42.Bölüm

234 43 66
                                    

Elimdeki dondurmanın külâhınıda yedikten sonra yatağıma uzandım, kollarımı açarak

Annem geleli 4 veya 5 saat olmuştu,bana bir şekilde Chilyo'yu eski haline getireceğim demişti ama pek sanmıyordum yinede umutlu kalmaya çalışıyordum.

Dondurmanın soğukluğundan ağrıyan anlım için sıcak bir su içtim. Nefret ettiğim bir şey varsa o da dondurmadan sonra gelen kafa ağrısıydı

Alarmımı 3 saat sonraya kurarak gözlerimi kapattım. Fakat uyuyamıyordum, gözlerimi kapattığım an aklıma dün gece geliyordu. Kabustan bile daha beter geçmişti benim için

Chilyo tavana ateş etmişti ve müştemilatta kocaman bir delik oluşmuştu,korumalara herhangi bir şey söyleyerek geçiştirmiştim ama baş koruma her şeyi görmüştü

Zaten ateş ettikten sonra bayılmıştı Chilyo

Açılmasına mı sevinsem yoksa katil olma yolunda gideceğine üzülsem mi?

Bir şekilde baş koruma susturulacaktı büyük ihtimal annem parasını verir susmasını söylerdi. Ne kadar güvenilirdi orası tartışılırdı

Düşünmeye bir son vererek üzerimdeki pikeye sarıldım. Chilyo yoktu ve sanırım yokluğunu böyle gidermeliydim

~

Cha'nın Ağzından

Deliğe tekrar baktıktan sonra oturduğum yerde esnedim. Uyuyamamıştım ve deli gibi uykum geliyordu.

Yoongi'nin anlattığına göre bir teorim vardı kendimce,birisi Chilyo'yu kontrol ediyordu ve her kontrol ettiği zaman gözleri kırmızı oluyordu

Değişik geliyordu kulağa ama mantıklı ve gerçekti

Telefonumdan evimizin hizmetlisini aradım. Mecburen onu işten çıkarmak zorunda kalmıştım bir süreliğine

Ona alışmıştım ve yeni birisi alacak kadar güvenemezdim o kişiye

Tek çalışta açtı telefonu

"Shin"

"Bayan Cha buyrun"

"Orada durumlar nasıl?"

Hizmetli olmasa bile o da bizimle kalıyordu yani kalacak yeri yoktu o yüzden ona şimdilik bizim kaldığımız Seoul'de ki evde kalmasını sağlamıştım.

"Efendim burada durumlar gayet iyi ancak bugün gözüme bir şey çarptı."

"Sizi dinliyorum."

"Bugün nedensizce taranan eve gittim ve sanırım bir kaç şey buldum."

Gözlerimin dolmaması adına yukarı doğru kaldırdım başımı, şimdi ağlamamın sırası değildi

"Bir defter ya da kitap bilemiyorum. Kullanım kılavuzuna benziyor."

"Nerede buldun?"

"Eşinizin can verdiği yerde"

Depoda bulmuş olmalıydı sanırım, üzülmemem için böyle kibar söylemesi bile şu an beni duygulandırabilirdi

"İçini açtın mı?"

Sesimin titremesini umuyordum fakat elimde olsa şu an hüngür hüngür ağlardım.

"Bu konuda telefonla konuşmak istemiyorum. Size kargoyla göndereceğim."

"Konu Chilyo mu?"

"Evet"

"Nasıl?"

"Kargo gelince beni anlayacaksınız."

"Bu aramızda sır kalsın olur mu?"

"Mezara kadar benimle"

Gülümsedim. Başkalarını çekemeyecektim daha,yok tehtid yok kaçırma yok evi silahla tarama

Gücüm kalmamıştı

Telefonu kapatarak Chilyo'ya baktım. Başımıza gelen tüm bunlar onun yüzündendi ama ona sinirlenemiyordum bile

Çünkü onu Taedong yaratmıştı

Tanrım...ağlamamalıyım

Kalbime çöken ağırlıkla koltuğa uzandım. Bu yaştan sonra bu kadar duygu benim için kötüydü

Tavana bakarak gülümsedim. Beni gördüğünü biliyorum Taedong

Ve emin ol Chilyo'yu senin için sapasağlam yapacağım

Tekrar gülümsedim. Hayatımdaki tüm varlığım oydu

Hepte o olmaya devam edecekti

~

Yoongi'nin Ağzından

Çalan alarmı susturmak için elimi etrafta dolaştırdım. Biri şu lanet sesi susturmalıydı!

Yarı uyanık gözlerle görmediğim alarmı kapatarak ayağa kalktım. Uykum vardı hala

Sonsuza kadar uyumak istiyordum. Diğer evrende bir taş olup sonsuza kadar hareket etmek istemiyorum.

Pikeyi bacaklarımın arasına alarak kafamı elimin üzerine koydum.3 saat daha yatsam iyi olabilirdi.

Gözlerim tekrar kapanırken uyudum. Olaylar üst üste gelince beynim artık kaldırmıyor kendisini uykuya vuruyordu.

Tanrım sen bize öyle bir yardım et ki bundan sonra hep mutlu olalım

Amen!

Sizleri seviyorum~

I'm Robot✔Where stories live. Discover now