1

1K 43 23
                                    

Kulaklıklarını çıkardı ve saçlarını toplayıp bileğindeki tokayla atkuyruğu yaptı. Müzik sesinden sonra en iyi gelen şey, bir kitapçının sakinliğinin sesiydi. İlerledi, bir raf sırasının kenarından döndü. Orada oturan biri vardı. Az daha ona çarpacaktı.

''Ah! Özür dilerim. Görmedim.''

''Şimdi görebiliyor musun ki?''

''Anlayamadım?''

''Sahafın hayaletiyim. Beni kimse göremez.''

Ayağa kalktı. Karşılıklı durdular. Kitap kokusundan kafasının bulandığını düşündü. Gülümsedi.

''Biraz temiz hava alsan iyi olacak.''

''Hayır! HAYIR! Bu kitabı bitirmeden olmaz.''

''Hangi kitabı?''

Elinde bir kitap yoktu. Karşı rafta duran ve kapağı onlara doğru dönük bir kitabı işaret etti. Sonra gözlerini o kitaba çevirdi.

Beyaz tişört, kot pantolon, beyaz spor ayakkabılar... Oldukça sadeydi. Hayır değildi. Saçları kıvırcık ve karışıktı. Gözlerinde, uykudan yeni kalkmış gibi bir mahmurluk vardı. Ağır bir adımla ona yaklaştı.

''Buraya sık gelir misin?''

''Daha önce gelmiş olabilirim.''

''Seni ilk kez görüyorum.''

''Nasıl görebiliyorsun, onu pek anlayamadım ama memnun oldum. Ayrıca sanırım ben seni daha önce gördüm.'' Gözlerine düşünceli bir ifade yerleşti. ''Ama nerede gördüm?''

''Ben buraya sık gelirim ve görünmez değilim.''

''Mümkün değil zaten... Görememek.'' Gülümsedi. ''Bu arada ben Werther... Raif... Ziya... Ah, hatırladım. Güz! Tekrar memnun oldum.''

''Asya. Ben de memnun oldum.''

''Charlotte, Maria ya da Sara değil. Asya... Peki.''

Bir süre sessizleştiler. İkisi de etrafa bakındı.

''Demek klasik eserleri seviyorsun, Güz.''

''Daha çok tercih ediyorum, diyelim.''

Asya kitabı işaret etti. ''Rus edebiyatını ben de severim.''

''Basık oda, dağınık yatak, kirli çamaşırlar, karanlık merdivenler, ıslak sokaklar... Ve hastalıklı, karşılıksız aşkın ıstırabıyla kıvranan kahraman... Bayılırım!''

Güz yüzünde bir gülümsemeyle başını kitaba çevirdi. Bir süre sonra diğer rafların arasına doğru yürüyüp gözden kayboldu. Asya onu izleyip döndü önüne. Kitaplara dalıp gitmişken vaktin nasıl geçtiğini anlamadı. Saatine baktı. Gitmeliydi. Etrafa bakınıp aradı ama onu görememişti. Çıkışa doğru yürüdü. Kulaklıklarını taktı, kapüşonunu başına geçirdi.

Sana UyandımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin