız?"

"Sizi dinliyorum,beni neden meşgul ediyorsunuz?"

Güldüm,kendini çok zeki sanıyordu heralde

"Bana neden yardım ettiniz?"

Şaşırmış bir ifadeyle baktıktan sonra yine aynı surat ifadesine döndü. Demek ki blöfümü yemişti. Sung Ji'ye ulaşmamı sağlayan beni arayan bilinmeyen kadın dı

Demek ki o bu kadındı

"Lütfen inkar etmeyin. Siz olduğunuzu anlayacak kadar zekiyim"

"Oysa ki ses değiştirici kullanmıştım."

"Her neyse neden Sung Ji'ye ulaşmamı istediniz?"

"Beni dikkatle dinle"

Limonatasından bir yudum aldıktan sonra gözlerimin içine bakarak konuşmaya başladı. Evet sonunda bir kaç şeyde olsa etrafımdaki bu gizemleri çözüyordum.

"Sung Ji ve ben devlet adına çalışıyoruz bu doğru ama iftira sonucu birisi yüzünden atıldık. Kim olduğunu size söyleyemem ajanlık kanunlarından biri bu da her neyse bir gün Sung Ji ile gezerken Kore'de sizi gördük. Gariptiniz,değişik duruyordunuz. Bu bizi size çekti. Sonrasında sizi hep takip ettik-

"Bir dakika sözünüzü bölüyorum ama mahrem ya da ayıp denen bir şey var bizi takip etmenizi kesinlikle kınıyorum."

"Üzgünüm fakat bunu yapmalıydık. Sonra işte bir şekilde Kanada'ya geleceğinizi anlayınca Ji'yi size koruma olarak görevlendirdim. Bunları size anlatma çabam ve bu tüm şeyleri yapmamızın amacı Chilyo,onu devlete sunarsak tekrar hatta terfi alarak işe girebiliriz. Sizin onun yanına gitmenizi sağladım çünkü merak edeceğinizi biliyordum. Sizin dışında herhangi bir telefon numarasına inanacak birini bilmiyorum."

I'm Robot✔Where stories live. Discover now