Tanrı bizi büyük bir labirentin içine atmıştı; hepimizi bir ucuna bırakmıştı. Bizim birbirmizi bulmak için çıktığımız yollar bizimle oyunlar oynayıp her defasında bir çıkmaz sokağa çıkarıyordu. İblis, bizim için hazırlanan labirentte kavuşmamamız için yollara pusu kuruyordu. Tuzağa düştüğümüzü gördüğünde ise büyük bir hazla bizi ateşinde yakıyordu. O kalbimi efsunkar gözleriyle zehirlemişti. O öldüren ve dipsiz kuyuya düşüren gözlerine bakmak için Tanrı'nın ve iblisin bizimle oynadığı oyunlara bir son verebilirdim. Bu bile benim için bir sebepti. Bizim kalplerimizi birbirine saran zehirli sarmaşıklar vardı. Biz farklı iki dünyayı ortada buluşturan bir merkezdik. Kimse bu merkezi sarsamazdı. Kimsenin sarsmaya gücü yoktu. Ben, onu ve beni dehşet veren oyunlara kurban olarak adamayacaktım. Farkında olmasak bile biz tanrının birbirlerinin yaralarını sarsması için gönderdiği ve yaşattığı iki kişiydik.. Not: Bu isimde yazılmış ilk ve tek kitaptır. Kitap kapağı için @dilaratekand teşekkür ederim. Tüm hakları saklıdır. Bu kitaptan alıntı yapmak, betimlemelerimi ve sözlerimi benim iznim olmadan alanlara karşı dava açacağım.
10 parts