Ozan kollarını açmış karşısındaki güzel eşiyle karşılıklı bir şekilde oynarken çalan davul sesleri kulağına doluyordu.
Bembeyaz gelinliği ile karşısında ona gülerek oynayan gelininden başkasını gözü görmüyordu. İstanbul'daki düğünleri çoktan olup bitmişti. Nikah o düğünde kıyılmıştı. Resmi olarak Ozan ve Gönül evliydi. Tam bir ünlü akını yaşanmıştı. Magazin dünyasının tüm gözleri o düğündeydi. Eğlenceli, şık ve güzel bir düğün olmuştu. Kameralardan resmen başları dönmüştü. Özellikle Gönül hangi makineye bakacağını bir an şaşırmıştı.
Ozan düğün bitiminde fotoğraf çekiminde çekildikleri bir fotoğrafı sosyal medya hesabında paylaşmış, herkese evlendiğini duyurmuştu.
(Temsili)
Hemen ertesi gün Antalya'ya gelmişler ve buradaki düğünleri için hazırlanmışlardı. Yani iki günde iki düğün yapmışlardı. Açıkçası çok yorulsalarda herkesin gönlü olmuştu.
Hava serindi bu yüzden kapalı bir salonda düğün yapıyorlardı.
Davul sesi kesilince başlayan dans müziği ile sevgili eşinin elini tutan Ozan, gülümseyen Gönül'ün mutlu olmasına seviniyordu. Düğün, davul zurna bunlar onun için çok önemli değildi. Onun mutluluğu en önemli olan şeydi. O nasıl istediyse her şey o şekilde olmuştu. Üstelik kendi çizdiği gelinlikte üstüne oldukça güzel olmuştu. Balık model olan gelinlik zayıf bedeniyle tam uyumluydu olarak. Tek sorun derin sırt dekoltesiydi. Gerçekten sırtı nasıl bu kadar nefes kesici görünebilirdi?
YOU ARE READING
Gündüz Güzeli
General Fictionİmkansız aşk var mıydı? Gönül Erbatur kesinlikle var olduğunu düşünüyordu. Çünkü yıllardır sevdiği adam Ozan Özsoy artık yakışıklılığı ile ünlenmiş, yıldızı parlayan bir oyuncuydu. Onun gibi birinin Gönül'ü görmesi imkansızdı. Genç adamın ailesi onu...