9. Bölüm " Acı Gerçekler "

91 4 0
                                    

9. Bölüm " Acı Gerçekler "

🌸

Yazar'dan Devam

Her olayın kaçınılmaz bir sonu vardı. Ve o kaçınılmaz sonun, son kurbanı Elis Sonya olmuştu. Hayatını sadece geleceğine adayan, geleceğinde mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmek için elinden geleni yapmıştı şu yaşına kadar. Sahi insanoğlu hangi ara bu kadar bencil ve vicdansız olmuştu? Çıkarlarını ve hatalarını örtbas etmek için, neden başkalarını kullanıyorlardı? Bu ne kadar adildi ki? Evet adil değildi. Ancak hayatın kanunları olmasaydı insanların yaşam terazisini hiç bir şey değiştiremeyecekti. Herkes ve her şey aynı kalmaya devam edecekti. Bu yüzden adil olmasa bile hayatımızda bu sorunlarla ve bu olaylarla yüzleşmek zorundaydık. Elis'te yüzleşmek zorundaydı.

Elis'in yüzleşmek zorunda kaldığı acı gerçekler onu ucu bucağı olmayan, sonsuz bir acının içine çivilemişti. Yediği fiziksel darbelerden ve duyduğu acı gerçeklerden sonra yıkılmaz güçlü duvarları yıkılmıştı ve o da yıkılan duvarların beraberinde yıkılmıştı. Karanlık ve yalnız bırakıldığı o mahzen tüm hayatını değiştiriyordu. O ruhunu tamamiyle karanlığın avuçlarına teslim etmişti. Bundan sonra her şey eskisi gibi olmayacaktı. Çünkü o da bu zalim dünyanın celladıyla karşılaşmıştı ve hayatın toz pembe yalanlarının farkına varmıştı.

Başının altından akan kırmızı sıvı onu ölüme sürüklüyordu. Bilinci kapalıydı. Orada birkaç  saat daha kalsa ölecekti. Ölüm... Herkes bunu bir gün tadacaktı ama Elis bunu tatmak için daha çok gençti. Onun hayalleri vardı. Gelecek güzel günlere olan inancı vardı. Hayalleri ve inancı onu yaşama bağlayabilir miydi? Ufakta olsa bir umut vardı. O yaşayabilirdi belki de...

Williams'tan Devam

Salonda ki koltuğa oturduğum andan itibaren kötü bir şeyler sezmeye başlamıştım. Bir şeyler olacaktı. Ancak nelerin olacağını kestiremiyordum. Ve şu an da bunu da düşünmek istemiyordum. Yarım saat kadar orada oturduktan sonra Elis'i kontrol etmek için oturduğum yerden kalktım ve üst katın merdivenlerine yöneldim. Kapısının önüne geldiğimde kapıyı birkaç kez kapıyı çaldım ancak içeriden herhangi bir ses gelmemişti. Kapıyı çaldığımı duymadığını farz ederek ismiyle seslendim.

"Elis! Elis..."

İsmini seslenmeme karşın hâlâ bir cevap alabilmiş değildim. Bir dakika kadar kapıyı çalmaya ve adını seslenmeye devam ettim. Ancak içerden tek bir ses bile gelmiyordu. Tedirgin olmaya başlamıştım. Hiç beklemeden kapıyı açıp içeri girdim. Etrafa baktığımda Elis yoktu. Banyo kapısını çaldım oradan da ses gelmeyince kapısını açtım ve içeri girdim. Ama orada da yoktu.

Aşkın Zehirli Şarabı (Düzenleniyor!)Where stories live. Discover now