30.KISIM

66 9 0
                                    

Kız başında deli gibi bir ağrıyla gözlerini açmıştı.İlk başta bulanık gören gözleri zamanla netleşmişti.Etraf bembeyazdı ,sol tarafında balkona açılan bir kapı ,sağ tarafında küçük bir gardılob ,karşısında televizyon ünitesi ,onun altında da mini bir buzdolabı..

Televizyon ,buzdolabı 18.yy'da ? Ada ne olduğunu anlamamış bir şekilde yataktan kalkmaya çalıştı ama bir şey onu tutuyordu ve bu tutan şey kesinlikle kolundaki serum değildi ,kızı birisi yatağa bağlamıştı.Ada belini saran bağı koparmaya çalıştı ama o kadar sert bağlıydı ki bu pekte mümkün değildi.

Kız en sonunda dayanamayıp bağırmaya başladı "İmdat! kurtarın birisi beni bağlamış ,kalkamıyorum "

Kızın telaşının aksine çok rahat olan 2 kişi girmişti odaya.Beyaz bir gömleği olan bir adam ve yanında dosyaları tutan hastane üniforması olan bir kadın vardı.Kız içinden konuştu 'Beyaz önlük ,beyaz duvarlar ,rahat bir yatak ve serum sanırım hastanedeyim amma zekiyim be ipuçlarından olayı çözdüm direk ama buzdolabı ,televizyon ne alaka ' iç sesiyle kendi kendine münakaşasını bitirdikten sonra sorularını doktora yöneltmişti.

Ada "Televizyon ile buzdolabı ne zaman icat edildi ne kadar zamandır uyuyorum ben Petra nerede ölmedi demi ?" 

Kadın üzgün bir şekilde yanındaki doktora döndü "1 aydır burada ama hala bir gelişme yok Kenan bey , ne yapalım ?"

Kadının Kenan bey diye hitap ettiği adam Ada'ya yaklaşmıştı "Seni buraya biz bağladık Adacığım çünkü Landivanya'ya gitmeliyim gibi söylemlerle kaçmaya çalışıyordun.Sana yardımcı olmaya çalışıyoruz ama sen bize hiç yardımcı olmuyorsun ?"

Ada anlamıyordu niye hastanedeydi ,neden ona yardımcı olmaya çalışıyolardı ? Ve Kenan derken uzun zamandır kendi isminden başka ilk defa Türkçe bir isim duymuştu.Ah neler oluyordu böyle ?

Kenan bey "Öncelikle tetkitlerimizle başlıyalım ; Landisvanya dediğiniz ve prensesi olduğunu iddia ettiğiniz yer hakkında ? " 

Ada hala garip garip etrafına bakıyor ve anlamaya çalışıyordu.Ona bakan doktora döndü "Ah Kenancığım çok yorgunum sonra konuşalım mı ? "

Doktor ,kadına doğru döndü "Birazcık ilerleme var en azından muhafızları çağırıp bizi odadan attırmaya çalışmadı." 

Kadın da Ada'ya doğru yaklaştı ve serumunu çıkartıp kolundan iğne vurmuştu "30 gündür buradasın ve 15 defa başarısız kaçma girişiminde bulundun eğer 16.sını da gerçekleştirmeyeceğine söz verirsen, seni çözüp aşağıya arkadaşlarının yanına inmene izin veririz." 

Arkadaşlar mı ? Linda ,Lisa ve diğerleri de mi buradaydı onları görüp aklındaki soru işaretlerinden kurtulmalıydı "Oo ayıp ettin ,valla kaçmam sen çöz beni yeter ki "

Ada'yı çözmüşlerdi ,kız yataktan kalkmaya çalıştı ama biraz zorlanmıştı uzun zamandır yatıyor olmalıydı.Doktorun arkasından dediği yere doğru yürümüştü.Arkadaşların var dediği yer büyük bir dinlenme salonu gibi bir yerdi.Ve içerideki kişiler kesinlikle arkadaşları değildi ; bir adam donunu başına bağlamış ben uçağım diye bağırıyor , adamın yanında da tuvalet rulosunu tüm vücuduna sarmış bir kadın vardı ve onlara benzer büssürü insan.

Doktor ,Ada'yı salona getirdikten sonra yanından gitmişti.Ada doktor gittikten sonra bir 5 dakika kadar daha salonu süzdü burasının kesinlikle normal grip olunca gelinen bir hastane olmadığı kesindi.Burası tımarhaneydi kız 1 aydır tımarhanede mi yatıyordu.Kız pencereden dışarıya baktı yoldan vızır vızır arabalar geçiyor, gökdelenler bulutlara erişmek için birbirleriyle yarışıyorlardı.İstanbul'un normal herhangi bir gününden bir tanesiydi.

HAYATIM ROMAN OLSA (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin