11. Bölüm: "Kırık Plak"

130 7 12
                                    

Soundtrack 9:

Erkin Koray - Gökteki Yıldızlar

Keyifli okumalarr...

11. Bölüm: "Kırık Plak"





"İstanbul. . . Bu muhteşem şehir, iki kıtayı bir araya getirmenin yanı sıra eşsiz güzellikleri, tarihi, kültürü ve uluslararası yaşam tarzı ile büyüleyici bir etkiye sahiptir. Albus Olor İstanbul, iş, sanat, eğlence, alışveriş ve kongre etkinliklerinin merkezi olan İstanbul'un tam kalbinde yer almaktadır. Siz her bir yanı tarih dolu bu şehirde turlarken bir yandan da geleneksel misafirperververliğimizle sizleri otelimizde konuklarımız olarak ağırlamaktan mutluluk duyacağız."

"Reklamlar, pop-up'lar ve internet sitesi için bu yazıyı güncelleriz."

"Sade ve hoş, ben etkilendim," dedi Devran Bey. "Kurumsal reklamımız için uygun. Reklam ve teknoloji ekibi yeni değişikliklerimizle beraber güncellemeye geçecektir. Ajansımıza bunu bildirin. Sunumunuz için teşekkür ederim Eray Bey."

"Rica ederim."

"Korhan Bey, bugünün raporunu hazırlamanızı rica edeceğim."

"Tabii. Ne zaman?"

"En geç çarşamba günü. Saat 11'i geçmesin. Hiçbir ayrıntıyı atlamayın. Dosyayı asistanım Esma Hanım'a teslim edersiniz. Cuma günü Sermet Bey'e bildireceğim."

"Peki Devran Bey," dedi Korhan, zoraki bir gülümsemeyle.

"Toplantımız burada sona ermiştir. İşinizin başına dönebilirsiniz. Hepinizi iyi günler dilerim." Devran Bey'in masadan ayrılarak toplantı odasından çıkmasıyla oda boşalmaya başlamıştı.

Masanın üzerindeki sunum klasörünü eline alan Eray'a yaklaştı Korhan. "Yine yaptı yapacağını."

"Yaptı yapacağını derken?"

"Angarya işleri bana yüklüyor adam," dedi Korhan, bıkkınlıkla. "Bana garezi mi diyeceğim de üniversitede değiliz hani." Eray güler gibi bir ses çıkardı. "Fazla kafaya takıyorsun."

"Füsun'la olan randevum yandı Eray, nasıl kafama takmayayım? Çarşambaya kadar kim uğraşacak raporla, evrak işleriyle. Ben!"

"Füsun?" diye tekrarladı Eray, anlamayarak.

"Seninle geçen bir klübe gitmiştik ya, hatırlarsın." Hatırlamamak mümkün mü? "Hani beni bir kadına sattığın..." Eray kaşlarını çatarak Korhan'a döndü. Son söylediği sözler ima doluydu. "Satmak mı? Ne saçmalıyorsun sen?"

"Sen de az değilsin Eray. Işıklardan çok seçemesem de güzel kızdı, hakkını yemeyim şimdi. Beni orada bırakıp gitmene değdi yani. O yüzden sana gücenmeyeceğim." Genç adam kaşlarını çattı. Duraksadı, dudaklarındaki kelimeler birbirine karışmıştı. Erva'dan bahsediyordu. Ardından gözlerini Korhan'a çevirdi. Eray yanında yürüyen Korhan'a ters bir bakış attı. "Sen çok yanlış anlamışsın," dedi, yükselen bir ses tonuyla. "Aramızda zannettiğin gibi bir şey yok."

"Eray, çekinecek bir şey yok, rahatlıkla anlayabilirsin." Eray başını iki yana sallayarak "Biz arkadaşız," dedi. Bu ima da nereden çıkmıştı? "Tesadüfen karşılaştık orada geç olduğu için eve ben götürdüm onu."

BEYAZ KUĞU Where stories live. Discover now