4.KISIM

246 22 3
                                    

Etrafta çok güzel bir koku vardı.Ada annesinin çarşafları yıkamış olabileceğini düşündü ama hayır bugün çamaşır yıkama günü değildi.

Gözlerini açtığında karşısında muhteşem yüzyıldan fırlamış kendi yaşlarında bir oğlan vardı.Ada şaşkınlığını gizleyemeyip yüz ifadesini yansıtmıştı.Başta rüya olabileceğini düşünüp çocuğa dokundu.Çocuk şaşkın biçimde Ada'ya bakıyordu aynı şekilde "şeyy aa günaydın leydim"

Ada durup tokat attı çocuğa "ben rüyada mıyım sende tokat at bakıyım bana "

"Ne münasebet efendim "

"Dur senin yerine ben atarım ,yo değilim hissediyorum ,hayır hissediyorum " Ada odaya göz gezdirdi.Oda da çok eski ama güzel eşyalarla döşenmişti.Kızın beyni yanmış gibiydi.Zamanda geriyemi gitmişti yoksa ,yoo bu imkansızdı dayanamayıp avazı çıktığı kadar bağırdı."Neredeyim ulan ben neresi burası "

Ada tüm gücüyle sehpanın ayağını kırmaya çalıştı ama gücü yetmedi.Çocukta leydiye şaşkın bir şekilde bakıyordu.2 gün önce attan düşüp kaza geçirmişti leydi, o zamandan beri hiç uyanmamış 2 gündür uyuyordu.Sanırım o yüzden diye düşündü kendi kendine.

Ada sehpanın ayağını kıramayınca eline ilk geçen şeyi aldı "bak beni niye kaçırdınız çocuk,söyle yoksa bununla döverim seni "

"Yastıkla mı efendim "

Ada eline baktı gerçekten de ala ala yastık almıştı. "Efendim anneniz ile babanız sizi aşağıda kahvaltıya bekliyolar.Haber vermemi istediler.En iyisi ben çıkıyım siz biraz daha dinlenin "

Oh şükürler olsun ailem aşağıda diye düşündü Ada ,onlar bu olanlara bir açıklama yaparlardı. "Peki abim o nerede ?"

"Tabi siz baygındınız bilmiyorsunuz.Aztaklar ayaklanma çıkarmış abiniz doğuya ayaklanmayı bastırmaya gitti "

Çocuk odadan çıktı ne doğusu ne ayaklanmasıydı .Abisi asker değildi ki üstelik tost makinesi bastırıp tost bile yapamıyordu ayaklanmayı mı bastıracaktı.Eyvah Türkiye işgala uğramış tüm erkek çocuklarını savaşamı çağırmışlardı.Abisini bile çağırdıklarına göre çok zor durumdaydı ülke

Kafası iyice karışmıştı Ada'nın neler oluyordu,kıyamet mi kopmuştu bunların başka bir açıklaması olamazdı.Ailesinin yanına gitmek için odadan çıktı.

Evin içine göz gezdirdi ama bir dakka bu kendi evleri değildi bu ev bile değildi ,burası koskocaman bir saraydı.Ülke işgale uğrayınca evleri yıkıldı, başkanda devlet sarayına mı almıştı onları.

Ama hayır 2020 yılındaki saray olamayacak kadar eskiydi burası hem olsa bile niye devlet sarayında orta sınıf bir aileyi ağırlasınlar ki üstüne hayvan kadar vergi alıyolardı.Daha fazla düşünmek yerine merdivenlerden indi bu daha sağlıklıydı çünkü düşündükçe saçmalıyordu Ada.Salonun ortasında mükemmel upuzun bir sofra vardı gene garip kıyafetli bir adamla kadın oturuyolardı.

Ada kendi üstüne bakınca kendisininde eski geceliklerden birini giydiğini farketti " Bakın çok sorum var ama öncelikle annemle babam nerede "

Kadın adamın kulağına fısıldadı "Marcus kızın durumu sandığımızdan da kötü kızımız delirmiş "

"Yüce İsa aşkına Maria, kızımız hakkında ne çirkin laflar bu böyle"

Kadın Ada'ya doğru döndü "kızım o nasıl laf öyle bak biz burdayız "

Ada bir iki adım geri gitti "Sakın bana yaklaşma kadın sen benim annem değilsin.Benim annem kiloluydu bir kere "

"Ay sensin kilolu ,Marcus bana ne dedi duydun mu ?"

HAYATIM ROMAN OLSA (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now