Bölüm 11

51.6K 3.3K 244
                                    

Genç adam sinirli bir şekilde Angela'ya bakarken kendine hakim olmak gittikçe zorlaşıyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Genç adam sinirli bir şekilde Angela'ya bakarken kendine hakim olmak gittikçe zorlaşıyordu. Gitmiyordu. Ozan olmadan gitmeyeceğini söyleyip duruyordu. Fakat Ozan şu an gidemezdi. Gitmeye hazır değildi. Bir şeyler eksikti. Söylenmeyenler, yaşanmayanlar vardı.

Odanın içinde bir o yana bir bu yana yürüyen adam ne yapması gerektiğine karar vermiyordu. Haftaya gidecekti. Çünkü önceden imzaladığı iyi bir projenin çekimleri başlayacaktı. Fakat kendini haftaya gitmeye hazırlamıştı. Bugüne değil. Angela'nın bir hafta daha burada kalırsa sürekli onun peşinde olacağı belliydi.

Ozan, Gönül ile görüşemiyordu. Bu durumda da zaten görüşemeyeceklerdi. Gitmek en iyisi miydi? "Akşama hazır ol. Gidiyoruz." diyen adam en sonunda kararını vermiş ve hızlıca otel odasından çıkmıştı. Bu kararı veren mantığıydı. Kalbi tam da şu anda nedense acıyordu.

Sıkıştığını hissediyordu ve elini bir anlığına sıkışan göğsüne götürdü. Derin bir nefes alıp ilerlemeye devam etti. Güneş gözlüğünü ve şapkasını takıp tanınma riskini düşürmeye çalıştı.

Arabasına ilerleyen genç adam iç çekip duruyordu. Gitmeyi hiç istemiyordu. Neden hiçbir şey planladığı gibi gitmemişti? Belki de bazı şeyleri planlamak için çok geç kalmıştı. İki ay boyunca yapmadığı şeyleri yapmak istemişti fakat hayat buna izin vermemişti.

Evine ilerlerken kendini sakinleştirmeye çalışıyordu. Her şey yoluna girecekti. Evet bu şekilde kendini daha iyi hissediyordu. Evine geldiğinde ilk işi valizini çıkartmak olmuştu.

Aceleyle dolaptaki kıyafetlerini valize doldurdu. Amacı hemen toplanma işini bitirip akşama kadar da olsa Gönül ile vakit geçirebilmekti. Gerçekten ondan hoşlandığına inanamıyordu. Peşinde dolaşıp duruyordu.

Valizi hazırladıktan sonra buradayken aldığı bazı eşyaları poşetlere koymaya başladı. Şu an elinde tuttuğu fotoğraf ise bir süre duraksamasına neden oldu. Okulu boyadıkları gün çekilen fotoğraf oldukça güzel bir anıydı. Baktıkça tebessüm edecekti. O günleri hatırlayıp, özleyecekti. Özleyeceğine emindi. Buradaki samimiyeti seviyordu.

Fotoğrafı katlayıp cüzdanına koyan Ozan geri kalan ufak eşyaları poşetledikten sonra valizini ve poşetleri bagaja yerleştirmek için evden çıktı. Her şeyi tamamladıktan sonra nihayet karşı eve gitme vakti gelmişti. Kendi villasının elektrik ve suyunu kapatan genç adam buzdolabında bir şey kalmamasına özellikle dikkat etmişti.

Hatice teyzesigilin evinin önüne geldiğinde üstünü başını düzeltip zili çaldı. Bugün gideceğine inanamıyordu. O kadar çok alışmıştı ki buraya. Önceden geldiği gibi değildi hiçbir şey.

Kapı açıldıktan sonra müsaade isteyerek eve giren Ozan, Hatice teyzenin elini öptü. Ardından yanındaki İbrahim amcanın elini de öptü.

"Hoş geldin oğlum. Geç içeri." diyen İbrahim Bey ile Ozan etrafa bakınarak içeriye ilerledi.

Gündüz Güzeli Where stories live. Discover now