Bölüm 3

63.1K 3.3K 382
                                    

Multimedia: Tanıtım Videosu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Multimedia: Tanıtım Videosu

Gönül elindeki çizim kalemiyle tam karşısındaki adamı özenerek çiziyordu. Bu her zaman yaptığı bir şeydi. Ozan'ın resmini çizmek onda alışkanlık gibiydi. Adam bir süredir bahçede ağaçlar arasında asılı olan hamakta uzanmış, yatıyordu. Böylelikle onun resmini çizmek çok daha kolay oluyordu.

O da kendi evlerinin bahçesine çıkmış sandalyeye oturmuş onu izliyordu. Ozan geleli sadece iki gün olmuştu. Bu sürede ilk geldiği gün dışında konuşmak için daha fırsatları olmamıştı. Günler hızlı geçiyordu ve Gönül'ün onunla konuşabilmek için fırsat yaratması gerekiyordu.

Hamakta oturan adamı oldukça dikkatli bir şekilde inceliyordu. Başının altındaki kolunda ve o kolun kaslarında dolanan gözleri yüz hatlarını da taradı. Gerçekten yakışıklıydı. Keşke hiç ünlü olmasaydı. O zaman sadece aptal bir aşık olurdu. Şimdi ona herkes aşıktı. Ona sahip olmayı herkes isterdi. Elbette her şey tip değildi. Gönül onun kalbindeki iyiliği sevmişti. Bir köşede ağlarken kimse ona bakmazken yanına gelen o çocukta bulduğu iyiliği, bakışlarındaki kibarlığı sevmişti. Ozan çocukken o kadar da yakışıklı değildi. Büyüdükçe bu hale gelmişti. Bu yaşadığı aşk mıydı emin değildi fakat sadece onu görünce heyecanlandığını, elinin ayağına dolaştığına emindi.

Derin bir iç çekerken sıra dudaklarını çizmeye geldi. Evet etli bir dudağı vardı. Gözlerini kırpıştırarak aklındaki fikirleri kovmaya çabaladı. Dudaklarının dudaklarında gezinmesi fikri bile onu baştan aşağıya ürpertmişti. Bu hislerle onun yanında saçmalamaması bir mucizeydi. Kesinlikle sevgisini belli etmemek için büyük bir çaba sarf ediyordu.

Kalemini bırakıp ve çizim defterini kapattı. Hızlı adımlarla eve girip odasına çıktı. Çekmecesine defterini koyduktan sonra aynı hızla yeniden aşağıya indi.

Ozan onu tanırsa severdi. Buna emindi. Ayşenur'un dediği doğruydu bir masalda değillerdi. Fakat eğer o doğru kişiyse kaderi oysa bir şekilde kalbine girecekti. Bunun için daha çok çaba gösteren tarafın o olacağı belliydi. Aşkta bir taraf her zaman daha çok çaba gösterirdi.

Evden ayrılan genç kadın yavaş adımlarla Ozan'ın yazlığın doğru ilerledi. Adamın yüzüne güneş vurmaya başlamıştı. Böyle giderse ona para kazandıran yüzü kıpkırmızı olacak, güneş yanıklarıyla dolacaktı.

Temkinli ve yavaş adımlarla adama doğru ilerleyen genç kadın boğazını temizledikten sonra kalbindeki heyecanı umursamamaya çalışarak "Ozan." dedi. Sesi oldukça tiz ve kısık çıkmıştı. Heyecandan olsa gerekti. Gerçekten konu o olunca artık cesur olmaya çalışıyordu. Yıllardır kendini saklamıştı. Şimdi ise tam tersine adamın hep gözünün önünde olmak istiyordu.

Yeniden "Ozan." dediğinde adam yüzünü buruşturduktan sonra yavaşça gözlerini açtı. Önce tam yanında ona bakan kadına baktı ardından etrafa bakındı. Birkaç dakikalığına oturduğu hamakta uyuduğuna inanamıyordu. Üstelik öğlen güneşinin altındaydı. Başına güneş geçmediğine şükretmeliydi.

Gündüz Güzeli Where stories live. Discover now