7. Bölüm " Kilitli Mahzende Saklı Sırlar "

449 125 207
                                    

Multi Williams🌾

7. Bölüm " Kilitli Mahzende Saklı Sırlar "

🌸

Söylediği cümle zihnimin içinde dönüp dolaşıp kendini tekrarlıyordu. Onu bu kadar kıracağımı düşünememiştim. O sözleri ağzından çıkarken bir yay aracıyla o okları benim kalbime saplamıştı. Ben hangi ara bu kadar düşüncesiz olmuştum sahi? Her şeyi toparlamaya çalışırken aksine her şeyi elimde patlamıştım. Ancak onun kırılan kalbinin parçalarının birbirine yapıştırıp onarabilirdim. Bunu aklımın bir köşesinde not ettim.

Tekrar odak noktam Williams ve Asır oldu. İşini öyle güzel yapıyordu ki. Bir sihirbazlık gösterisini izliyormuşum gibi bir görüntü sergilenmişti gözlerimin önüne. İşini bitirdiğinde çıkardığı malzemeleri sırt çantasına yerleştirdi. Bir şırınga çıkardı ve içine kimyasal bi ilaç çekti. Ardından şırınganın ucuna iğneyi koydu. Williams'a bi işarette bulundu. Williams üzerindeki tişörtü çıkarmaya çalışıyordu. Ancak elinde ki taze yaradan dolayı çıkartamıyordu bir türlü.

Oturduğum yerden kalkıp yanlarına gittim.

"Williams kendini zorlama ben çıkartırım."

Gözlerimin içine derin derin baktı. Buz mavisi gözleri koyulaşmıştı, denize bürünen gözlerinin derinliğinde boğulacağımı hissettim nedensizce. Gözlerimi gözlerinden ayırıp kollarını kaldırmasını söyledim.

"Kollarını kaldır."

Kollarını kaldırdı. Bende ona fazla temas etmeyecek şekilde tişörtünün eteklerinden tutup canını yakmamaya dikkat ederek üzerinden çıkardım. Çıkardığım tişörtünü koltuğun kenarına bıraktım ve geldiğim yere gidip oturdum.

Onlara baktığımda gözüm Williams'ın pürüzsüz vücuduna kaydı. Bir model gibi fiziği ve kasları vardı. Etkileyeci cinstendi. Bakışlarımı bu sefer Asır'a döndürdüm. İğneyi Williams'ın sırtına vurmuştu. Diğerini de koluna. Neden sırtına vurmuştu ki? Bu beni tedirgin etmişti.

"İğneyi neden sırtına vurdun?"

Elindeki iğneyi orta sehpaya bıraktıktan sonra bana baktı.

"Williams'a sorsan daha iyi olur."

Williams'a döndüm bir şey demesi için ama ağzından tek bir harf bile çıkmamıştı. Onun sessizliği beni çok rahatsız ediyordu. İçimde körüklenen öfke rüzgar gibiydi. Beni önce yakıyordu cayır cayır sonra da esen rüzgar ile yanan ateşi küle çeviriyordu. Kendimi mahkemeye çekmiştim. Kendimi yargılıyor, kendimi savunuyor ve sonra da kendimi cezalandırıyordum.

Aşkın Zehirli Şarabı (Düzenleniyor!)Where stories live. Discover now